Bunu ben yazmadım

TOPHANE’de saldırıya uğrayan galerilerden biri olan NON’da Extramücadele’nin sergisinin adı gayet manidar bir şekilde “Bunu ben yapmadım, siz yaptınız”dı.

Bu serginin adından esinlenerek “Bunu ben yazmadım” diyerek gireceğim söze. Aşağıda okuyacağınız metni, Mehmet Altan’ın Mehtap TV’de yaptığı konuşmadan aldım.
Eser Karakaş ve Şahin Alpay’la birlikte Mehtap TV’de “Akıl Defteri” adlı bir program hazırlayan Mehmet Altan’ın “Anayasa değişikliği ve mağduriyetler” kapsamında yaptığı konuşmanın her kelimesine katılıyorum.
Bu diyalogsuzluk ortamında bir diyalog girişimi olarak konuşmayı aynen aktarıyorum.
Benim diyen muhaliften çıkmazdı bu konuşma, Altan’ı cesaretinden dolayı kutluyorum.
* * *
“2007 yılında AK Parti bize söz verdi ‘Yeni bir Anayasa yapacağım’ diye. Fakat başörtüsüne gidip İspanya’da takıldı 3 senemiz gitti. Onun için bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin önerisi de ciddiye alınarak belki şimdi de bunu fiili bir şekilde başlatmak mümkün.
Bak gene başörtüsü. Başörtüsü bir mağduriyettir, bir rezalettir fakat tüm mağdurların mağduriyetini ortadan kaldıracak şey toplam bir anayasadır.
Yani bu siyasi bir mesele değil, bu bir değişim meselesi.
* * *
“Ben bunun analizini yapmak mecburiyetinde değilim. Ben eğer bir vatandaş AK Parti’ye oyunu verdiyse, AK Parti yüzde kaç aldı? Yüzde 47 aldı. O da söz verdiyse sonra bunu neden yapamadığını anladığın vakit yıllar geçer.
Sen bana söz verdin niye yapamadın? E şimdi yaptın (paketi geçirdin), nasıl yaptın?
Ben siyasetçiyle aynı yerde değilim. Ben yönetilenim. Siyasetçi burayı yönetmeye kalkıyor ve bunun nimetlerinden de yararlanıyor. Bana verdiği sözü yerine getirmedi 3 yıl gitti. (AK Parti Grubu) İçinde karşı çıkanlar varmış. Onu da seçip getiren o, birisi getirip koymadı ki gruba.
Bu kadar anlayışlı davranmak Türkiye’nin ileri gitmesini engelleyen bir şey.
* * *
“Yani adama empati yapacağım, ülkeyi yönetme iddiasında olan insanlarla. Hiçbir şekilde kendi adıma bir şey talep etmeyeceğim, istediğim olmayınca da anlayacağım, niye?
Vergisini vereceğim, her şeyi yapacağım, dünya standartlarından çok daha gerideki bir ortamda çalışacağım ve yaşayacağım ve bunu anlayışla karşılayacağım, niye?
Ama bir şekilde yöneten dünyanın her türlü nimetlerinden, imkanlarından yararlanacak. Zaten değişimine her türlü desteği veriyorsun.
* * *
“Bu Cumhuriyet mağdur yaratıyor. ‘Ben mağduriyeti önleyeceğim’ demek başka bir şey, ‘Bana oy verenler konusunda daha hassasım bunların mağduriyeti benim için birincildir’ demek başka bir şey.
Sen bu mağduriyetleri eşit noktada (değerlendirmelisin) Vicdani Ret niye gündemde değil, dünyanın her tarafında temel hak ve özgürlük.
Çünkü taraftarı yok, eh böyle bir anlayış olur mu ya? Oy veya parmak hesabına göre mağduriyet olmaz.
Hadi senin bu konudaki (vicdani ret) argümanlarını kabul ettim, peki AİHM’nin Alevilerle ilgili kararı?
(Nüfus kâğıdındaki şey -din hanesi- kalkacak, kalkmadı daha. Eser Karakaş)
Ya sen, istediğin vakit kendi açından kapsamlı bir değişikliği yapıyorsun, peki AİHM’nin ‘Laik bir devlette din dersi olmaz’ konusunda Alevilerin aldırdığı kararını neden görmüyorsun.
* * *
“Hiç eleştiri olmadığı vakit de burası ileri gitmez. Bunu ilerletecek adamın çıkarları kadar ileride durur. Bu açıdan da Türkiye çok geride yeryüzünden yahu. Ben utanıyorum konuştuğumuz konulara ha, olumlu olmasına rağmen.
Onun için bunu anlamakla değil, yaptırtmakla yükümlüyüz bir şekilde.
Çünkü siyasetçinin de kendi ikbali var, beklentisi olmayan adam siyasete giriyor mu ya?
Hiçbir şey istemiyor ama siyasete giriyor, böyle bir şey yok, siyaset grubu var.
Yani onun hiçbir beklentisi yok her şeyi değiştirmek, yapmak istiyor ama karşısındakiler tutuyor ha? Öyle bir şey yok. Siyasetçi de kendi yönetme arzusu içinde var, egosu var, ona buna emrediyor, ekipler kuruyor, ihaleler alıyor. Yani siyaset denen şey Türkiye’de bir şekilde büyük manevi, maddi, sosyal getirisi olan bir şey.
Yoksa niye adam kalkıp ‘Ben sizi yönetcem’ desin.
Bir de yaptırımı ne olacak? Söz verip tutmazsa siyaset bunu yaptırımı ne?
30 yıldır askeri anayasa ile yönetiliyoruz. Bu insanlar gittiler, seçildiler bilmem ne yaptılar.
Kamu İhale Yasası’nı 30 kere değiştiriyorlar bunu (Siyasi Partiler) niye değiştirmiyorlar. Ya işine gelmiyorsa?
Siyasetçinin kendi çıkarları açısından neler yapıp neler yapmadığını hiç konuşmuyoruz, biz parti konuşuyoruz. Bir de siyaset denen parlamento iktidarı var.
Herkes oraya ne haltsa can atıyor girmek için.”
Yazarın Tüm Yazıları