DİYELİM, canınız sıkılıyor. Normaldir bu devirde ve bu memlekette can sıkıntısı. Milyon tane neden sayabilirsiniz.
Allah korusun, sizin veya bir yakınınızın sağlık problemi olabilir, maddi sıkıntı içindesinizdir, musluğunuz sürekli damlatıyordur ve tesisatçıyla koordinasyon sağlayıyorsunuzdur (mesela ben), takımınız şampiyon olamamıştır (Heh he! Benimki oldu), kepek probleminiz vardır... Vardır da vardır yani.
Sıkıntıdan bol ne var hayatta, öyle değil mi?
Ama ben size bugün süper bir hareket yapacağım ve makus talihinizden geçici bir süre için bile olsa kurtulmanızı sağlayacağım.
Bunu ben yapmayaçcağım aslında, bir kitap yapacak.
Kitabın yazarı da sizlersiniz, iyi mi?
* * *
Haliyle ‘‘Ben kitap filan yazmadım’’ diyeceksiniz. Ama yazdınız, sadece haberiniz yok.
Filmi başa saralım ki; dediğimiz daha iyi anlaşılsın.
Ersan Özer, orijinal bir insan. Laf olsun diye değil, hakikaten orijinaldir. Bir süre aynı binada çalışma imkanımız da oldu.
Ersan sonra bizde pek rastlanmayan bir cesaretle, tuhaf fikirlerini gerçeğe dönüştürme kararı aldı.
Çok basit bir iş yaptı Ersan aslında. Bir internet sitesi açtı ve Türkiye'ye ‘‘Dök içini kardeşim buraya’’ dedi.
Çok basit gözüküyor değil mi? ‘‘Evet çok basit’’ diyenlere sorarım o zaman ‘‘Madem o kadar basitti, sen niye akıl etmedin güzelim?’’ diye.
Ersan, günde 60 bin kişinin ziyaret ettiği www.itiraf.com'un mucidi.
Bugüne kadar 400 bin kişi, bu siteyi ziyaret ederek itirafta bulundu.
Kimi, pişmanlığını anlattı, kimi yıllardır içinde tuttuğu bir haksızlığı... Kimi güldüren, kimi ağlatan itiraflardı.
Site, bu 400 bin itiraftan 30 bin tanesini yayınladı.
* * *
İtiraf.com, üç yıl gibi kısa bir süre içinde inanlmaz popüler oldu. Tişörtleri filan satılıyor. Hatta bende de var, Ersan göndermiş. Grisi çok güzel.
Şimdi Ersan, yapması gereken bir hareket daha yaptı ve itiraf.com'dan seçtiği 'hikayeleri' bir kitapta topladı.
Hikaye diyorum ama bunların hepsi gerçek. Zaten kitap da ‘‘Okuyacağınız en sahici kitap’’ cümlesiyle başlıyor.
Bu kitabı okurken, başkalarının (aslında sizin) yaşadıkları üzerinden rahatlayacak, sıkılacak, fakat hiç kuşkusuz çok eğleneceksiniz.
Ersan, şimdi sitesini ‘‘confideinme.com’’ adı altında ABD'ye taşımaya hazırlanıyor.
Bomba etkisi yaratacağından eminim. Ersan'ın Kilise'ye rakip olması (günah çıkarma hadisesinden dolayı) ise, başlı başına incelenmesi gereken bir konu tabii ki.
* * *
Yazının bundan sonrasını siz yazıyorsunuz. Özellikle ‘‘musluk tıpası’’nda koptum...
İyi eğlenceler!
‘‘Çok çelimsiz olduğum için annem sekiz yaşıma kadar pekmezle suyu karıştırıp, kola diye bana yutturmuş. En sonunda 'Kola içmek istemiyorum' diye isyan etmişim. Hala da kola içememin sebebi işte budur. Bir de yeşil çorbası vardı. Mutfakta ne varsa atardı içine. Bi keresinde içinden musluk tıpası çıkmıştı. O düşmüş tabii... (lolalola; kadın; yaş: 23; İstanbul)’’
‘‘Çocukken babaannem eğer bir gün ölürse, sevdiğim dizilerin olmadığı bir gün ölsün istiyordum. Kendimden utanıyorum. (josephin; kadın; yaş: 25; Bursa)
‘‘İlk kez benden yaşlı bir kadına asılma fırsatı buldum. Ona tam ne kadar güzel olduğunu söyleyecektim ki, kadın 'Benim kızım da senin okulunda okuyor' dedi. Hadi bakalım. Buyur burdan ye! (yeniözgür; erkek; yaş: 21; İstanbul)
‘‘Prezervatifi adam gibi takmayı bir hayat kadınından öğrenmiştim. Ona burdan çok teşekkür ediyorum. (bronx; erkek; yaş: 20; İstanbul)
‘‘En yakın arkadaşımın ablasıyla (22) diskoda romantik romantik dans ediyorduk. Bu esnada bana 'Aynı yaşta olsaydık, seninle çıkardım' dedi. Eğer bunu söyledikten beş dakika sonra kusmasaydım, 'Benim için yaş farkı önemli değil' diyecektim. (presto; erkek; yaş: 20; İstanbul)
‘‘Gazetemi almış eve dönerken birkaç adım önümde yürüyen bayanın pantolonunun ağında 10 santimlik bir sökük olduğunu fark ettim. Söylemek istedim fakat utandım. Sırf bu yüzden 5-6 sokak fazla dolaştım (derano; erkek; yaş: 24; İstanbul)
‘‘Babamın kız arkadaşlarıma yiyecekmiş gibi bakması beni çok utandırıyor. Hadi bakıyorsun, bani anlamıyoruz zannetme. (abin18; erkek, yaş: 18; İstanbul)
‘‘Anneme 'Matild Manukyan ölmüş' dediğimde, 'Vah vah! Türk sineması teker teker gidiyo kara toprağa' demişti. İşin doğrusunu hala açıklamadım. (chiristina; kadın; yaş: 17; Kocaeli)