Paylaş
Ota, feribota her naneye bir “... keyfi” ekleme haline acilen bir çare bulmak gerekiyor.
Son olarak “Bodrum’da oligark keyfi” şeklinde bir başlığa rastladım. Ne olmuş, Bodrum oligarşiye geçmiş ve halktan bundan müthiş “keyif” alır hale mi gelmiş?
Yoo, 12 milyar dolarlık servete sahip Rus oligark Süleyman Kerimov parasıyla görgüsüzlük yapmaya gelmiş.
Oligark dediğin, dümenini güzel kurmuş adam demek.
Özelleştirmede ucuza kapattığı devletin, halkın malını uygun yerlere iyi davranarak, “putinist” kuralları çiğnemeden hüpleten modern çağ zengini demek.
Dünyanın en zengin 200 adamından biri olan Kerimov, 90 metrelik ve 180 milyon dolar değer biçilen yatı Ice ile Bodrum’da hem tatil yapıyor, hem de otel yapacak arazi arıyor haberlere göre.
Peki keyif bunun neresinde?
Kerimov ve aralarında Rusya’nın meşhur şarkıcılarının da bulunduğu misafirleri denize girerken 2 jet-ski ve 3 zodyak bot tarafından korunuyormuş?
Bu mu “denize girme keyfi”?
Gelme keyfim gelme!
Bilge Köyü’nün çocukları
MARDİN’deki Bilge Köyü’nü hatırlıyor musunuz?
Mayıs 2009’da katliam yapılan 44 insanımızın düğün evinde can verdiği köy.
Orada, uzakta duruyor; gitmesek de, görmesek de.
Katliam sonrası köy hayalete döndü.
Ölen öldü, kaçan kaçtı, göçen göçtü ama hâlâ yaşayanlar var, mesela çocuklar.
Eğitim yılı başlarken köyün muhtarı Abdurrahman Çelebi 14 çocuğun “Andımız”ı okuduğu bahçeden canlı yayına katıldı.
“Köye sıcak yemek veriliyordu ama kaldırıldı. Bu köyde kadınlar olsaydı yine hallolurdu belki sorun ama çocuklara yemek çıkmıyor, ancak kuru ekmek alıp verebiliyoruz. Kaymakam ve Vali’nin yanına çıktım, durumu biliyor devlet büyüklerimiz. Bu sorun halledilirse çok iyi olacak...”
Sesinde sitem veya isyan yok, istek var.
Kimin yetki alanına girer orasına karışmam ama zor bir iş olmamalı. Çocuklar koşarak sınıflarına girerken benim aklıma Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu geldi.
Artık haberi var sayıyorum ve halledeceğini umuyorum.
Beyaz fiyatına ahşap ha?
PVC pencere sektöründeki yoğun rekabet, reklamcıları bitirmiş durumda arkadaş!
Dünün ekonomi bültenlerinde flaş haber kontenjanından “Altın fiyatları rekor kırdı” başlığı dikkat çekiyordu.
Uzun bir süredir yayınlanan ve uzun bir süredir “Hey Allah’ım!” diyerek seyrettiğim reklam filmini hatırladım.
Bir grup ev hanımı, çay saati formatında toplanmış. Birinin boynunda jant kapağı büyüklüğünde altın kolye parıldamakta.
Biri atılıyor “Ne güzel kolye o öyle ayol”. Kolye sahibi kadın “Yok be güzelim, bu devirde en iyi yatırım altın. var mı daha iyisi” diyor.
Pencere kenarında duran ev sahibesi “Var” diyor ve devam ediyor “Pencere!”
Benim gibi “Yok deve!” diyenlere aldırmadan devam ediyor: “Beyaz pencere fiyatına ahşap desenli pencere...”
Ekonomik şuurun tamamen yitirildiğini kanıtlayan bu açıklamaya diğer kadınlar da “Sen ne akıllı kadınsııın!” diyerek cevap veriyor.
Her gördüğümde “Acaba kocası eve gelip karısının bütün birikimi pencereye yatırdığını duyunca ne yapar?” sorusu geliyor.
Ne yapacak? Aklını uçurup pencereyi ısırır herhalde, sahte mi gerçek mi diye...
Paylaş