Ne olacaktı ki?

AYNI cümleleri tekrarlayıp durmaktan çoğu insan gibi ben de hiç hoşlanmam.

Haberin Devamı

Bu sezon G.Saray’ın yetersizliği, çaresizliği, güçsüzlüğü, ruhsuzluğu, kötü futbolu, hâsılı dramı üzerine kurmadığım cümle, kullanmadığım sıfat, yapmadığım benzetme kalmadı herhalde.

 

Sinema tarihinde güzide yeri bulunan, favori filmlerim arasındaki yerini yıllardır koruyan “Cazcı Kardeşler / The Blues Brothers” filmini hatırlar mısınız? “Cazcı Kardeşler”i film boyunca taşıyan, eşsiz maceralarında eşlik eden otomobilin filmin finalindeki halini hatırlatıyor G.Saray. Seyredenler hemen hatırlayacaktır.

 

Zamana karşı yarışlarının finaline gelindiğinde, vergi dairesinin önünde dağılır otomobil.

 

ES ES’E HELAL OLSUN

 

Haberin Devamı

O dakikaya kadar pek çok darbe alır, eksilir ama bir şekilde final çizgisine ulaşır.

 

“Adamlarımız” otomobilden indikten sonra da bulunduğu yerde dağılır...

 

G.Saray’ı o dağılan otomobile benzeteceğim ama o da olmayacak.

 

Neticede o otomobil amacına ulaşana kadar dayanmış, görevini yerine getirmiş ve Cazcı Kardeşler’i varacakları yere taşıma asaletini gösterdikten sonra dağılmıştı.

 

Ligde 3 Ekim 2015’ten beri deplasmanda kazanamayan, 3 puanı son kez bir arada gördüğü Trabzon maçını da “nasıl” kazandığını bildiğimiz G.Saray’ı o “gururlu külüstüre” benzetmek bile haksızlık...

 

Ligin son sırasından kurtulmak için mücadele veren Eskişehir karşısında iki kez öne geçmesine rağmen 4 gol yiyerek mağlup olmayı başardılar bu kez de.

 

Eskişehir’e helal olsun. Sonuna kadar hak ettikleri bir maç kazandılar.

 

MÜTHİŞ VİZYON!

 

Haberin Devamı

G.Saraylı futbolcular için de bir şey söylemenin manası kalmadı.

 

Ne yaptığı belli olmayan bir yönetim zihniyetinin faturasını sadece onlara kesmek de haksızlık.

 

Elbette taraftarları için, kendi haysiyetleri ve kariyerleri için daha fazla çaba göstermeleri “şık” olurdu ama ne yapacaksın işte, oluşan manzara bu...

 

Florya’da idmanda bile aynı takımda yer almamış bir 11’den, bırakılmış, kaçılmış bir görevi üstlenmek durumunda kalmış ve memleket futboluna uzak bir teknik direktörden daha fazlasını beklemek de boş.

 

Dursun Özbek’e, koca G.Saray’ı ona ve “itinayla” seçtiği ekibinin müthiş vizyonuna emanet edenlere selam olsun. Ne kadar gurur duysalar azdır!

Yazarın Tüm Yazıları