Arınç ambargodan şikâyet ederken

Bülent Arınç dün sabah “kendi sorumlu olduğu TRT ve Anadolu Ajansı tarafından kendisine uygulanan” ambargodan şikâyet ediyordu CNN Türk’te Hakan Çelik’e.

Canı yanmış, içlenmiş, gadre uğramış insanlar gibi soluksuz konuşuyordu...
“Bugüne kadar söylemedim ama şimdi zamanı geldiğine inandığım bir şey var...” diye başladı konuşmaya...

*

“Şimdi birileri bana diyor ki ‘Sen bazı şeyleri neden televizyonlarda söylüyorsun?’ Sadece bu programla ilgili değil.
Beni seven dostlarım için söylüyorum. ‘Niye oradasın?’ dedikleri birkaç kanaldır; niye orada değilsin dedikleri pek çok kanaldır...
Şaşıracaklar belki ama benim kendilerine dost bildikleri televizyon kanallarına ambargom vardır çıkmamam konusunda...”
Çelik soruyor: “Davet edilmiyor musunuz?”
Arınç cevaplıyor:
“Davet özellikle edilmiyorum. Bu ambargoyu herkes bilir parti içerisinde. Benim sorumlu olduğum TRT de içerisinde 2 yıldan bu yana, diğerlerinde bir yıldan bu yana ‘Bu kişi programlarınıza çıkmayacak çünkü nerede ne konuşacağı belli olmaz. Ola ki eleştiri yapabilir’ düşüncesiyle... Benim çıkabileceğim kanallar bellidir –iki veya üç- onlara da çıkıyorum zaten...”
Durduramıyoruz efendim Sayın Arınç’ı, devam ediyor:
“Ben niye X kanalında değilim, gidin onu patronlarına sorun. Onların patronları, genel yayın yönetmenleri bir yerden aldıkları talimatla Bülent Arınç’a ambargo uyguluyorlar.
Hatta Bülent Arınç iyi adamdır, Abdullah Gül de iyi şeyler yapmıştı diyenler programdan çıkarılıyor.
Eğer kayda alınmışsa o kayıtlar siliniyor ve başka türlü yayınlanıyor.
Bu kadar yeter...”
Ama yetmiyor, o kadar dolmuş ki...
“Kendi sorumlu olduğum TRT’nin, Anadolu Ajansı’nın Bülent Arınç’a ambargo uygulaması Türkiye’de, yani benim içimde (için de?) bir hicrandır.
Son iki yıldır programlara bakın bunun içinde herkes vardır ama Bülent Arınç yoktur.
Bu benim şahsımın kötü oluşundan değil, birilerini rahatsız etmemden dolayı...”
Bu noktada Hakan Çelik’in “Kim efendim size ambargo uygulayan? Kimler?” diye sormasını beklemek de mümkün elbette ama o da haklı herhalde kendince; bilmiyor muyuz, tahmin edemiyor muyuz sanki?..

*

Bülent Arınç sıradan bir politikacı değil.
Adı AKP’yi tasarlayan, kuran ekibin hiyerarşik yapısında Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ile birlikte anılan bir isim.
1995’ten 2015’e kadar milletvekilliği yaptı.
Meclis Başkanı oldu.
Başbakan yardımcılığı ve vekilliği, hükümet sözcülüğü gibi etkili görevler üstlendi.
“Yeni Türkiye” burası işte, böyle bir yer...
“Abilerin bile” konuşmasının istenmediği...
Çekilen “had çizgisini” aşmaları tehlikesine karşı ekranlardan sürgün edildiği...
İrili ufaklı troller tarafından itibar suikastına kurban gittiği, haysiyetinin pusuya düşürüldüğü...
İkbal çukuruna düşmüş zavallı yanaşmaların kendileri gibi olmayanlara o çukurdan “Alçak!” diye bağırdığı bir garip memleket...

*

Bülent Arınç’a “ambargo uygulanması” herkesin ama en çok da “aldıkları” veya “sezdikleri” emirlere uygun hareket ederek yerini korumaya çalışanların ciddi ciddi düşünmeleri gereken bir hadisedir.
“Hicran” içinde izlediği bu vaziyette, bu iklimde hiç payı yok mu peki Arınç’ın?
“Kendisine bağlı olan” TRT ve Anadolu Ajansı’nda geçen 12 yıl içinde yaşananlar, sorumluluğu döneminde işlerinden olanlar ve ambargo uygulananların hakları ne olacak peki?
Bülent Arınç içinde bulunduğu ve belli ki kendisine yediremediği bu ambargodan elbette şikâyet etsin.
Sözünü söyleyecek mecra bulmakta zorlanması, gölgeye itilmeye çalışılması, hâlâ seçim çalışmalarına katıldığı partisindeki dava arkadaşları tarafından “istenmeyen adam ilan edilmesi” haksızlıktır kendisi açısından.
Ama ya siyasi görüşü, mezhebi vb bahane edilerek yıllarca emek verdikleri kurumlardan dışlananlar, yasaklananlar, kovulanların hakları ne olacak?

*

Bülent Arınç bunun da vicdan muhasebesini yapacaktır herhalde...
İbretliktir...