HÜRİYET'in Washingtno muhabiri Kasım Cindemir'in geçtiği bir haber, Hürriyet'in sadece taşra baskılarında yer alabildi.
Men'S Journal dergisine dayandırılan haber erkeklerin film zevkleri üzerineydi. Bu konuda bir araştırma yapan dergi, erkeklerin en sevdiği 10 filmi ve 10 oyuncuyu belirlemişti.
Önce filmleri hatırlatayım:
1- Dirty Hary
2- The Godfather (Baba)
3- Scarface (Yaralı Yüz)
4- Die Hard (Zor Ölüm)
5- Terminator
6- The Road Warrior
7- The Dirty Dozen
8- Matrix
9- Caddyshack
10- Rocky
Öncelikle gururla bu 10 filmin 9'unu seyrettiğimi ve 6 tanesini sürekli seyredebilecek şekilde evde hazır bulundurduğumu söyleyeyim.
Sonrada bu konuyla ilgili kıymetli fikirlerimi sizlerle paylaşayım. Film konusunda ‘‘Erkek adam erkek filmi seyreder’’ görüşüne bağlı olanlardanım.
Prensip olarak, 20 kişiden az insanın (veya yaratığın veya robotun...) öldüğü bir filmi seyretmem. Seyrettiğim filmde bir şeyler infilak etmeli, birileri zabada zubada dayak yemeli falan filan.
İngilizcede ‘‘chick flick’’ olarak anılan kız filmleriyle işimiz olmadı bugüne kadar. Mesela bir Meg Ryan filmini sonuna kadar seyretmişliğim yoktur. Pardon, yalan konuşmuş olmayayım; The Doors'da da oynamıştı o di mi? Seyretmişim demek ki!
Ama işte ne bileyim bir Barbra Streisand filmiyle işim olmaz. Müzikal seyretmem. Kadınların ağlamak için seyrettikleri filmlerde güldüğüm için zaten böyle filmlere gitmem önerilmez bile.
Örneği kuvvetlendirmek için söylüyorum; bir tom Hanks filmi de seyretmem mesela. Hemen ‘‘Er Ryan'ı Kurtarmak’’ diye atlayanlar olacaktır. ‘‘Er Ryan'ı Kurtarmak’’ resmen duygusal filmdir. Savaş filmi dediğin ‘‘Full Metal Jacket’’ veya ‘‘Apocalypse Now’’ gibi olur.
* * *
Bu arada yukarıdaki listenin biraz naif kaldığını da söylemek mecburiyetindeyim. Bana kalsa o listede Rocky'nin yerine bir John Woo (Hong Kong dönemi tabii ki. Hard Boiled veya Killer olabilir) olabilirdi.
Aynı şekilde Matrix'in yerine bir Tarantino filmi önerilebilir. Fakat o zaman Miike Takeshi'nin filmlerini ne yapacağız?
Mesela Miike Mateshi'nin ‘‘Dead Or Alive’’ında, erişte yiyen adamın pompalı tüfekle vurulduğu sahnenin karşısına Matrix'ten bir sahne koyarsanız, Matrix'teki sahne ‘‘Sense And Sensibility’’den alınmış gibi kalır.
O erişte sahnesini de anlatayım. Ama midesi zayıf olanlar bu bölümü atlasın lütfen.
Gece kulübü basılıyor. Bu sırada bir abi sürekli olarak erişte yiyor. Hatta 5 tabak filan yiyor. Neyse efendim, sırtından vuruyorlar bu abiyi.
Mermi ön taraftan mideyi parçalayarak çıkıyor ve tahmin edebileceğiniz üzere erişteler ağır çekimde salona doğru fırlıyor.
Sonra müfettiş gelip çubukla erişteleri alıp, ‘‘Hımm, bilmemne eriştesi bu’’ diyor hatta.
* * *
Listeye yine de saygım var. İlk 5 filmi ben de tek geçerim. Ama ikinci beş için ben size başka filmler önereyim. Bulursanız bir de onları deneyin.