Paylaş
İyi kötü eğitilecek ikiler...
Saldım okula, müfredat kayıra zihniyetine kurban üçler...
Kalabalık sınıfa sıkışmış dörtler...
Öğretmensiz sınıfa düşmüş beşler...
Merdiven altı ‘eğitim’ kurumlarında tükenecek altılar...
Eksik teçhizatlı yediler...
Yabancı dil öğretilmemiş sekizler...
Ve dahi atanamayan öğretmenler...
Ve dahi son bir yılda eğitim masrafları yüzde 15 ile yüzde 30 arasında artmasına rağmen maaşına bunun 3’te, 5’te biri zammı belki görmüş veliler...
Yeni öğretim yılımız hayırlı uğurlu olsun, artık nasıl olacaksa?..
Dün 18 milyon civarında öğrenci ve 1 milyon civarında öğretmen için okul zili çaldı. Yığılı sorunların umutları gölgelediği yeni öğretim yılından eğitim kalitesinde bir sıçrama beklemek de elbette hayalden öteye gitmiyor.
Eğitim-Sen’in “2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” başlıklı raporu yaşanan ve kısa-orta vadede yaşanmaya devam edeceğe benzeyen problemlerin dökümünü yapıyordu...
Okuyanın sadece ensesini değil, tüm dünyasını karartacak türden bir manzara var karşımızda.
Maddi imkânları olanların, “okula yardım” edebilenlerin, “özel sınıflara” kapağı atabilenlerin, özel okul fırsatı yakalayanların bir nebze şanslı olduğu bir dünya...
Yabancı dilin uzak ihtimal, felsefe/psikoloji veya sosyoloji eğitiminin hayal olduğu bir sisteme yığıyoruz yine geleceğimiz olan çocukları...
Kimi okul yüzü bile göremiyor artık! Son 5 yıl içinde okula gitmeyen açıköğretimle “idare edilen” öğrenci sayısı yüzde 65 oranında artarak 1.5 milyonu aşmış vaziyette raporlara göre...
Maddi imkânsızlıklar ayrı bir dert...
Bakın ne diyor araştırmalar? Şunu diyor: “2019-2020 öğretim yılı itibarıyla çocuk kitapları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.90, test kitabı yüzde 16.30, okul çantası yüzde 18.20, diğer kırtasiye malzemeleri yüzde 30.51, resim boyaları yüzde 33.11, okul defteri yüzde 33.73, kalem fiyatları ise yüzde 34.75 oranında arttı...”
Eee? Nasıl olacak bu işler?
Okulların temizliği vesaire de “Saldım çayıra, okul aile birliği kayıra” tarzında yürütülüyor.
2018’de 54 bin 732 devlet okulunda toplam 31 bin 355 yardımcı hizmetlinin görev yaptığı açıklanmıştı. Sadeleştirerek söylemek gerekirse iki okula bir hizmetli düşüyor.
Özel okula gidemeyeni, istediği tarzda eğitim veren okul bulup da çocuğunu yerleştiremeyeni ne idüğü belirsiz, denetim sistemi şüpheli tarikat, vakıf okulları veya evde eğitim bekliyor. Tabii aile okula yollamaktan tamamen vazgeçmez ise...
Otizmli veya özel eğitime ihtiyaç duyanlara gelmedik daha... Çocuklarını kabul edecek okul bulamıyor insanlar...
Mülteci çocuklara gelmedik daha... Büyük bölümünü yoksulluğun üstüne bir de cehalet canavarı bekliyor hayatta...
Okullar açıldı, hayırlı olsun olmasına da...
Ne olacak bu işler? Nasıl olacak bu işler?..
Paylaş