Paylaş
Salı itişmeleriniz sırasında ismimin zikredilmesi üzerine zorunlu olarak bu açıklamayı yapmak ihtiyacı hissettim.
Kamuoyunuza sesimi duyurmanız dileğiyle...
* * *
Dostlarım, bahtsızlıklarla yazılmış bir tarihim olduğunu yadsıyacak değilim.
Mısır’dan Ürdün’e Libya’dan Suudi Arabistan’a İsrail’den Kuveyt’e gittiğimiz her yerde kurcalandık asırlar boyu.
Keyfimizden göçebe yaşadığımızı söyleyenleri bir kutup ayısı eşliğinde kafese tıkıp durumumuzu bir daha gözden geçirmeye davet etmek isterim!
Tarih boyunca kavur kavur kavrulan çöllerde İngilizlerle karşılaşmışlığımız vardır; canımıza okudular.
Fransızlarla karşılaşmışlığımız vardır; soyumuza kastettiler.
İtalyanlarla karşılaşmışlığımız vardır; oturup makarna sosları üzerine aydınlatmadılar bizi elbette, onlardan da yedik kazığı.
Siz Türklerin de dolaylı veya dolaysız yoldan kadersizliğimize dahli vardır ama kalp kırmayayım şimdi.
“Son olarak Libya’yı biliyoruz işte” diyelim yeter.
* * *
Velhasıl Amerika binmiştir sırtımıza, İsrail inmiştir yeri ve zamanı gelince.
Kimseyi bulamasak birbirimizle karşılaşmışızdır zaten; Arap’ın Arap’a ettiğini...
Neyse, Meclis kürsüsüne çevirmeyelim buraları, çoluk var çocuk var!
Bu mektubu yazmamın sebebi suçsuz, günahsız bir canlının itibarını kurtarmaktır aslında.
İnsanoğlunun her türlüsünün, hemen her milletinin gadrine uğramışızdır fakat yukarıda Allah var; bu çöllerde bir kutup ayısı bile görmedik.
Yılanımız, çıyanımız, sırtlanımız, tilkimiz, itimiz boldur bu coğrafyada fakat kutup ayısı yoktur.
Hayır, bir şey değil develer tedirgin oluyor ey habibi...
Neyse...
* * *
Sizden ricam, kaderi bahtsızlıklarla, zulümlerle ilmik ilmik örülmüş bu bedevi kardeşinizi günlük siyasetinize böyle dahil etmeyiniz.
Kabalaşıp “Kutup ayısını tenzih ederek söylüyorum, ayılık yapılmasın yeter bize” de demeyeceğim ama elleşmeyin işte birader!
Haydi eyvallah.
Kutup ayısının mektubu
SAYIN yazar,
Biz burada neslimizin derdine düşmüşüz, siz rengeyiği peşinde koşuyorsunuz.
Bedevinin toprağından fışkıran petrolü yaka yaka, tepe tepe kullanıp ısıttınız küreyi; yuvamız eriyor ulen zaten burada.
Belgesel de belgesel diye tutturdunuz, ürememizden avlanmamıza, esnememizden bebeğimizin poposuna her türlü filmimizi çektiniz, özel hayat neyin bırakmadınız.
* * *
Bir de düpedüz yalan uydurmuşsunuz...
Yok efendim kalkıp çöllere gitmişiz de bahtsız bedevi kardeşimizi...
Neyse, susayım da o seviyeye inmeyeyim.
Sözüm bahtsız bedevi kardeşimle beni lekeleyen bu söze itibar edenlere.
Ayıptır, günahtır.
Benim çölde ne işim var, aklınız fikriniz yok mu sizin yahu.
Bir de bana tecavüzcü ayı diyorsunuz, tüm ırkımı tenzih ederek söylüyorum kötü söz sahibine aittir.
* * *
Burada fok peşinde, efendime söyleyeyim balık peşinde hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Ne çöldeki bedeviye, ne göldeki aynalısazana zararımız yok.
Ama o lafları edenlerin yolu bir gün bizim buralara düşerse, o zaman hesaplaşırız.
Baki selam...
Paylaş