‘Müjdeler var yurdumun toprağına taşına’

“Maliye’den hazine arazilerini kullananlara müjde” başlıklı haberi görünce “Hah işte!” dedim, hiç hazine arazisi görmemiş, bir mülksüz olmama rağmen...

İşin müjdeli kısmını Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın Anadolu Ajansı’na verdiği demeçten öğrenelim:

“2B kapsamında satışı mümkün 519 bin taşınmazın 10,7 milyar lira bedelle satıldığını ve bunun 7,8 milyar lirasının tahsil edildiğini belirten Ağbal, ‘728 bin vatandaşımıza tapularını verdik. Böylece 2B arazilerine ilişkin yıllardır çözülemeyen sorunu çözdük ancak bu süreçte bazı vatandaşlarımız süresi içinde başvurusunu yapamadı, bazıları da tanınan sürede ödemesini gerçekleştiremedi. Şimdi bu vatandaşlarımıza yeni bir fırsat sunuyoruz.’ dedi. 
Müjde işte bu fırsatın altında.

Satın alma hakkına sahip olup gerekli süre içinde başvurmayanlara veya taksitlerini yatırmayanlara vesaire 30 Kasım’a kadar ödeme hakkı...

Bu “müjde” aslında pek yeni bir müjde değil...

Gerçek mağdurların sorunlarını halletmek gibi faydalı kısmının dışında orman arazisi talanını tetikleyen, rant makinesinin ağzını sulandıracak fırsatlar içeren karanlık bir yönü de olan süreçte yakın geçmişe bakmak faydalı olabilir.

2004’te dönemin Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, “orman vasfı niteliğini kaybetmiş arazilerin satışını, yerel seçimler sonrası yeniden Parlamento’ya getireceklerini” söylüyordu Antalya’da bir mitingde...

2008’de Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun müjdelediği paketi şöyle duyuruyordu Hürriyet: “25 milyar dolarlık 2B satışı için düğmeye basılıyor...”

O habere göre “2 Lüksemburg” büyüklüğündeki bir arazi çıkıyor karşımıza. “25 milyar dolar” getirecek, “kentsel dönüşüm uyumuyla” getirisini arttırabilecek bir fırsat paketi oluşuveriyor...

Sadece iktidar değil muhalefet de 2B konusunda hep vaat rüzgârlarıyla yelken şişirmeye çalışıyordu.

2011’de Kemal Kılıçdaroğlu “sadece orman köylerinde 7 milyon yurttaşın bu sorunla karşı karşıya olduğuna işaret ediyor ve 9 yıldır çözülmeyen bu sorunun çözümü için hazırladıkları projeyi, 2B sorununu en yoğun yaşayan Sultanbeyli’de açıklamayı uygun gördüklerini” söylüyordu...

2012’de “Hükümetin 3 yıldır üzerinde çalıştığı, kamuoyunda ‘2B’ diye bilinen, orman niteliğini yitirmiş arazilerin satışına ilişkin düzenlemenin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştığını, AK Parti’nin son dakika müdahalesiyle 2B arazilerinin satış bedeli arttırılırken, ödeme süresi ve taksit sayısında da indirime gidildiğini” okuyorduk.

Haberde söz konusu arazi şöyle tanımlanıyor: “15-20 milyar lira gelir beklenen toplam 410 bin hektarlık 2B arazileri Hong Kong, Singapur, Malta, Andorra, Bahreyn, Madivler, Şeyseller ve Bermuda’nın toplamından daha büyük.”

2013’te “2B’de faizsiz ödeme süresi uzatılıyor” haberiyle geliyordu müjde...

5 Mart 2017’de, yani geçen sene, Maliye Bakanı Naci Ağbal “müjdeyi” veriyordu. Biraz tanıdık gelebilir:

“Vatandaşlarımızdan bir kısmı zamanında müracaat etmiş ama ödemelerini yapmakta sıkıntı çekmiş, taksitlerini ödememiş, 2B arazisini alma hakkını kaybetmiş. Bununla ilgili normalde 7 Mart’a kadar getirmiş olduğumuz bir imkân vardı. O imkân bitiyor. Fakat hükümet olarak bu konuda bir karar aldık. Vatandaşlarımıza 6 ay daha imkân sağlıyoruz.”

18 Şubat 2018’de Maliye Bakanı Naci Ağbal “2B arazileri için satın alma başvurusunda bulunmayanlarla başvuru yapıp peşinat bedelini veya ikiden fazla taksitini ödemediği için haklarını kaybedenlere tanınan süre 7 Mart’ta bitiyor. Bu hakka sahip tüm vatandaşlarımızı 7 Mart’a kadar başvuru ve ödeme yapmaya davet ediyorum” diyordu.

Böyle böyle, bazı gerçek mağdurlara hak ettikleri fırsatlar sunulurken bir yandan da rant makinesinin iştahı kabartıldı.

“Tırtıklama” meraklıları İstanbul’un kuzey ormanlarına doğru, Antalya’da, Bursa’da yeşile doğru ilerlediler...

Hiç endişe etmesinler...

Sistem bir şekilde affeder, fırsat sunar, taksit yapar, ödeme süresini uzatır, bir daha uzatır, o uzatmazsa muhalefet uzattırır, öyle devam eder...

Müjdeli haber bir şekilde gelir...