Paylaş
Böyle bir dönemde Trabzon deplasmanı eminim sarı kırmızılıların ilk tercihi olmazdı! Tabii bu zorlu maçı bir fırsata çevirmek de mümkündü. Darboğazı aşmak, boy göstermek, varlığını hissettirmek için alınacak bir galibiyet “tam zamanında yetişmiş” olurdu. Ancak rakibe şöyle bir bakınca bunun yazıldığı gibi kolay olmadığını görüyoruz.
Trabzonspor 2015 model kadrosuyla uyum sürecini şaşırtıcı bir hızla geçiyor. Şota çoğu tam isabet olan transferlerle fazla uzak olmayan bir gelecekte çok başarılı olan bir takım kurgulamış.
Hızlı, hırslı, ısıran, çok koşan bu potansiyeli yüksek takımı durdurmak için maça sahanın her noktasında pres yaparak başladı G.Saray. En ileri uçta başlayan pres önemli ölçüde başarılı oldu ama hassas denge gerektiren ve savunmayı hataya açık hale getiren bu anlayış kalesine tehlike olarak da döndü.
İYİ BAYRAMLAR
Marin’in çabaları gol getirmese de Galatasaray’ı epeyce hırpaladı mesela bu tür ataklarda. Komuta-kontrol merkezinde Bilal-Rodriguez ikilisi harikalar yaratmasa da bu zorlu deplasmanda kendilerini ve birbirlerini sahada buluverdiklerini düşünürsek iyi iş çıkardılar. Hücum bölgesinde organize olmakta zorlanan ve özellikle Podolski’nin oyuna bir türlü girememesiyle eksik kalan Galatasaray yakaladığı nadir fırsatlarda da noktayı koyamadı.
Bu arada Trabzonspor’un özellikle ikinci yarının başlarında gol bulamamış olması da kendi içinde bir mucizedir, bunu belirtmek gerekiyor. Ama ona mucize diyeceksek Trabzon’dan bir puanla dönmeyi bile olumlu görecek pozisyondaki Galatasaray’ın bir duran topla galibiyeti almasına ne diyeceğiz?
Bu sezon Galatasaray ligde zirveye tutunacaksa, bu maç önem listesinde ilk sıraya yazılabilir. Bu çok önemli galibiyet en azından Galatasaray’ın sorunları biraz ötelemesine, ağız tadıyla bir bayram geçirmesini sağlamış olacak. Bu vesileyle herkesin bayramını yürekten kutlarım.
Paylaş