DERDİNİ unutmak için alnına tülbentle soğan sabitleme noktasına gelmiş arkadaşım içini döküyor: "Ha Gül, Ha Erdoğan. Memleketi ele geçirdiler vallahi... Ne yapacağız bunlarla?.."
"Son seçimde sandığa gitmiş miydin peki afacan?" diyorum, cevap "Tıss!.."
* * *
Mayıs ayından ekim ayına kadar hafta sonları Bodrum’a gidebilmek için kombine uçak bileti alan arkadaşım "Sence seçim ağustosta mı yapılacak?" diye soruyor...
"Yağlanmış kıtalara pek uymayacak ama ağustos da diyorlar... Ağustos olmasa da tatilcileri bozacak bir tarih olacak sanki" diyorum.
"Yağlanmış kıtalar ne demek yahu?" diyor arkadaşım.
"Bindirilmiş kıtaların yazlık versiyonu. Seçim sonuçlarından şikayet etmeyi sandığa gidip oy kullanmaya tercih eden kitle..." diyorum...
* * *
Polyanna böcüğü tarafından ısırılmış ve "Emine Erdoğan’ın yerine Hayrünisa Gül’ün seçilmesi daha iyi oldu. Daha zevkli giyiniyor sanki... Köşkün dekorasyonu konusunda da Emine Erdoğan’a göre daha zevkli davranır" tarzı saçmalayan arkadaş "Aslında kötü de idare etmediler memleketi. Huzur ortamı var... Borsa coşuyor, dolar kişniyor..." diyor.
"Kötümserliğiyle meşhur bir guru sayılmam fakat sana hızlı tren faciasından girip belediye yolsuzluklarına kadar pek çok olumsuz haber çıkarabilirim son 4-5 yılın gazetelerinden. Yani AKP grup toplantısındaki kapalı tribün tarzı coşku dalgasını herkes öyle algılamıyor" diyorum.
* * *
"Ne yapacağız peki? Kime oy vereceğiz biz? Baykal’a da oy vermek istemiyorum ben. Sağ partiye oy vermem mümkün değil... Kime oy vereceğiz?.." diyor ağlamaklı vaziyetteki akrabam...
"Ben de bilmiyorum henüz... Fakat tutup BOKOO-ABO diye parti kuracak halim de yok"
"O ne usta?"
"Ne ne?"
"BOKOO-ABO diye bir şey dedin de...2
"Bunlar Olmasın da Kim Olursa Olsun-Ama Baykal da Olmasın"
"İyi partiymiş aslında..."
"Bence de..."
"Peki kime oy vereceğiz?.."
"Sen pazara Çağlayan’a gidiyor musun?.."
"Evet."
"Orada bir düşün bakalım, aklına bir şey gelirse oy kullan. Bana da haber ver..."
"Sen gelmiyor musun?.."
"Ailemdeki ve çevremdeki kadınların çoğu hayatında ilk kez yürüyüşe gidiyor. En azından okul ve gazetecilik yıllarından edindiğim yürüyüş deneyimiyle onlara sahip çıkmak için orada olacağım... Sonra valideyi Terörle Mücadele Şubesi’nden kurtarmak zorunda kalmayalım da...