Kitap konusunda bahane bırakmayan festival

Sahaf Festivali bu yıl Tepebaşı’nda, Odakule’nin karşısındaki alanda. Başlangıcını tatilde olduğum için kaçırdım ama geçen pazardan itibaren hemen her gün uğrayarak kurtlarımı döktüm. Yarın bitecek gibi dursa da her yıl olduğu gibi uzatılır diye bekliyoruz. Uzar o uzar ama bence bugün, yarın uğrayın. Kaçıranlara bir fırsat daha tanıyacağım ama...

Haberin Devamı

Çoğunlukla kitapların arasında kaybolmuş vaziyette gördüğüm, küçücük dükkanlarının tek müşterisi olarak karşılarına dikildiğim, çaylarını içtiğim, sohbet ettiğim sahaf dostlarımı yoğun vaziyette çalışırken görmek başlı başlına bir güzellik.
Beyoğlu Belediyesi, Sahaf Festivali’ni bu yıl Gezi Parkı yerine Tepebaşı’na taşıdığında “Acaba?..” diye başlayan cümleler belirmişti kafalarda:
“Acaba kitapseverler yeni yeri yadırgar mı?”
“Acaba gelen giden sayısı
azalır mı?”
“Acaba aynı etkiyi yaratır mı?”
Gördüğüm ve görüştüğüm kadarıyla, bu soruların hepsi silinmiş.
Tatilde olduğum için açılışı kaçırmıştım, geçen pazar döner dönmez ilk iş Tepebaşı’nın yolunu tuttum.
Sahafların normal zamandaki müşteri trafiğini göz önünde tutarsak ‘mahşeri bir kalabalık’ vardı.
Tam sayıyı bilemiyorum ama 70’ten fazla sahaf tezgah açmış. Beyoğlu sahaflarının dışında Kadıköy, Üsküdar, Beyazıt, Bakırköy gibi semtlerin sahaflarının da gelmesine alışmıştım ve bu durumdan gayet memnundum.
Bu yıl Ankara’dan da iki sahafın katıldığını gördüm. Bir sahaf dostumun (Kayıp Kitap) belirttiği üzere “Bu gidişle birkaç yıl içinde uluslararası oluruz...”

AT ARABACILIĞININ ESASLARI

Haberin Devamı

“Kitaplar pahalı, alamıyorum... Okuyacak kitap bulamıyorum... Aradığım kitap karşıma çıkmıyor...” tarzı bahaneleri geçersiz kılacak bir ortam.
Hoş bu arada uzun süredir kovaladığım kitaplardan bazılarını yine bulamadım ama az görüştüğüm sahaflara da ‘haber salma’ imkanı yakalamış oldum...
‘At Arabacılığının Esasları’ şeklinde nadir ötesi şahane kitaplar bulmak da mümkün,
3 liraya 5 liraya Harry Potter (korsan değil elbette) gibi popüler kitapları da.
Normalde 20-30 liradan aşağı bulunamayacak ‘Boğaziçi Ressamları’ (Auguste Boppe), ‘Osmanlı Mühürleri’ (Hammer) gibi kitapları çil kondisyonda 5 liraya kapabiliyorsunuz. Kaldı ki bu kitapları bir-iki yıl içinde ancak mezatlarda görürsünüz, 60 lira, 100 lira ödeyip alamazsınız!
Tarih ve Toplum’un (şapka çıkartarak anıyorum) her biri ayrı güzellikte fasikülleri 1 liradan sergide mesela...
İyi bir mesai harcayıp üşenmeden kalabalık tezgahları inceleyerek neler bulunabileceğini göstermek bakımından küçük bir liste vereyim...
Halit Kıvanç ustamızın ‘Gool diye diye’ kitabı henüz çok nadir değildir, bulunur. Ama imzalısını 5 liralık tezgahta bulmak pek mümkün değildir ki; mümkün oldu ve aldım.
Yine 5 liralık bir tezgahta yanında sadece ‘Dergiler’ yazan bir kara kaplı cilt buldum. Bir edebiyat meraklısı 1950’lerde çıkan çeşitli edebiyat dergilerinden kafasına göre cilt yaptırmış.
Ama dergiler zor rastlanır türden çünkü çoğu İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerden değil.
1950’lerde Balıkesir’de yayınlanan ‘Mavi Yeşil’, Aydın’da yayınlanan ‘Özlem’ ve Konya’da yayınlanan ‘Çağrı’ kolay rastlanabilecek dergiler değil.

BİR DE TESELLİ İKRAMİYESİ

Haberin Devamı

Anadolu ve edebiyat dergileri demişken ‘Şairler Yaprağı’ndan da söz etmek gerek.
Afyon, Dinar’da Nedret Gürcan’ın tek kişilik eforuyla 1954-1957 arasında toplam 34 sayı çıkan bir dergidir ‘Şairler Yaprağı’.
Dinar diye burun kıvırmayın, kıvrık burnunuzla kalıverirsiniz! Aylık yayınlanan ve ‘Türkiye’nin Tek Şiir Dergisidir’ sloganını kullanan (ki haklıdır!) ‘Şairler Yaprağı’ ülke çapında ses getirmiştir..
Dergide eserleri yayınlanan isimlerden bazılarını sayayım isterseniz: Cemal Süreya, Turgut Uyar, İlhan Berk, Salah Birsel, Ahmet Oktay, Ümit Yaşar Oğuzcan, Attila İlhan, Oktay Rifat...
Bir tezgahta işte bu güzel derginin altı sayısını buldum, hemen aldım.
Kıymetli ilk baskılar, nadir ötesine geçmiş eserler ve her bütçeye uygun güzeller güzeli kitaplar, dergiler, objeler arasında şöyle bir tur atmak bile rehabilitasyon sayılır.
Tut ki festival uzamadı ve kaçtı...
Bir şans daha vereceğimi söylemiştim.
Şansı veren ben değilim elbette, haber vereyim yeter.
15-21 Eylül tarihleri arasında Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde bir kitap organizasyonu daha var: Boğaziçi Kitap Fuarı.
Tepebaşı’ndakini kaçıranlar için ayın 21’ine kadar sürecek bir teselli ikramiyesi...
Daha ne olsun?

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları