Paylaş
Aylardır tutuklu yargılanan gazeteciler, Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük adalet (metrekare bakımından, yanlış anlaşılmasın) sarayında, dar alanda mücadele şeklinde özetlenebilecek bir ortamda hâkim karşısına çıktı.
Dayanışma amacıyla duruşma sarayı önüne gelen yerli ve yabancı meslektaşları, gazeteci arkadaşlarının fotoğraflarından oluşan bir pankart hazırlamıştı.
Her gazetecinin fotoğrafının altında çalıştığı kurumun adının yazılı olduğu pankartlardan Ahmet Şık’a ait olanın altında “Serbest Gazeteci” yazıyordu.
İroniye beklerim, buyur gel sayın seyirci; “serbest gazeteci” 3 Mart 2011’den beri “tutuklu” yargılanmakta.
Gülme, ağla bence sayın seyirci.
* * *
Yeni anayasa odaklı çalışmalar yapması umuduyla seçilen 2011 model Meclis, “has” bir tartışma ile gündemde sayın seyirci.
Eski Milli Eğitim Bakanı, bir dönemin YÖK Başkanı, hatta adı bir ara Cumhurbaşkanlığı adayı olarak anılmış olan TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, muhalefet sıralarına “Lütfen” diye başlayan ve TBMM TV canlı yayınına “Hass...” diye yansıyacak şekilde biten tiradıyla dikkat çekti.
“Hass...” vurgusunu “Dememişimdir öyle umarım” şeklinde toparlamakla yetinen Sağlam’ın bir mehter takımı gördüğünü sanarak “Has dur!” çağrısı yapmış olabileceği veya kendisini Topkapı-Aksaray minibüsünde sanarak “Haseki’de inecek var!” demek isterken yanlış anlaşılabileceği de ihtimaller arasında gösteriliyor.
Veya bu gidişle gösterilir, ne bileyim ben sayın seyirci allasen?
* * *
İktidar ve ana muhalefet arasında süren Dersim için kim özür dilemeli tartışmasında Başbakan Erdoğan “Varsa literatürde böyle bir şey devlet adına ben özür dilerim, diliyorum” diyerek bir doğru yaptı, bir adım öne çıktı.
Literatürde Celal Bayar’ın durumu, literatürde Madımak Otel’de canlı canlı insan yakanların avukatlarının bugün ne işle uğraştıkları, literatürde Maraş katliamının pozisyonları ise henüz muğlak.
Tamam mı sayın seyirci?
* * *
Bedelli veya son karardan sonra anıldığı şekilde “postalsız askerlik”te de gelişmeler var iki gözüm, canım, ciğerim, karabiberim seyirci...
30 yaş, 30 bin TL.
“Haki Card” sahiplerine taksit imkânı gündemde.
30 bin TL’nin çok olduğu, asgari ücretin 658 TL 95 kuruş olduğu memlekette herkesin bu parayı bulamayacağı konuşuluyor.
Vicdani ret ise gündemden kayarak hızla uzaklaştı.
Özetlersek benim tatlı seyircim: “Vicdani ret yok, cüzdani ret var.”
İngilizce deneme yaparsak: “Money talks, gariban walks.”
Marş, marş...
Paylaş