Polis polisi dolandırır mı?

HABER neresinden baksanız acayip de, güler misiniz ağlar mısınız orası size kalmış...

Haberin Devamı

Sabah gazetesinden Dilek Yaman’ın haberine göre, olaylar İstanbul Sultangazi’de Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Grup Amirliği’ne bağlı iki polisin bir “operasyon haberi üfürmesi” ile başlıyor.

Nasıl bir haber üfürüyor Ali B. ve Abdülkadir E. isimli polis memurları?
Şöyle...

 

RÜŞVET, YAĞMA VESAİRE

 

“MİT bir operasyon hazırlığında... Operasyonda rüşvet, irtikap, yağma ve fuhuş gibi hadiselere bulaşmış 200 polis gözaltına alınacak...”
Vay, vay, vay ve dahi oy, oy, oy!
Önce “iyi” haberi vereyim, yok böyle bir operasyon.
Fakat olayın derinine indikçe başka hiçbir iyi yan bulamayacağımızı da üzülerek belirteyim.
İki polis memurunun yanlarına MİT görevlisi olarak tanıttıkları Mustafa A. isimli arkadaşlarını da katarak üfürdükleri bu haber aslında bir dolandırıcılık girişimi.
Yani, haberin okuyucuya servis edilirken kullanılan başlığında belirtildiği üzere “Polis polisi dolandırdı” diyebiliriz.
Pardon, bir iyi haber daha var; dolandırıcılık tam olarak başarıya ulaşamamış.
Biz yine habere dönelim...

 

Haberin Devamı

100 BİN TL’YE KAPATIRIZ

 

Dolandırıcı polisler bu üfürme operasyonu yine Sultangazi’de görevli olan M.K. ve R.G. isimli memurlara anlatarak kuruyor tezgâhı.
Diyorlar ki, “Böyleyken böyle... Sizin de adınız geçiyor, habarınız ola!..”
Habere göre telaşlanan M.K. ve R.G. “Ne yapacağız peki? Ne yapabiliriz?” diye sorduklarında üfürücüler “100 bin TL hazırlayın adam başı; MİT’teki arkadaş sizi gözaltı listesinden çıkartır” diyorlar.
Al takke ver külah 100 bin TL, 50 bin TL’ye indiriliyor sonra...
Bu arada konu Asayiş Şube Müdürlüğü’ne intikal ediliyor, seri numarası alınmış paralarla birlikte bir kafede buluşma ayarlanıyor, vaziyet kameralarla kayıt altına alınıyor, polis dolandırmaya kalkan polisler yakalanıyor...

 

MUTLU SON MU DEMELİYİZ?

 

Haberin Devamı


Mutlu son diyebiliriz, bence de mutlu son sayılır; dolandırıcı polisler yakalanmış, dolandırılmak üzere olan polisler kurtarılmış.
Fakat “Mutlu son” diyerek kapatılamayacak yönleri de var işin elbette.
Birincisi, işi dolandırıcı enselemek olan memurların dolandırıcılığa soyunmaları hazindir...
Geçmişte de dolandırıcılık, sahtekârlık yapan, yankesicilik çetelerine yardım ve yataklık yapan memurlar gördük ama emniyet teşkilatına özgü bir durum değil bu, her meslekte yanlış yola sapanlar çıkar...

 

YA ÇAMUR ATARLARSA

 

İkincisi, dolandıracakları arkadaşlarını “200 polis rüşvet, irtikap, yağma ve fuhuştan alınacak” gibi kim duysa “Yok artık, daha neler!” gibi bir iddiayla bir süreliğine de olsa tedirgin edebilmeleri hazindir...
Bu tedirginlik en azından “Çamur atarlarsa izi kalır, aman diyeyim” tedirginliğidir ve sadece emniyet mensuplarında değil medyadan akademi dünyasına, emekliden memura toplumun geneline herkesi bir şekilde etkilediği malumdur.
İsimsiz ihbarlar, uydurma suçlamalar, gıcık olduğuna hayatı dar edecek basit ayak oyunları bile hayatları, kariyerleri söndürebilmektedir.
Bu sebepten, polislerin masum olmalarına rağmen korkmuş olmalarını anlayışla karşılamak mümkün...

 

Haberin Devamı

UYKUMUZA DÖNEBİLİRİZ

 

Muhbirliğin yüceltildiği, desteklendiği, teşvik edildiği ve ihbar edilenin suçsuzluğunu ispat etmek zorunda bırakıldığı zamanlarda olabilir ancak böyle işler.
Korkuyla terbiye edilmeye çalışılan, farklı olanın art niyetli niyet okuyucular tarafından “hain” diye damgalandığı toplumlarda görülür ancak bu tedirginlikler.
Neyse ki Türkiye böyle bir ülke değil ve polis dolandırmaya kalkan polisler yakalanmış.
Hepimiz huzur içinde uykumuza
devam edebiliriz...

Yazarın Tüm Yazıları