Paylaş
Niye?
“1924’te Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var” diyerek kamuoyu tepkisini tetiklediği için...
Aman ne korkmuştur, ne korkmuştur beyefendi!
“Bir zırvayı gerçek gibi anlatarak ne büyük günaha girdim, ne ayıp ettim... Bir de akademisyen olacağım” diyerek uykuları kaçmıştır!
Soruşturma neticesinde uygulanacak cezadan/yaptırımlardan ödü kopmuştur!
Oysa endişeye mahal yok.
Mesela profesör Orhan Çeker, “Dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle (tecavüzden söz ediyor) karşılaşman sürpriz olmaz” dediğinde “ortalık ayağa kalmıştı”...
ŞEYHÜLİSLAM MI OLDUN SEN?
Ne oldu?
Söylediklerinin “akademik özgürlük” olduğuna karar verildi, Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne bağlı İlahiyat Fakültesi’nde anabilim dalı başkanı olarak görevine devam ediyor muhterem.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mustafa Talha Gönüllü, “Yabancı bir kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunç” buyurdu.
Tepki gösterenler arasında AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de vardı:
“Sen rektör müsün, müftü müsün, şeyhülislam mısın? Senin görev alanına giriyor mu bu konu? Sen görevini yap. İstifa etmesi gerekiyor. İstifa etmemesi halinde ise YÖK’ün gereğini yapması gerekir...”
Netice? Mustafa Talha Gönüllü “işinin gücünün” başında duruyor, yola devam ediyor...
Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aşkar, TRT’de yayınlanan ‘Ramazan Sevinci’ adlı programda “Namaz kılmayan hayvandır” dedi.
HALT ETMİŞ, YOLA DEVAM
Ortalık karıştı... Başbakan Binali Yıldırım “Halt etmiş, kim söylediyse zırva!” diyerek tepki kervanına katıldı.
Netice? Batman’daki görevinden istifa etti, Ankara Üniversitesi’ndeki koltuğuna döndü...
TRT demişken...
TRT Çocuk kanalında yayınlanan “İstanbul Muhafızları” adlı animasyonda “kötü adamın çocuklara yapacağı kötülükler” listesinin altında “Gazi Mustafa Kemal” imzası kullanıldığı görüldü.
RTÜK “şikâyet üzerine” durumu değerlendirdi “Küçük hata, ihlal yok” kararı verdi.
Aynı kurul, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev ve eşine hakaret edildiği gerekçesiyle Show Radyo’ya kallavi bir ceza keserken hız rekoru kırmıştı...
Konjonktüre kuvvet “samimiyet krizi” geçirmek, zırvalamak, yalan uydurmak, iftira atmak, kuyruklu yalanı gerçek diye yutturmaya kalkmak serbest...
Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk’e saldırmak, türlü türlü sapık düşünceyi dile getirmek prim yapıyor, dini değerlerin arkasına sığınıp bezirgânlık yapmak kâr sağlıyor...
Makyaj görmüş yobazlığın ayıplanmadığı, zırvalayanın sırtının sıvazlandığı bir dönemin yıldızları bunlar...
Bir “küçük yıldız” daha eklenmiştir o listeye sadece...
Soruşturma filan...
Güldürmeyin yahu...
Paylaş