Aslı Erdoğan tutuklandı; olmaz...

Olmaz...

“Halkı kışkırtmakla” suçlanmış!

Neyle kışkırtmış halkı Aslı? Çok iyi, eşi benzeri zor bulunur kitaplarla mı?

“Örgüt üyesi olmakla” suçlanmış!

Birinci Sınıf Edebiyat Yapanlar Örgütü dışında bir örgüte mensup değildir, olamaz.

Aslı’ya “Terör örgütü propagandası yapmak” şeklinde kesilmiş bir suç elbisesi, bir deli gömleği giydirmeye çalışanlar delil olarak ne göstermiş?

Yazılarını...

Olmaz...

Vallahi olmaz, billahi olmaz; ayıptır...

PAMUKLARA SARMAK GEREKİRKEN

Aslı’nın üstün zekâlı bir çocuk olmasını...

Robert Kolej ve Boğaziçi gibi iyi okullardan mezun olduktan sonra fizik alanında master yapıp CERN’e Türkiye’den kabul edilen ilk isimler arasında bulunmasını...

Kitaplarıyla dünya edebiyatında kendine bir yer açmasını...

“Geleceğe kalacak 50 yazar arasında gösterilmesini”, ödüllerini, isterseniz bir kenara ayırın.

Olmaz...

SESSİZLERİN SESİ

Aslı dışlanmışların, unutulmuşların, lanetlenmişlerin, kenarda bırakılmışların, hor görülenlerin sesini taşıdı kırılgan bedeniyle.

Kaba milliyetçiliğe, güce abanarak mağdurun üstüne yürünmesine, ezilmesine, hor görülmesine, haksızlığa uğramasına vicdan mesafesinden bakarak yazdı kitaplarını.

Kendi ifadesiyle “İstanbul’da 100 Afrikalı yaşarken”, onların yanında sadece Aslı vardı. “Solcuların” bile “Aaaa! Türkiye’de ırkçılık yoktur” diye refleks milliyetçilikle karşı çıktığı dönemde ırkçılığın feriştahını yaşayan Afrikalılarla yan yana yürüyen, yüzüne tükürülen, lokantalardan kovulan odur...

Cezaevinden gelen mektuplara “Size denizi, ormanı, gökyüzünü yolluyorum” diye cevap yazan ve zarfa deniz için Ege sahillerinden bir taş, gökyüzü için bir kuş tüyü, orman için bir kozalak koyup yollayan odur...

TRT’nin, evet bildiğimiz TRT’nin hazırladığı bir belgeselde “dış ses” tarafından “Yazar Aslı Erdoğan... Alçakgönüllü, insan haklarını savunan, ırkçılığa ve özellikle de kadınların ezilmesine karşı çıkan Erdoğan en başta genç okuyucuların gözdesi. İyi eğitimli bu genç kadın bir yandan ayrımcılığa, bir yandan acılarla umut, yaşamla ölüm arasındaki parçalanmışlığa karşı mücadele verir...” diye tanıtılan odur...

ASLI’DAN TERÖRİST ÇIKARAMAZSINIZ

Aslı’yı sıksanız ondan terörist çıkaramazsınız.

Hastalıklarla, kazalarla, saldırılarla örselenmiş bedenini cezaevine kapatsanız, akla mantığa sığmayacak hükümler giydirseniz ondan terörist çıkaramazsınız.

Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali ve benzeri onlarca, yüzlerce yazar üzerinden rejimler boyu uygulanmış gözdağı verme çabasının, o utanç verici zincirin son halkasıdır Aslı Erdoğan.

Olmaz.

Gözdağı çabasını görmüyorsanız gözünüz ve gönlünüz dağlanmıştır vesselam.

Aslı’yı tutuklarken delil olarak sadece barıştan bahseden yazılarını ve “formalite icabı” adının yer aldığı yayın danışma kurulu listesini koyabiliyorsanız ortaya, tek argümanınız “Ama o gazete terörü destekliyor” ise...

Başka söyleyecek sözüm yok; kitapları kapatabilirsiniz, bundan başka sınav yok...

Sorguda cevap vermiş Aslı: “Edebiyatçı olduğumdan 7 adet romanım bulunmaktadır. 15 dile çevrilmiştir. Fil ve Kara Karga edebiyat dergilerine de yazılar yazıyorum. Benim hiçbir terör örgütüyle hiçbir şekilde ilişkim yoktur. Yayın danışma kurulunun kimler yazı yazacak, yayın politikası nasıl olacak şeklinde bir müdahalesi kesinlikle yoktur. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum...”

Aslı Erdoğan tutuklandı; olmaz...