GÜZEL haber teknolojik imkânları kullanarak bana ulaşmayı başardı.
Semih Gümüş’ün yönetimindeki Notos Edebiyat Dergisi, 181 yazarın katılımıyla bir liste hazırlamış: “Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey.” Ntvmsnbc bu anketi haber yapmış, medyatava da haberi alıntılamış, ben de orada görüp okumuşum. Teknolojiye kurban! Hem edebiyat hem de liste sevene şahane bir eğlencelik. Liste hazırlamak belalı iştir. Küseni olur, fazla bulanı çok olur ve illa ki eksik bulanı çok olur. Hele konu edebiyatsa! “İnce kıyım sanatı”nda ustalaşmış şahsiyetlerin boy gösterdiği bir dünyada liste yapmak cesaret de ister. Eğlenerek inceledim 40 maddelik listeyi ve notlar çıkardım dikkatimi çeken maddelerin yanına. * * * Listenin başında, birinci sırada “Nobel Edebiyat Ödülü’nün Orhan Pamuk’a verilmesi” yer alıyor. Orhan Pamuk’a listenin 13’üncü sırasında “Orhan Pamuk” olarak tekrar rastlıyoruz! Listede iki sıra kaplayan tek isim Orhan Pamuk değil. İkinci sırada yer alam Nâzım Hikmet, 36’ncı sırada bu kez “Memleketimden İnsan Manzaraları” ile karşıma çıktı. Bu başarıyı tekrarlayan üçüncü isim Yaşar Kemal. Hem “Yaşar Kemal” olarak 8’inci sırada yer alıyor, hem de kahramanı dünyaya nam salan romanı “İnce Memed”le 30’uncu sırada. * * * Listedeki en genç yazar, 1960 doğumlu İhsan Oktay Anar. “Puslu Kıtalar Atlası”nı yazdığında (1995) 35 yaşındaymış demek; sonra “Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri” gibi başka güzellikler sundu, sunmaya devam ediyor. İzmir’de, Ege Üniversitesi’nde, Felsefe Bölümü’nde ders veriyor İhsan Oktay Anar. Aralarında kendimi de sayacağım geniş ve sadık bir okur kitlesi var. Bu yıl emekli olacağı söyleniyor, öğrencileri için üzücü haber. Anar listenin 24’üncü sırasında. 25’inci sırada da listenin ikinci en genç ismi olan 1958 doğumlu Hasan Ali Toptaş var. Toptaş da okudukları su gibi içilen, genç okur tarafından çok sevilen bir yazar. Kitap Fuarı’nda imza dağıtırken birkaç kalemin tükenmez denen mürekkebini tüketecek boyutta ilgiyle karşılandığını hatırlatayım. Hem Anar’ın hem de Toptaş’ın biraz “Salinger”vari olduklarını, çok nadir ortaya çıktıklarını, röportajlara hiç sıcak bakmadıklarını, şöhretle mesafeyi uzak tutma kararlılığında olduklarını biliyoruz bir de... * * * Aslında listeyi başka bir şekilde okumak ve listedeki en genç ismin Orhan Veli Kanık olduğunu düşünmek de mümkün. Canımızın içi Orhan Veli Kanık 1950’de öldüğünde henüz 36 yaşındaydı. Oğuz Atay’ı da 43 yaşında, gençken kaybetmiştik. Listenin 5’inci sırasında, 1984’te yeniden basıldıktan sonra bestseller olan, kuşakların sevgilisi romanı “Tutunamayanlar”la birlikte duruyor Oğuz Atay. 1971’de Sinan Yayınları tarafından iki cilt halinde (cildi 15 liradır) satılan ilk baskısı bugün nadir kitaptır. İlk baskıya geçen sene bir arkadaşım sayesinde ulaşabildiğim kitabın başlangıç cümleleri sanırım her okurun hafızasına mıhlanmıştır: “Olay, Yirminci Yüzyılın ikinci yarısında, bir gece, Turgut’un evinde başlamıştı. O zamanlar daha Olric yoktu; daha o zamanlar Turgut’un kafası bu kadar karışık değildi. ...O zamanlar henüz Olric yoktu; hava raporları da günlük bültenlerden sonra okunmuyordu. Henüz durum bugünkü gibi açık ve seçik, bir bakıma da belirsiz değildi...” Eseriyle birlikte listede yer alan bir başka büyük yazar da Yusuf Atılgan. 18’inci sırada şöyle duruyorlar: “Yusuf Atılgan ve Anayurt Oteli”. Edebiyat dünyasının en ünlü “antikahramanı”nın Zebercet olduğuna bir daha ikna oldum. Bir de dördüncü sıradaki Sait Faik’i ve “Alemdağ’da Var Bir Yılan”ı unutmamak gerek. * * * Peki kimler yok listede? Görmeyi beklediğim başka isimler elbette vardı. Ama büyük bir itirazım yok, listeyi başarılı buldum. Hem iyi niyetli bir yöntem izleyerek, listeye “geniş okuyacak şekilde” bakarak rahatlamak da mümkün. Mesela 3’üncü sırada “İkinci Yeni” var. Kimdir “İkinci Yeni”ciler? Papirüs’ün 1968’de, “İkinci Yeni’nin 15’inci Yılı” için hazırladığı “ikinci yeni antolojisi”ni rehber kabul edersek, listeye girmeyen pek çok şairi 3’üncü sıraya yerleştirebiliriz. Kimleri mesela? Papirüs antolojisine göre liste uzun: Melih Cevdet Anday’dan Sezai Karakoç’a, Turgut Uyar’dan İsmet Özel’e, Ece Ayhan’dan Hilmi Yavuz’a, Oktay Rifat’tan Özdemir İnce’ye, Cemal Süreya’dan Can Yücel’e... Aynı metotla 6’ncı sıradaki “Varlık Dergisi”ni (Varlık Yayınları ayrıca 23’te), 10’uncu sıradaki “1950 Kuşağı Öykücüleri”ni, 11’deki “Garip Akımı”nı, 16’daki “Yeni Dergi ve De Yayınları”nı da geniş parantezler olarak görmek ve sevdiğimiz yazarları listeye bu iyi niyetli hülle operasyonuyla yerleştirmek mümkün. Fazla mı “poliyanna” yaklaştım edebiyat âlemine? Biraz öyle oldu sanki. Neyse.