Paylaş
Neymiş efendim, “hilalli dev koltuk görgüsüzlük objesi” imiş.İnsan hayret ediyor eyy “sıradan” vatandaş!
*
“Çek şu sandalyeyi bakalım Angela Hanım” mı diyecekti Erdoğan?
Yok efendim altın varaklıymış, çok büyükmüş, ‘sanırsın taht’ imiş!
Bağdaş kurup yere mi oturacaklardı?
Yav sizin vizyonunuz yok, vizyonunuz!
O koltuklar Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği Yeni Türkiye’nin koltuklarıdır.
Belli ki geleceği düşünerek 2023 ve 2071 hedefleri doğrultusunda birkaç beden büyük yaptırılmış koltuklar.
Bunu anlamaktan aciz yav bu ofis mobilyaları!
Oysa “xxxx-large” koltukları Cumhurbaşkanı’nın kendisi için yaptırmadığı ortada oysa!
Ya kimin için yaptırtıldı bu koltuklar? İleride “Seni seviyoruz kısa adam” diye anılacak bir lider gelirse yatak, hatta çalışma odası olarak kullanabilmesi için yaptırtıldı bittabi!
23 Nisan’da koltuğa oturmak üzere gelen çocuklar üstünde saklambaç, hatta yakan top oynayabilsin diye yaptırtıldı bittabi!
Kalabalık heyetler yatıya kaldığında çekyat aramamak için yaptırtıldı bittabi!
Bu ileri görüşlülüğü süzemeyecek kadar dar işte bunların kafaları...
Hepsi tabure kafalı bunların be canikolar!
İki tane katlanır kamp sandalyesi versen evden eve nakliyat yapamayacak adamlardır bunlar be minnaklar!
Sosyal medyada cik cik diye “tüvit şey ettiriyorlar” , akılları sıra dalga geçiyorlar, sıkılmadan “görmemişlik” diyorlar, geçmiş ziyaretlerden ve başka ülkelerden “sade koltuk” modellerini örnek gösteriyorlar.
Ba, ba, ba; laflara, kafalara bak!
Hani diyor ya Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bunların testisinde düşmanlık var” diye, işte hep Eski Türkiyeli bu testisi kırılasıcalar!
*
Merkel’in “40 yıllık marangozum, böyle oturgaç görmedim” şeklinde özetlenebilecek şaşkınlık ifadesini fark etmişsinizdir altın varaklı ve iki metre boyunda olsa da mütevazı koltukta otururken.
Böyle koltuk görülmüş mü Almanya’da?
İşte amaç budur!
Bana ne Japonya’nın minimalist protokol düzeninden?!
Cihanşümul Türkiye’nin iriliğini, meşe veya cevizimizin diriliğini temsil eder o koltuk be hey gafiller!
Koltuğun tepesindeki hilal şanlı geçmişimizin, altın varak namlı servetimizin, geniş oturma alanı müreffeh geleceğimizin nişanesidir!
Ah kardeşlerim ah!
Biz Türkiye’yi bu noktaya berjer koltuklarla çarpışarak getirdik...
Anlamaz ki üç ayaklı sandalye vesayetine boyun eğmiş olanlar, anlamaz, aah anlamaz!
Sanırsın Şah Cihan’ın “tavuskuşu tahtı”dır (tarihte bilinen en pahalı koltuk) oturduğumuz.
Kafanıza o koltuk kadar taş düşsün e mi eyy vizyon fakirleri, tabure odakları, sandalye zihniyetliler!
Acıtır, hatta ezer ama düşsün yani...
Diren koltuk!
Paylaş