Paylaş
Haberin başlığını okuduğumda önce bir şaka yapıldığını düşündüm: “Müftülükten Nâzım Hikmet oyununa yasak!”
“Gerçek olamayacak kadar saçma” demek isterdim ama gerçekmiş.
“Tiyatro oyunundan müftülüğe ne?.. Müftülük tiyatro oyunu denetleme mercii midir?.. Müftülük sansür ofisine döndüyse aslî göreviyle kim ilgileniyor?..”
Sorular çok, daha da çoğaltılabilir ve bir türlü esas soruya “Bir tiyatro oyunu bu çağda nasıl yasaklanabilir?..” sorusuna gelemeyebiliriz!
Ne yaşandığını anlatalım, daha doğrusu Nâzım Hikmet’in “Taranta Babu’ya Mektuplar”ını tek kişilik bir oyun olarak sahneleyen Cansu Fırıncı’nın, bianet’ten Pınar Tarcan’a anlattıklarını aktaralım...
Fırıncı’nın “Taranta Babu’ya Mektuplar”ı Erzincan’da sahnelenecek...
Kentte iki salon var ve 400 kişilik salon da her ne hikmetse müftülüğe bağlı.
Önce Vilayet’e yönlendiriliyor oyunu sahnelemek isteyenler ve Dernekler Masası’ndan (ne alaka bilemiyoruz yine) izin alınması isteniyor.
2-3 hafta bekletildikten sonra (Bürokraaaaasiiinin şanındandır!) “Tamamdır, oynayın ama bir de Emniyet’e gidin, bazı şartları var” deniliyor.
‘Emniyet’in şartı ne ola ki?
Organizasyona kalkışanlara ‘Emniyet’te bir özel güvenlik şirketinin kartı uzatılıyor ve “Oyun günü oranın güvenliğini ancak bir özel güvenlikten satın alabilirsiniz” deniliyor.
Kafada “Emniyet niye emniyeti sağlamıyor?” sorusu, elde kart ve toplanan belgelerle bu kez karar mercii konumundaki müftülüğün yolu tutuluyor.
Oradan da önce “Evet”, sonra “Ya aslında hayır” cevabı geliyor!
“Taranta Babu’ya Mektuplar” niye istenmiyor, Nâzım’ın bu eseri niye korkutuyor?
Mussolini’nin faşist rejiminin hâkim olduğu İtalya’yı anlatır “Taranta Babu’ya Mektuplar”...
Kentin yoksul mahallelerinden birinde bir oda tutan kişi birkaç gün önce Mussolini’nin faşist güçlerinin tutukladığı ve büyük ihtimal kurşuna dizdiği Habeşli bir delikanlının sevdiceğine, Taranta Babu’ya yazdığı mektupları bulur.
Faşist rejimin lirik bir fotoğrafıdır mektuplar...
Rejimin korkunçluğunu, yardakçılarını, beslemelerini, kurbanlarını, acımasızlığını, beslendiği korku damarlarını tanırız okudukça...
84 yıl önce yazılmıştır ama zamanı, sınırları aşmıştır bütün iyi sanat eserleri gibi bu faşizm eleştirisi...
Yolu Erzincan’a düşer, müftülük yetki bulur yasaklatır, başka salonlar açar kapılarını.
Cansu Fırıncı yasak kararının duyulmasının ardından (Bu arada oyun daha önce de Amasya Belediyesi tarafından yasaklanmıştı, hatırlatayım!) pek çok yerden destek geldiğini, oyunun başka şehirlere davet edildiğini söylüyor ve ekliyor “Bu da oyunumuzu yasaklayan Erzincan Müftülüğü’ne dert olsun...”
Ne Nâzım korkusuymuş arkadaş, ne korkuymuş!..
Paylaş