Paylaş
İlk olarak Steve Tesich 1992’de The Nation dergisinde kullanmış bu ifadeyi ama yaygınlaşmasını tetikleyen kişi 2004’te “Gerçek Ötesi Çağı” kitabını yayınlayan Ralph Keyes.
Hakikatin önemsizleştiği, kitlelerin duygu ayarlarıyla oynamak isteyenlere kucak açtığı bu “Yalan da olsa söyle hoşuma gidiyor” çağında, Oxford Sözlüğü de 2016’da “yılın kelimesi” seçti ifadeyi.
Tam da adının hakkını verecek şekilde yalanlara, “Ben söyledim oldu, güzel de oldu” tarzı kerameti kendinden menkul analizlere kalkan da oldu neticede...
“Biliyorsunuz, post-truth çağındayız” diyerek gözlere zorlama bir kararlılık yükledikten sonra sık yalanı gitsin...
Birkaç gün önce Mirgün Cabas “Bize Yalan Söylediler” projesi kapsamında Barış Pınarı ile ilgili sosyal medyaya yüklenen ve çılgınca yayılan “yalan videoları” analiz eden 10 dakikalık bir video yüklemişti; seyretmenizi isterim bu vesileyle...
Bu devirde “yalan” denildiğinde ilk bakılacak kişi hiç şüphesiz ABD Başkanı Donald Trump oluyor.
Malumunuz, göreve geldiğinden bu yana söylediği yalanların, paylaştığı yanıltıcı bilgilerin çetelesini tutanlar var.
Mesela “İklim değişikliğini inkâr etmiyorum ama durumu geri çevirebiliriz” diyor rahatlıkla. Oysa geri çevrilebilecek bir durum yok, ancak yavaşlatılabilir ki; bu konuda da ilerleme yok. Kâr hırsı, dizginlenemeyen tüketim çılgınlığı açık ara önde gidiyor ölümcül yarışta.
Mesela 2017’de çıkıp “ABD tarihinin en büyük vergi indirimini ben gerçekleştirdim” diyor, kaynaklar net şekilde 1986’da Ronald Reagan’ın vergi reformunu işaret ediyor.
Başka yalanlarının yanında bunlar masum da kalabilir elbette...
Ama çok sıkı bir palavracı olduğu ve çok sık palavra sıktığı, kamuoyunu yanılttığı biliniyor.
Washington Post, bu yılın nisan ayında Trump’ın 2018 boyunca günde ortalama 23 yalan söylediğini öne sürdü ki; bir günde 83 yalan üfürmüşlüğü bile var kayıtlara göre...
Hoş Trump da yalanlarını ortaya çıkaran medyaya “Yalancı” diyor ki; mesela ABC Televizyonu konusunda olduğu gibi haklı çıktığı da oluyor muhteremin...
Aktör Bill Murray “Biz hükümete (devlete) yalan söylersek bu bir suç olur; o bize yalan söylerse politika olur...” şeklinde özetlemiştir durumu bir esprisinde.
Politika ve yalan söz konusu olduğunda Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in “Yalan ne kadar büyük olursa inananlar da o kadar çok olur” şeklindeki “özlü sözünü” anmadan yazı yazanı tefe koyarlar; biz de sıramızı savmış olalım bu vesileyle...
Neticede sevgili okur...
Bedeli kanla, yoksullukla ödenen yalanlar, manipülasyonlar çağıdır bu çağ...
“Uyanık ol” diyeceğim ama uykunu da bölmek istemiyorum...
Hem sesi hakikatten yüksek biri çıkar “Uyu, güzelleşirsin” der ona inanırsın.
Öyle olur, hep öyle olur...
Paylaş