Kendimi üzüntüye şerbetli sanırdım

GALATASARAY’ın 14 yıl şampiyonluktan uzak kaldığı dönemde maçlara gitmeye başlamıştım.

Namağlup ikinci olduğumuz sezonda da tribündeydim, ağır derbi hezimetlerinde de.

Tabii büyük sevinçler yaşayarak bunları unuttuk gitti. Fakat neticede çok sevinmiş çok da üzülmüş bir taraftar olarak zaman içinde şerbetlendim.

Oyuna sadece oyun olarak bakmayı öğrendim zaman içinde.

Galatasaray sevgilim fakat diğerleri de arkadaşım noktasına geldikten sonra daha huzurlu bir taraftar oldum.

Hezimetlerde yine üzüldüm fakat hayatımın tamamını etkilemesine izin vermemeyi öğrendim.

* * *

Ancak cumartesi akşamından beri kendime gelebilmiş değilim.

Maçın sonucu, klasmandaki durum, alınacak ceza, yönetimin titrekliği filan değil beni üzen.

Galatasaray’ın böyle bir tartışmada odak noktası olmasını içime sindiremiyorum.

"Benim takımım nasıl olur da böyle bir vandallığa sürüklenir?" sorusu içimi kemirip duruyor.

Yanlış anlaşılmasın, Galatasaray’ı birliğe ve dirliğe ihtiyaç duyduğu şu dönemde her zamankinden fazla sahiplenmem gerektiğini biliyorum. Aşkımız ilelebet sürecek türden.

Fakat sebep ne olursa olsun yapılanları kabullenemiyorum.

Cumartesi ve pazar akşamlarını televizyon karşısında utana sıkıla geçirdim. Canım not tutmak bile istemedi.

* * *

Türkiye’nin futbolda uluslararası iki kupa sahibi tek takımı, Türkiye’nin ilk futbol takımı, hayalleri gerçeğe dönüştüren biricik takımı, bugün bir çirkin gösterinin müsebbibi haline geldiyse, birilerinin çıkıp bana durumu açıklaması lazım. Tek isteğim bu.

* * *

Bir de Galatasaray alacağı cezaya itiraz etmeme büyüklüğünü göstererek başlamalı işe.

Galatasaray’ı yeniden Türkiye’nin en sevilen takımı haline getirmek için gerekli kuvvet zaten damarlarımızdaki asil kanda mevcut.

Önce cezasını kabullenip çekecek Galatasaray, sonra da Türkiye’nin ilk gerçek medeni stadını yaratacak.

Bu ayıbı temizlemenin başka yolu yok.

Kendimi üzüntüye şerbetli sanırdım. Boynumuzu böyle eğenler utansın...

Üzülme Büyük Kaptan

PAZAR günü ligle ilgilenecek hali kalanlar, alt sıralardaki müthiş mücadeleye tanıklık etti. Aslında piyes her senekinden çok farklı değil, sadece oyuncu sayısı artmış, can derdine düşenlerin mücadelesi daha da kızışmış.

Ligin ikinci yarısında kesinlikle düşeceği düşünülen Kayseri Erciyesspor’u 11 puanda devralan, 26 puan toplayan, Türkiye Kupası’nı elinden son anda kaçıran Bülent Korkmaz’ın işi zor...

Ben bu vesileyle benim gözümde hep Kaptan Bülent olarak kalacak Bülent Korkmaz’a bir futbolsever olarak teşekkür etmek isterim.

Kaptan, sen ve öğrencilerin elinizden geleni yaptınız ve ligin ikinci yarısında tartışılmaz herkesin sevgilisi oldunuz.

Şu anda konuştuğum herkes Kayseri Erciyesspor’un ligde kalmasını istiyor.

Umarım başarırsınız fakat olmazsa da üzülmeyin. Ligde kalmaktan zor bir iş başardı Kayseri Erciyesspor. Bu yılın en güzel futbol öyküsünü yazdı. Az bir iş değildir. Son hafta için de bol şans Büyük Kaptan.
Yazarın Tüm Yazıları