Cinai meseleler

1990’ların ortalarından başlayarak 10 yıldan fazla bir süre seri cinayetler başta olmak üzere bu konuyla ilgili ne bulduysam okudum, biraz da yazdım.
O dönemde, Türkiye’de bu konuda ne kadar az yayın olduğunu fark etmiştim.
Polisiye edebiyata ilgi vardı ancak gerçek vakalarla, kriminolojiyle ve suç araştırmalarıyla ilgili Türkiye’ye özgü kitap yok denecek kadar azdı.
1962 yılında Kemal Savcı ve Nafiz Ilıcak’ın hazırladıkları ve toplumu sarsmış vakaları naif bir dille aktardıkları “Meşhur Cinayetler” gibi kitapları hâlâ severim, o ayrı...
Sağ olsun, profesör doktor Sevil Atasoy bu alanda boşluğu kapatmakla kalmadı, yeni çalışmalar için de cesaret verici bir zemin oluşturdu.

*

Okumayı yeni tamamladığım “Cinayet Sohbetleri” de bir bakıma sevgili Sevil Atasoy’un araladığı kapıdan giren kitaplardan biri.
CNN Türk editörü Onur Akhan ve 22 yıllık görevin ardından 2005’te emekliye ayrılan emekli emniyet müdürü Mesut Demirbilek hazırlamışlar kitabı.
Mesut Demirbilek kendi ifadesiyle “manuel polislik” yapılan dönemlerde Cinayet Bürosu’nda göreve başlamış.
Manuel polislik, günümüzdeki teknolojik imkânların (internetten tutun cep telefonuna, gelişmiş laboratuvara kadar sayın) olmadığı dönemi işaret ediyor.
Bir tür “nehir söyleşi” kıvamında yazılan kitapta yakın geçmişteki cinayet vakalarının nasıl çözüldüğünü polisiye roman tadında okurken, polisiye tekniklerin de evrimleşmesini görüyoruz.

*

Cinayet gibi karanlık bir konuyu hem bilgilendirici hem de esprili sayılacak üslupla aktarıyor Demirbilek-Akhan ikilisi.
Türkiye’de en fazla cinayetin mayıs, haziran ve temmuz aylarında işlendiğini öğreniyoruz mesela...
Mesela Karadenizli kadınların ateşli silahla cinayet işleme ihtimalinin daha yüksek olduğunu öğreniyoruz.
Katilin gerçekten de uşak olduğu bir cinayetin veya kesik başın esrarının nasıl aydınlatıldığını okuyoruz.
Suç ve polisiye okumayı sevenler için çok faydalı bir eser özetle; rahatça ve heyecanla okunduğunu da belirtmeliyim...

(Cinayet Sohbetleri, Onur Akhan-Mesut Demirbilek, Doğan Kitap, 2014)