Paylaş
Trafik hiyerarşisinin, kast sisteminin, piramidinin en alt tabakasına mensup kişiye müzmin yaya diyoruz, malumunuz.
2019’un “Yaya Öncelikli Trafik Yılı” ilan edilmesinden sonra daha da dikkatli olmaya çalışıyorum karşıdan karşıya geçerken. Bu memlekette yolların kralının “çakarlı” olduğunu hiç unutmadan yaşamaya devam ediyorum...
İçişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz aylarda yaptığı düzenlemeyle “çakarlı” araçların kullanımına kısıtlama getirilmiş, pek çok bürokratın, yerel yöneticinin, ensesi kalın, sırtı sağlamın ve mesela ne alakaysa rektörlerin vesaire tepe tepe, arsızca, kabaca kullandıkları hakları ellerinden alınmıştı.
Sonrasında ne oldu?
Çakarlı sayısı ne kadar azaldı tam olarak bilmiyorum ancak “İlk uygulamada 63 sürücüye 126 bin TL ceza” veya “Gitti çakarlı, geldi tepe lambası” başlıklı haberleri ben de okudum.
İşi kitabına uydurmak, mevzuatta boşluk bulmak, havasını bozacak hareketlerden ustaca ve kıvrakça kaçmak konusunda uzmanlaşmış, engin bir bilgi ve deneyim birikimine sahip olan “imtiyazsız imtiyazlılar” bu kez tepe lambasına kuvvet girdiler emniyet şeritlerine, ters yollara vb.
Tam sular durulurken...
Çakarlı abiler yeni sisteme uyum sağlarken bu kez milletvekillerinin hamlesi geldi gündeme.
Bir torba yasaya yine işlerine gelecek bir uygulamayı sıkıştırmayı başardılar.
TBMM Genel Kurulu’nda, sabaha karşı 03.00 sularında, göz yaşartıcı bir mutabakatla kendilerine “geçiş üstünlüğünü” yasal hale getiriverdiler.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sadece ambulans, itfaiye araçları, suç takibindeki güvenlik araçları ve koruması bulunan araçlara tanınan geçiş üstünlüğüne milletvekilleri de eklenmiş oldu.
Böylece kırmızı ışıkta geçmek, park yasağını takmamak ve elbette o biricik statü ve üstünlük alameti “çakar lamba” da serbest hale geliverdi 600 milletvekilimiz ve onlara eklenen bazı başka “üst düzey” kamu görevlisine...
Belirttiğim gibi müzmin bir yaya olarak uzaktan izlediğim bu konuyla ilgim uzaktan, “Vah yazık ya, egonuza kurban!” demekle yetinmek yetiyordu bana.
Fakat dün daha önce “Tanrı Dağları’nda uluyan milletvekili” olarak hatırladığımız MHP’li Cemal Enginyurt’un “isyanı” dikkatimi çekti.
Arkadaşımız Umut Erdem’e konuşan MHP Ordu Milletvekili Enginyurt “Bunun (geçiş üstünlüğü hakkının) kime ne zararı var?” diye sormuş.
Belli ki “Vekiller yine kendilerine kıyak yaptı” yollu eleştirilere alınmış.
Sayın vekil diyor ki: “TBMM İçtüzüğü’nün beşinci maddesine göre milletvekillerine verilmiş yönetmelikte haktır. Yani milletvekilleri uzun yıllardır çakar zaten kullanıyorlardı. Dolayısıyla yönetmelik kanun haline getirildi. Kanun haline getirilirken de Türkiye’de 29 üst düzey bürokrata çakar kullanma hakkı verildi. Ama ilginçtir hiçbir bürokrat ‘Niçin çakar kullanıyor’ diye eleştirilmezken, milletvekili eleştiriliyor...”
Bu haksızlığa karşı isyan eden cümleler karşısında tam gözlerim dolmuşken devamını okumasaydım iyiydi.
Devamı aynen şöyle sözlerinin: “Türkiye’de mafya babalarının çakarlı arabası var. Dört koruması var. Bu gündeme gelmiyor, milletvekili gündeme getiriliyor...”
Sayın vekil...
Türkiye’deki mafya babalarını, çakarlı araç kullanmalarını, dört korumasını filan gazeteci arkadaşımıza dert yanarken söylemek midir sizin işiniz?
Sorun İçişleri Bakanlığı’na, TBMM’de “Türkiye’de mafya babaları yollarda geziyor” diye ortalığı ayağa kaldırın, önerge verin, komisyon isteyin, imza toplayın, hesap sorun...
Millet sizi çakarınızı savunun diye yollamıyor herhalde oraya, mafya babaları hakkında bilginiz neyse yetkililerle paylaşırsanız hepimize daha fazla faydanız dokunmuş olur.
Herhalde seçmeniniz de bunu bekliyordur.
Müzmin yaya yazının bu noktasından sona önce soluna, sonra sağına, sonra tekrar sağına ve bir de çakarlıların gelip gelmediğine bakarak karşıya geçer...
Paylaş