Paylaş
“İtalya’nın Sicilya Adası’ndaki Cefalu sahillerine vuran bir ispermeçet balinasının sindirim sisteminden plastik atıklar çıktı. Araştırmacılar, son 10 yılda İtalya kıyılarına vuran aynı tür balinaların yüzde 33’ünün midesinden plastik çıktığını söylüyor...”
Son 10 yıldır durum böyle diyorlar ya, neredeyse ayda bir, bazen haftada bir benzeri haberler okur hale geldik.
Sardinya Adası’ndaki Porto Cervo kıyılarına vuran hamile bir ispermeçet balinasının karnından 22 kg plastik atık çıktığını okuyalı daha ne kadar oldu ki?..
Plastik atıkların sadece ispermeçet balinalarının neslini tehdit ettiğine inananın plastik atık kadar aklı yoktur elbette.
İnsanoğlunun vicdanını “hızlı hayat” bahanesinin arkasına saklayarak sürdürdüğü hoyratlığın ağır faturası ortada...
Denizlerde bir ada ülkesi boyutlarına ulaşan dev plastik kütleler geziyor...
Greenpeace diyor ki: “Akdeniz’den alınan derin deniz örneklerinin yüzde 92.8’inde plastik saptandı. Akdeniz Havzası’nda 4 metrekareye 1 plastik atık düşüyor. Sorunun en büyük kısmını da 2 dakika kullanıp attığımız tek kullanımlık plastikler oluşturuyor...”
Deniz canlıları plastik “kırıntılarını” yiyor, insan da kontrolden çıkmış tüketim çılgınlığına devam ederken sofraya oturduğunda balık yerine kendi çöpünü yiyor da diyebiliriz.
“Plastik atık kurbanı balina” haberinin yanında umut verici ve umut kırıcı gelişmeler de var...
Dün AB Konseyi’nin de (Avrupa Parlamentosu söz konusu düzenlemeyi daha önce kabul etmişti hatırlarsanız) plastik atıklarla mücadele kapsamında yeni yöntemler ve yaptırımlar açıkladığını da okuduk:
“Yeni kurallar kapsamında tek kullanımlık plastik tabak, çatal, bıçak, kaşık, pipet ve kulak temizleme çubukları 2021’e kadar yasaklanacak. Bunun yanında AB üye ülkeleri de 2029’a kadar plastik şişe kullanımını yüzde 90 azaltmayı, plastik şişelerin 2025 yılına kadar yüzde 25 ve 2030 yılına kadar da yüzde 30 geri dönüştürülmesi için çalışmayı kabul ettiler...”
Sadece AB ülkeleri değil, mesela Rusya da benzeri bir uygulamaya geçeceğini açıklamıştı...
Bunlar umut verici gelişmeler. Bizdeki plastik poşetlere yönelik uygulamayı da bir “devrim” olarak nitelendirmesek de bir başlangıç noktasıdır.
Ama sadece plastik poşet ekonomisinde dalgalanma yaratmak ve rant paylaşımında kartları yeniden dağıtmak tek başına umut saçmaya yetmiyor.
Daha bir ay önce okuduk şu haberi:
“Greenpeace Doğu Asya’nın yayımladığı yeni rapora göre, Çin’in 2018’deki plastik ithalat yasağının ardından plastik atıklar en çok Malezya, Vietnam ve Tayland’a gönderildi. Ancak bu ülkelerin hızlı bir şekilde ithalat kısıtlamaları getirmesinin ardından ihracat Endonezya, Hindistan ve Türkiye’ye kaydı...”
Kendi çöpümüz yetmiyormuş gibi bir de milletin ne idüğü belirsiz atıklarına kapı açmak ne derece akıl kârıdır siz söyleyin.
Çevre problemleri, bu problemlerle uğraşanları “Ay canııım başka derdi kalmamış” diye “tuhaflaştırarak” çözülmeyecek boyutlarda.
Gelecek kuşaklar edebiyatı yapmadan önce hepimizin, herkesin önce kendi karbon ayak izimizi küçültmek için uğraş vermemiz, sonra da yetkilileri hizaya getirmemiz şart.
İspermeçet balinaları ölerek bu mesajı veriyor; umarım küçümsemeyecek kadar duyarlı, çözüm üretecek kadar akıllı çıkarız...
Paylaş