- Ne mezunusun? - Madonna, ağbi!

ASLINDA canım sadece ‘‘Erkekler İçin Taocu Sevişme Sırları’’ndan bahsetmek istiyor. Fakat siz de takdir edersiniz ki, Hürriyet bunun için pek uygun bir yayın değil.

Kitap, Dharma Yayınları tarafından basılmış. Normalde, ‘‘Rüzgarda Savrulan Yaprak’’, ‘‘Olduğun Yere Varmak’’, ‘‘Kelebeğir Rüyası’’ gibi ancak silah zoruyla okuyabileceğim hassas kitaplar yayınlıyorlar.

Fakat Mantak Chia ve Michael Winn'in yazdığı, Cem Şen tarafından Türkçeye çevrilen bu kitap, süper bir hareket.

Elime ulaştığından beri, ziyaretime gelen herkes kitaba sulanıyor.

Malum nedenlerden dolayı detaya giremeyeceğim. Fakat bir iki başlık aktarmazsam çatlarım.

Sperm akışkanının mühürlenmesi için güç kilidi çalışması.

Chi'nizi mikrokozmik yörüngede dönüştürmeyi öğrenin.

Güneşten cinsel enerji özümsemek (Mesela bunun nasıl yapıldığını anlatsam da inanmazsınız. Tao meselesi hakikaten akıllara zarar...)

Dil Kung Fu'su (Bu ayrıca roman olur. Portakalla yapılması gereken bir idman var, ne siz sorun ne ben söyleyeyim...)

***

Yok, yok ben bu meseleyi hemen kapatayım. Elim yaz diyor, aklım dur diyor.

Bu kitabı aşacak, daha eğlenceli bir mevzu gelmiyor aklıma bir türlü. Ama İngiltere'nin en harbi musiki mecmuası olarak kabul edilen Q Dergisi'nin son sayısında okuduğum ve çok hoşuma giden, eğitim konulu bir hadiseden bahsedebiliriz.

Kötü bir öğrenci sayılırdım. Derslerde canım çok sıkılırdı. Şimdi ‘‘failatün müfredatı’’ gibi tartışmalar yapılıyor ya. O haberleri okurken bile içim daralıyor.

Fakat Q'da okuduğum haber, okul hadisesine bakışımı değiştirdi. Haber, ABD, Hollanda ve Büyük Britanya'daki bir takım üniversitelerde okutulan dersleri konu alıyordu.

Az sonra sıralayacağım okullarda, ciddi ciddi bu konularda dersler veriliyor.

Mesela Indiana Üniversitesi'nde gidip paşa paşa ‘‘Frank Zappa'nın Müziği’’ başlıklı bir ders alabilirsiniz.

Veya Amsterdam Üniversitesi'nde ‘‘Madonna: Fenomen ve Müziği’’ başlıklı derse katılabilirsiniz.

Leeds Üniversitesi öğrenciler için daha eğlenceli bir ders koymuş: ‘‘Cock Rock'ta Fallik Erkeklik: Popüler Müzik, Cinsiyet ve Cinsellik.’’

Chicago'daki Northwestern Üniversitesi'nde Pink Floyd'un bir albümü, ‘‘The Wall’’ üzerine ders veriliyor. Yani adam bir sömestr boyunca çıkıyor kürsüye ‘‘The Wall’’ anlatıyor. Ders yılının sonunda elemanlarda bu albümü dinleyecek hal kalır mı, bilemiyorum tabii. Yine de enteresan olmalı.

Devam edelim. Greensboro'daki Kuzey Carolina Üniversitesi, dünyanın en uzun süren kimyasal uyuşturucu tribi olarak da bilinen Grateful Dead'e takılıyor. Dersin adı: ‘‘Deadhead 101’’

Michigan Üniversitesi, Almanların meşhur ‘‘Krautrock’’u üzerine, Liverpool'daki John Moores Üniversitesi ‘‘Dj Kültürü’’ üzerine, California Üniversitesi ‘‘Tupac Shakur'un Şarkı Sözleri’’ üzerine, Teksas Üniversitesi de ‘‘Hip Hop Kültürü'nde Kadınlar’’ üzerine eğitim veriyor.

Benim favorim ise Massachusetts'deki Williams College. ‘‘Bob Dylan'ın İzinde: Müzik, Adam ve Mit’’ konulu dersi alabilmek için yeniden okul hayatına dönmeye razıyım vallahi.


Kilink İstanbul'da


İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, bugün başlıyor. Vatana millete hayırlı olsun. Şahane bir programı olan festivale, son dakikada iki film daha eklendi. Aslında film değil, başyapıt demek gerekiyor.

Fantastik Türk filmlerinin efsane yönetmeni Yılmaz Atadeniz'in ‘‘Kilink İstanbul'da’’ ve ‘‘Yılmayan Şeytan’’ adlı filmleri, 20 Ocak Pazar gecesi, daha doğrusu geceyarısı 24.00'te gösterilecek.

Atadeniz'in de katılacağını söylüyorlar bu gösterime. bir de festivaldekilere, ‘‘Temiz kopya bulabildiniz mi?’’ diye sordum, ‘‘Evet’’ dediler.

Bakın, sözüme güvenin. Eğer seyretmediyseniz, kaçırılacak bir hadise değildir ‘‘Kilink İstanbul'da.’’

Size, İF İstanbul'un internet sitesindeki tanıtım yazısını da aktarayım bari: ‘‘Kilink'in tabutunu ele geçirip, zerk ettikleri bir ilaçla dirilten bir çete vardır. Kilink, Profesör Hulusi'nin çalışmaları ilgisini çektiği için, profesörün odasından icadı çalarak onu öldürür. Ancak formül eksiktir. Paris'e gitmeye hazırlanan Kilink, yolculuğunu erteleyerek formülün geri kalan kısmını buluncaya kadar İstanbul'da kalmaya karar verir ve olaylar çok değişik bir şekilde gelişir.’’

Haydi kalın sağlıcakla
Yazarın Tüm Yazıları