Paylaş
İki odalı evleri 2008’de yanmış.
Komşuların yardımıyla biraz onarılmış fakat fotoğraflardan görüldüğü kadarıyla tam bir virane.
Diz boyu yoksulluk...
Bebeklerinin altını bağlamak için alışveriş poşeti kullanıyorlar.
İ.Ç. hasta olduğu için çalışamıyor.
Çocuklarından biri engelli, ona bağlanan 770 TL aylık tek gelirleri.
Kışın 1 ton kömür yardımı var, bir de 3 ayda bir gelen 150 TL’lik gıda yardımı...
50 yaşındaki baba İ.Ç. konuşuyor: “Soğuk havada yatağın içine girerek ısınmaya çalışıyoruz. Çocuklarımı ayda 2-3 kez doktora götürmek zorunda kalıyorum. En büyük oğlum, Ormanlı beldesinde okula gidiyor. Okulda yemek veriliyor. Akşamları oğlum oradan artan ekmekleri toparlayıp bize getiriyor... ”
45 yaşındaki anne Ş.Ç. konuşuyor: “Çocuklarıma mama alamıyorum. Bebeğime süt yerine, çay içiriyorum. Süt alacak para yok. Komşularım bazen süt getiriyor. Çocuklarımı onunla beslemeye çalışıyorum. Maddi durumumuz kötü. Poşet ve kartonla çocuklarımın altını bezliyorum... ”
*
Zonguldaklı ailenin yoksulluğu iç acıtıcı.
Dün yayınlanan ve “Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Hayırseverlerin desteğini bekliyoruz...” diye sona eren haberden sonra eminim yardımlarına koşanlar çıkmıştır.
Ama hepimiz biliyoruz ki yoksulluk sadece onları ezmiyor.
Geçen yılın son günlerinde OECD’nin yayınladığı raporda, Türkiye (Meksika’nın ardından) servetin en adaletsiz paylaşıldığı ülke.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 yılı Türkiye Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması durumu şöyle ortaya koyuyordu:
“Türkiye’de en yüksek gelire sahip olan yüzde 20’lik grup toplam gelirin yüzde 46.6’sını alırken en düşük gelire sahip yüzde 20’lik nüfus toplam gelirden sadece yüzde 6.1 oranında pay alıyor...”
*
Gelir adaletsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada ikinciyiz fakat durum sadece bize özgü değil.
Britanya merkezli Oxfam, açlık, kıtlık ve gelir adaletsizliğiyle ilgili çözümler çalışan bir organizasyon.
Yarın Davos’ta başlayacak Dünya Ekonomik Forumu öncesinde bir rapor yayınladılar ve “Dikkat!” dediler.
Rapor şöyle haberleşti:
“Dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin kontrol ettiği servetin 2009 yılında yüzde 44, 2014’teyse yüzde 48 olduğuna dikkat çeken Oxfam, gelecek yıl bu oranın yüzde 50’nin üstüne çıkabileceğine dikkat çekti... ”
Örnek verelim, net anlaşılsın...
Dünyadaki en zengin 85 kişinin toplam mal varlığı, en yoksul 3.5 milyar insanın mal varlığına eşit!
Herhalde ben bu yazıyı yazana kadar geçen sürede yoksul daha yoksullaşmış, zengin daha zenginleşmiştir...
Yani yutkunarak, utanarak “85 büyüktür 3.5 milyar” dersek yeridir.
Bu düzen böyle gider mi, herkes kendisine sorsun, başka söze gerek yok...
Paylaş