Paylaş
- TAGO MAGO Kabakulak’a saygımızdan önce albüm önerilerine açalım kapıyı. İlk önerim yeni değil; 40 yaşında ama yaşsız albümlerden. Can’in ‘Tago Mago’ albümü 40’ıncı yılında anılıyor. Can (Ege Bamyası albümleri daha çok bilinir bizde), müzik aleminde ‘krautrock’ diye anılan Avrupa malı deneysel rock müziğin en başarılı örneklerini vermiş bir gruptur.
‘Tago Mago’, ‘Ege Bamyası’, ‘Monster Movie’ gibi, kuşaklar boyu rock müzisyenlerini etkilemiş albümler hazırlamıştır.
İster bu genişletilmiş anma versiyonunu bulun, isterseniz benim gibi sadece orijinal plağa takılın.
- SEA OF COWARDS The White Stripes’ın dağılması (zaten iki kişilerdi be abi demeyin, ayıptır) üzücüydü fakat Jack White’ın fazla uzağa gidemeyeceğini biliyorduk.
Bir nevi ‘süper-grup’ olarak anılması gereken Jack White, Alison Mosshart, Dean Fertita ve Jack Lawrence’tan kurulu The Dead Weather’ın 2011’in yaz başında çıkan albümü ‘Sea of Cowards’.
Albüm yeni değil, ben yeni takıldım, kopamıyorum.
Jack White’ın yaptığı işleri (The Raconteurs, The White Stripes), Fertita’nın işlerini (Queens of the Stone Age), Alison Mosshart’ı (The Kills, Discount), Lawrence’ı (The Raconteurs) seviyorsanız bir yerden tutar albüm sizi.
- YAZAR DEDİKODUSU ‘Edebiyatçıların Tuhaf Huyları’, ‘Yazarların Özel Hayatları’, ‘Yazarların Çıkardığı Çıngarlar’ gibi kitaplara bayılırım.
Aynı hikayeleri anlatıyor olduğunu bilsem de alırım, okurum.
Bu alanda yazılmış en iyi kitaplardan biri Javier Marias’ın ‘Yazınsal Yaşamlar’ıdır.
Mark Twain sinek yutarmış, Shakespeare deve güreşine bayılırmış (ikisini de attım ha, ona göre!) tarzı asıllı/asılsız dedikoduya dayanan kitaplara bayılsam da, birine bu alanda tavsiye edeceğim ilk kitap Javier Marias’ınki olur.
Roman yazarı olan Javier Marias küçük öyküler şeklinde anlatır Faulkner’in, Conrad’ın, Rimbaud’nun, Turgenyev’in tuhaflıklarını.
Daha önce baskısı yapılmış, tükenmişti. Can Yayınları yine basmış.
Uydurukla gerçeği ayırt eden, iyi kaleme alınmış, iyi çevrilmiş (Çev. Pınar Savaş) bir ‘yazarlıkların gizli hayatları’ kitabı.
HİKAYECİ-GAZETECİ- BOĞULTU
Kıymetli büyüğüm Orhan Duru’yu kaybedeli iki yıl oldu. Edebiyatın, 1950 Kuşağı’nın önemli hikayecisiydi Orhan Bey.
Aynı zamanda gazeteciydi. Hürriyet’te haber müdürüydü mesela. Asıl tanışıklığımız, Sahaf Simurg’un önce Aslı Han’daki sonra Hasnun Galip Sokak’taki kitapçısından.
Cuma akşam üstleri yapılan genişletilmiş sohbetlerde, Kaktüs Kahvesi’nde (çoğunlukla Demir Özlü’yle beraber) sohbet etme şanslarım olmuştu.
Öykülerini ‘Yoksullar Geliyor’ ile tanımıştım; sonra ‘Bırakılmış Biri’ filan derken yazdığı pek çok öyküyü okudum.
Hayalet Oğuz (Oğuz Alplaçin) için Sezer Duru ile hazırladıkları ‘O Pera’daki Hayalet’ sık sık okumayı sevdiğim bir biyografi.
Yapı Kredi Yayınları, Orhan Duru’nun ‘Bütün Öyküleri’nin ikinci cidini ‘Boğultu’ adı altında bastı.
Unutulmaması gereken Orhan Duru’yu tanımak için de iyi bir fırsat.
- GÖREVİMİZ TEHLİKE Geçen hafta, hiç de fena olmayan bir sinema salonunda ‘Mission Impossible - Görevimiz Tehlike’ serisinin dördüncü filmini seyrettim.
Bu eylemde yalnız olmadığımı, filmin ben bu yazıyı yazarken dünya çapında elde etmiş olduğu 367 milyon dolarlık hasılatı düşününce gayet net anlıyorum.
Tom Cruise yine “Ufak at da civcivler yesin” dedirtecek aksiyon sahnelerinde...
Bombalar patlıyor, otomobiller uçuyor, nefes kesici kovalamalar yaşanıyor...
Özetle harika bir film benim açımdan. Nefesi tutup, finalde bırakıyorsunuz.
Filmi izlerken Lalo Schifrin’in kulaklarını da epeyce çınlattım.
Lalo Schifrin malumunuz, dünyaca meşhur ‘Mission Impossible’ müziğini yapan kişi.
Sadece o da değil. Bruce Lee’nin ‘Enter The Dragon’u için hazırladığı albüm efsanedir.
‘Bullitt’, ‘Dirty Harry’ ve ‘Rollercoaster’ gibi kalbimize taht kurup salınan pek çok filmin müzikleri de ona ait.
2011 model ‘Mission Impossible’ı dinlerken, şu anda 80 yaşında olan Schifrin’i selamlamayı da unutmayın.
Paylaş