CD öldü mü, kara plak öcün aldı mı

BİRKAÇ gün önce Redd grubu yeni bir albüm yayınladı: “Mükemmel Boşluk”.

Haberin Devamı

Konu dağılmadan önce belirteyim; aralarında bulunduğum sevenlerinin merakla beklediği albüm hakikaten şahane olmuş, ellerine sağlık...

Redd’den Güneş Duru, albümün nihayet çıktığını Instagram hesabından şu cümleyle başlayan bir notla duyurdu:
“Bu, olasılıkla yayınladığımız son CD olacak. Ne yazık ki CD’lerin ömrü yavaş yavaş son buluyor. 37 yıl önce, 1979’da Chopin’in CD’si ile ticari olarak ilk defa kullanıma giren CD’lerin ömrü 40 yılmış...”
Müzik âleminde dijital müzik platformlarının mutlak hâkimiyetini ilan ettiği malumunuz...
Fakat “CD” hakikaten öldü mü, ıssız acun kaldı mı, kara plak öcün aldı mı?..

 


AĞIR YARALI VAZİYETTE

 


Önce sevenlerinin yüreklerine biraz su serpelim, CD henüz ölmedi.
Sonra da kötü haberi vermek gerekiyor elbette; CD ağır yaralı vaziyette, pek kimsenin yoğun bakıma yetiştirmek gibi bir derdi yok ve ölmese de sürünüyor.
Satış rakamları durumu gayet net bir şekilde ortaya koyuyor.
2010’da 253 milyon adet CD piyasaya sürülürken, 2014’e gelindiğinde bu sayı yüzde 43 oranında azalarak 144 milyona düşmüştü ve bu düşüş hızını arttırarak devam etmekte.
2014 yılında dijital müzik platformlarının 1.87 milyar dolarlık hacme ulaşması ve 1.85 milyar dolarda kalan CD’yi ilk kez sollamasına şahitlik ettik.
O günden beri makas CD aleyhine açılmayı sürdürüyor; hızla ve kararlılıkla.

 

Haberin Devamı


OYSA NASIL HAVALIYDI

 

 

Oysa CD’ler ne kadar görkemli bir şekilde girmişti hayatlarımıza...
Müzikseverler çok çabuk benimsemişti CD’leri. Plaklar, kasetler elden çıkartılırken, özellikle 90’ların başından itibaren daha erişilebilir ve “satın alınabilir” hale gelen bu hijyenik format sektörün de taşıyıcı kolonu, biricik sevgilisi, kralı oluvermişti.
Plaklar ve kasetlerin pabucu dama atılmış, sektör tamamen CD üzerinden yürüyecek şekilde yeniden tasarlanmıştı.
CD sadece ses kalitesindeki pürüzsüzlükten beslenmiyordu elbette, nakliye avantajlarından tutun da mağazalarda kapladığı alanın plaklara göre az olmasına kadar uzanan bir dizi avantaj sağlıyordu piyasaya.
Pikaplar raflardan, müzik setlerinden teker teker silinmeye başlarken boşluğu “CD player”lar dolduruyor, “walkman” gidiyor ve yerine “discman” kuruluyordu.

 

Haberin Devamı


MERTLİK BOZULDU

 

 

“Her şey ‘doğal mecrasında’ akmaya devam ederken dijital müzik platformları icat oldu ve CD açısından mertlik bozuldu” diyeceğim ama onun da plakların ahını aldığını unutmamak lazım!
Peki “CD tamamen öldü” diyebilir miyiz?
Durumu parlak değil, ömrü Güneş Duru’nun da belirttiği üzere tartışma konusu, teknoloji marketlerinde “CD player” görme şansınız pembe bağcıklı bale pabucuyla gezinen bir fil görme şansınıza denk hale geldi neredeyse... Pikaplar eski raflara yeniden kuruluyor.
Yine de kesin bir ölümden söz etmek hem acımasız bir tavır hem de gerçekçi olmayabilir.
Meraklıları elbette CD almayı sürdürecektir.
Kaydedilebilir CD’ler bir şekilde önemini dar alanda da olsa sürdürecektir, bir süre sonra “nostalji rügârının” önüne katılıp yeniden kıymet de kazanacaktır. Hem 1990’ların bazı albümlerini fiziksel kopya olarak “sadece” CD şeklinde bulabileceğimiz gerçeği de ortada.

 

 

Haberin Devamı

SENSİN NOSTALJİK MORUK

 

 

“Yeniden kıymet kazanmak” demişken...
Plakların özellikle son 8-10 yılda gerçekleştirdikleri görkemli dönüşten daha önce de bahsetmiştim.
Plaklar her yıl satışlarını katlayarak arttırmayı sürdürüyor. Genel kanının aksine plakların müşterisi de “nostaljik moruklar”dan ibaret değil.
Plak alanların yüzde 72’sinin 35 yaş altındaki müzikseverler olduğunu ortaya koyuyor araştırmalar. İtibarı iade edilen plaklara bu yaş grubunun ilgi göstermesi çok önemli çünkü dünyadaki müzik tüketicisinin önemli bir bölümünü oluşturuyorlar.
Bir müziksever olarak anısı olan, ellerimle kaydettiğim kasetlerimi, sağladığı kolaylıklar yüzünden üyesi olduğum dijital müzik platformunun terk etmeyeceğim gibi, CD’lerime de veda etmeyeceğim.
Kalbimin tek sahibi elbette plaklar olacak, o zaten değişmez...
Yazıyı efsane Neil Young’ın (dijital müziğe “kıl” olur) Steve Jobs’la ilgili sözleriyle düğümleyelim:
“Steve Jobs dijital müziğin öncüsüdür. Ama eve gittiğinde oturur ve plaklarını dinler...”

Yazarın Tüm Yazıları