Kuşu kafesten uçurmuş rock’çılar

Çok uzak olmayan bir geçmiş zaman diliminde, elime geçen bir kitaptan hareketle “Dünyanın En Meşhur Çatlakları” konusunda yazmıştım.

Zamanla yazdığınız yazıya gelecek tepkiyi veya geri dönüşü büyük ölçüde tahmin eder hale geliyorsunuz.
Fakat bazen okur çalışmadığın yerden geliyor; hiç ummadığın bir konuya büyük ilgi gösteriyor.
“Çatlaklar” konusunda epeyce elektronik posta geldi. Çoğunluk kitabı nereden bulabileceğini soruyordu.
Oysa kitap basit şekilde hazırlanmış İngilizce bir referans kitabıydı.
*
Geçen hafta Kızılkayalar’ın karşısındaki dergici arkadaşla yıllardır yaptığımız “Hangi dergiler geldi?” sohbeti neticesinde, halen “Britanya’nın En Büyük Müzik Dergisi” ibaresiye çıkan Q’yu aldım ve kahve içmek üzere Beyoğlu’na daldım.
Q’yu neredeyse çıktığından beri takip eden biri olarak son yıllardaki performansından pek memnun değilim.
Uncut ve Mojo’yu daha sıkı takip eder hale gelmemin yaşla da alakası olabilir tabii!
Q Dergisi “Rock Nutters/ Rock’ın Çatlakları” başlıklı bir dosya hazırlamış.
Müzik dergiciliğine hâkim olanlar bilir, arşiv çalışmasıyla sayfa doldurmuşlar bir yerde. Uzun top şişirmişler.
Fakat İngiliz dergiciliği iyidir. Derin dondurucudan çıkarılan hikayelerde bile okuma lezzetine dikkat ediyorlar, ilginç anekdotlar aktarıyorlar vesaire.
*
Rock Âlemi’nin kuyruklu veya kuyruksuz yıldızlarını “Çılgın Çete” ana başlığı ile duyuran dergi, daha sonra “Cinaî Manyaklar”, “Fezaya Yükselmişler”, “Kafası Uyuşuklar”, “Büyük Britanya Uçmuşları”, “Harbi Deliler” gibi alt başlıklarda belli vakaları tanıtmış ve kendince uzman görüşü de vermiş.
Ben ağzınıza bir parmak bal çalıp, birkaç hikâye aktarıp aradan çekileyim.
*
The Righteous Brothers’ın “You’ve Lost That Lovin’ Feelin’” adlı şarkısını duymamış olmanız imkânsız gibi bir şey.
1965 tarihli bu şarkı, istatistiklere göre 20’nci yüzyılda gezegenimizde en çok çalınan şarkı.
Evet The Beatles’ın bir şarkısı bile, evet Elvis’in bir şarkısı bile ve evet Ajdar’ın bir şarkısı bile bu kadar çok çalmamış dünyada.
İşte bu şarkıyı The Righteous Brothers’la beraber yazan ve yapımcılığını da üstlenen kişi Phil Spector’dur.
The Beatles’ın “Let It Be”sinin arkasındaki adamdır, punk’ın kilometre taşlarından The Ramones’un prodüktörüdür. Tina Turner’den Celine Dion’a kadar hepsine dokunmuştur.
Yahu hepsi bir yana “Imagine”ının bile yapımcısıdır.
Bugün 70 yaşında olan, Rock’n Roll Hall of Fame’e adı yazılan Phil Spector, 2003’ten beri kodeste. Barda tanışıp malikânesine getirdiği Lana Clarkson’u tabancayla öldürdüğü için...
Kaza mıydı bu?
Tanıyanlara göre hayır.
Silah konusunda takıntılı bir tip olduğu, daha önce Leonard Cohen’e ve John Lennon’a silah çektiği biliniyordu.
Bir insan Cohen’e silah çektiyse bence o noktada şık bir deli gömleği giydirilerek götürülmelidir. Götürselerdi herhalde Bayan Clarkson da hayatta olurdu.
Phil Spector meğer Johnny Ramone’a da silah çekmiş. Baba Ramone da “Ne var birader?” diyerek kendi silahını çıkartmış.
*
Şu anda meşhur manyak katil Charles Manson’la komşu hayatı sürdüren Phil Spector’un hayatıyla ilgili detaylar yağmaya başladı tabii cinayet sonrasında.
Evde kendisi için “gurme yiyecekleri” dolu bir dolap, 70’lerde evlat edindiği 3 çocuğu için “televizyon atıştırmalığı” dolu bir başka dolap bulundurduğunu öğrendik.
Bakımını üstlendiği çocuklarından yemek esirgeyen bir pislik olduğunu öğrenmek yetmedi.
Evinin zemin katında eşine bir “uyarı” olarak cam tabut bulundurduğunu da öğrendik.
Şarkılara bir şey olmadı elbette ama “Oha!” demekten de geri kalmadık.
*
Derginin diğer örnekleri bu kadar üzücü değil:
Muza tapan ve stüdyosunu kötü ruhları kovmak için bizzat yakan dub ve reggae üstadı Lee ‘Scratch’ Perry... Hazreti İsa ve Miles Davis’in yolladıkları mesajları Metatron adlı bir elçiden aldığını söyleyen Carlos Santana... 190’ın üzerinde IQ’suyla 1982’de “Kıyamet geliyor!” diye İzlanda’ya göçen, röportajlarda kendi icat ettiği bir dille soru cevaplayan Killing Joke’un solisti Jaz Coleman...
Liste uzar, deli mi yok bu âlemde.
Yazarın Tüm Yazıları