Gazetede yazı yazmam gereken saat gelmiş ama ben Roland Garros’ta Suarez-Dementieva arasındaki yarı final maçını seyrediyorum.
İçimden ‘Dementieva harcayacak Suarez’i diye geçirdiğim sırada telefon çaldı; arayan Topesto.
- N’aber?
- İyi, tenis maçı seyrediyorum.
- Sharapova Abla mı var, ben de seyredeyim.
- Sharapova Abla elendi oğlum.
- Tüh! Yazıları bitirdin mi?
- Ne yazacağım belli ondan sallanıyorum.
- Neymiş mevzu?
- Türkçe albümlerden Kabakulak Türkçe Özel yapayım diyorum.
- İyi fikir. Kimleri yazacaksın?
- Bulutsuzluk var, Mor ve Ötesi, Gripin, Oktay Kaynarca’nın albümü, Nilüfer’in ilk albümlerini yeniden çıkarmışlar falan filan...
- Bulutsuzluk, Gripin, Mor ve Ötesi’ni seveceksin, Oktay Kaynarca’nın albümüne ‘Bu ne ya aklım karıştı?’ diyeceksin, Nilüfer’e de ‘Aaa, hakikaten bir de bu şarkılar vardı’ diyeceksin.
- Eee?
- Başka Türkçe albüm bul, onları yaz bence.
- Ne gibi?
- Hardcore arabesk filan yok mu bişiler? İstersen gelip ben yazayım bir de...
- İyi beee. (Çat!)
*
İçime kurt düşürmekte üstüne adam tanımam. Bunun nedeni biraz da hak vermem tabii ki. Ama bende başka Türkçe albüm yok. Bu durumda ne yapılıyor, Selim Akçin’in odasına baskın düzenleniyor.
Hakiki manada bir maden Selim’in odası bu konuda. ‘Usta şunları bir dinleyip getireyim’ dedim, Selim bir bana, bir aldığım albümlere baktı ve elini boşlukta ampul takıyormuş gibi çevirerek ‘İyi misin diye sormayacağım bile’ dedi.
Lafı burada kesiyor ve Kabakulak’ın Türkçe macerasına horizontal geçiş yapıyoruz...
PETEK DİNÇÖZ/Şaka Gibi: Kafasını sabit tutarken vücudunun kalan her yerini kendisine kelek atan kişiyi omuzlarından kavrayıp silkeleyen Cüneyt Arkın misali sallayarak modern dans tarihine geçmiş olan Petek Dinçöz’ün yeni albümü bende buruk bir tat bıraktı. Bir ‘Foolish Casanova’ yok; bir ‘Çalkala’ yok mesela. Petek Dinçöz teşekkür listesinde, ‘Saçlarını yanmaktan son anda kurtaran kuaförü’ ve ‘Deli dolu makyöz arkadaşı’nı da unutmayarak ne kadar insan canlısı olduğunu gösteriyor. Duygulandım ben de bu sevgi seline kapılıp, ne yalan söyleyeyim. Albümde Petek Dinçöz’ün şarkı sözü yazarlığına soyunduğunu müjdeleyen ‘Gitme’nin sözlerinden birazcık aktarayım: ‘Bekliyorum sabah oldu / Yine kiminle berabersin / Hiç insafın yok mu senin / Ben burada sensiz bir başımayken / Bir gün ayrılacaksak / Seni ben terk ederim...’ Dinçöz ismiyle müsemma (Şaka Gibi) albümünde ‘Buruk Acı’yı söyleyerek neo-klasik döneme de değmiş. Bilen bilir, bu güzel şarkının sözleri Türkan Şoray’a aittir: ‘Gurbet içimde bir ok / Her şey bana yabancı / Hayat öyle bir han ki / Acı içinde hancı’ Ne güzel; ben başka bir şey demeyeyim.
İSMAİL-YK/Şappur Şuppur: İsmail-YK’yı (YK: Yurtseven Kardeşler) Kral TV’de her rastladığımda elimin parmaklarını aralamak suretiyle seyrettiğim (Yanında biri azarlanıyormuş hissi) ‘Üfle’ klibiyle tanıdım. 16 şarkılık albüm bittiğinde kendimi Hürriyet Medya Towers’ın etrafını on kere düz, beş kere de ters koşmuş gibi hissediyordum (Yorgunluk hissi!) Enerji patlaması yaşayan İsmail-YK’yı sevenlerine emanet edip, şöööyle bir soluklanmam gerekiyor. Klibi kaçırmayın bu arada; kült mertebesine erişecek, Ferdi Tayfur’un, Mustafa Topaloğlu’nun unutulmaz klipleriyle yarışacaktır gelecekte. ‘Yarıştırılacaklar mı hakikaten?’ diye sordum kendime ve ürperdim bir an...
JALE PARILTI İLE DAMARDAN: Açıkçası, ‘Damardan’ ibaresini görünce hardcore arabesk bekledim. Zamanında Tahtakale’den topladığım ‘Damardan’ adlı güzide arabesk toplama albümlerine gitti aklım herhalde. Jale Parıltı, türkü söylemiş. Türkü sadece türkü formatında dinlediğimde hoşuma gidebiliyor. Yani basit, arkada orkestra, zımçak ritm vesaire oldu mu, olmuyor. Sesi güzel bir insan belli ki Jale Parıltı. Fakat damardan girmeyi beceremedi. ‘Gönül Dağı’nı dinleyeceksem, Neşet Ertaş’tan dinlerim mesela. Aslında canım hakikaten damardan bir arabesk albümü patlatmak istediği için beğenmemiş olabilir miyim acaba? Bilemedim...
Daha sırada ‘Benhur’ ve ‘EMINE’M’ vardı. İsimlerine tav oldum ve aldım. Ama yer yetmedi işte. Bakayım, eğer isimleri kadar çarpıcı çalışmalarsa, haftaya ek yaparız...
Veya ben bir Unkapanı yapayım, oradan güzel güzel Kına Gecesi albümleri filan alıp onları yazayım... Bunlar kesmedi bünyeyi, çok belli...