Bit yeniğinin yükselişi

YANGIN yerinde bit yeniği aramak konusunda pek iştahlı değilim açıkçası; görünen köy zaten yeterince ürkütücü.

Haberin Devamı

Ancak...

 

Rus savaş uçağının düşürülmesiyle tetiklenen krizde bir “bit yeniği” aramak gerekip gerekmediğini köşesinde ilk soran Cengiz Çandar olmuştu yanılmıyorsam.


Daha sonra Fehmi Koru’dan bir bit yeniği aranacaksa Rusya’ya bakmak gerektiğini işaret eden bir yazı geldi.


Türkiye’nin tam da hayati önemde gördüğü Cerablus Operasyonu başlamak üzereydi.


ABD ile sınırı geçerek “kontrollü bir bölge” elde edilecek, PYD Kuşağı kesilecekti.

 


*

 


Daha sonra değineceğim yazısında Abdülkadir Selvi Rusya ile Cerablus Operasyonu konusunda yapılan görüşmeden ilginç bir not aktarıyordu.


Paylaşmadan geçmek olmaz:


“Putin’e G-20 zirvesi için geldiği Antalya’da operasyon hakkında bilgi verilmiş, ‘Kameraların karşısında tepki gösteririz ama operasyonu engelleyici bir şey yapmayız’ güvencesi alınmıştı. Kafamdaki soru işaretini arttıran ise operasyon hakkında harita üzerinde bilgi verilen Putin’in, ‘Amerikalılar orayı Kürtlere vermeyi planlıyor’ sözleri oldu...”

Haberin Devamı


Cerablus Operasyonu’nun elinden kayıp gitmesi Türkiye açısından elbette bir bit yeniği aramak için yeterli olabilir.


Ama orada takılmayalım...

 


*

 


Çandar ve Koru başta olmak üzere bit yeniği aramaya koyulanlar “Aksında kayma gözlemlenen Türkiye’nin Batı’ya döndürülmesi operasyonu” gibi makul noktalardan çıkarken, (abartarak örnekliyorum) işi “Putin, Erdoğan’ın ikili görüşmede kendisine sütlü çay söylemesine alınmış, diş bilemiş” saçmalıklarına kadar sürükleyenleri de gördük, duyduk...

 


*

 


Siyasi analistlerin veya komplo teorisi avcılarının “bit yeniği” aramaları kimi zaman faydalı okumaya, kimi zaman hezeyana yol açıyor, tamam...


Ama bit yeniği peşinde koşan bir başka isim dikkatimi çekti.


Yeni Şafak’tan Abdülkadir Selvi iyi bir gazetecidir.

Haberin Devamı


Yazıları, özellikle AKP’yi okumak için de önemlidir.


Parti içi dengelerine hâkim değilim AKP’nin. Ama Abdülkadir Selvi’nin 8 ve 9 Aralık’taki yazılarını okuyunca iktidar cephesinde de “bit yeniği” arayanların var olduğunu ve seslerini duyurmak ihtiyacı hissettiklerini gördüm.

 


*

 


8 Aralık’ta “Rus uçağı tuzak mıydı?” diye soruyordu Selvi.


9 Aralık’ta ise “tuzağın” kime kurulduğunu söylüyordu: “Hedef Erdoğan ve Putin’di...”


Selvi’nin yazılarında “gri alanlar” olarak adlandırdığı ve yetkililerden derlediği bilgilere dayandırarak ulaştığı bazı sorular şöyle:


“Uçak düşürülmeden önce önleyici tedbirler uygulanamaz mıydı? Fiziki engellemeler yapılmadan önce, tercihimiz neden uçağın vurulması oldu.

Haberin Devamı


Angajman kuralları gereği uyarılan uçak, hava sahamızı terk ettikten sonra, ikinci uçak hava sahamızdan çıkmak üzereyken neden vurduk?”

 


*

 


Türkiye’de “her şey yolunda giderken”, Ortadoğu paylaşım mücadelesine kurban gittiğini, işlerinin bozulduğunu, huzurunun kaçtığını ve benzeri “şikâyetleri” de vurguluyor Selvi yazısında.


İktidarın “bit yeniği” homurdanmaları köşelerde belirmeye başlamışsa biraz daha dikkatli bakmakta fayda var olana bitene, içine düştüğümüz duruma, birileri bizi arkadan ittiyse de yüzlerine...

Yazarın Tüm Yazıları