BEŞİKTAŞ İskelesi’nde 15.45 vapurunu bekleyen kalabalık içinde 3 kişiyiz.
Birimiz “eski tüfek” tabir edilen solcu, birimiz 78 Kuşağı’ndan, bir de ben. Amaçlarımız farklı, hedefimiz ortak. Eski tüfek, eski günleri yâd etmek için yıllar sonra solcuların düzenlediği bir miting havası solumak istiyor. 78’li arkadaş “Hayır”cı bir ruhla dayanışmak ve biraz da eşi dostu görmek için hazır. Ben de medyada kendisine yer bulması neredeyse imkânsız olan “Hayır”cı bir grubun mitingini izlemek niyetindeyim. 15.45 vapuru halatı çözüp Boğaz’ın pırıltılı sularına açılırken, cebimde dört ana organizatör TKP, ÖDP, EMEP ve Halkevleri’nin imzasını taşıyan, İstiklal Caddesi’nde geçen hafta içi elime tutuşturulmuş manifesto var: “Eşit, özgür bir ülke için 12 Eylül Anayasası’na da AKP Anayasası’na da Hayır Mitingi. 29 Ağustos 2010 Pazar. Kadıköy İskele Meydanı. Saat 17.00...” ¡ ¡ ¡ Vapurda yer bulma deneyimim miting deneyimimden fazladır. 3 kişilik ekibimizin sıcak havadan 15-20 dakikalığına da kurtulmasını sağlayacak en güzel yer geminin kıçüstü; kısa yoldan hedefimize ulaşıp kuruluyoruz koltuğa. 15.45’in kıçüstü mevkii gencecik delikanlılar ve kızlar tarafından dolduruluyor kısa süre içinde. Hepsi 15-16, haydi tutturamadınız 17 yaşında. Kargo pantolonlar, spor ayakkabılar, Jimi Hendrix ve Ceza tişörtleri, bazılarında Che rozetleri. İstiklal Caddesi’nde, Bakırköy çarşısında, Kadıköy Akmar’da örnekleriyle bolca rastlaşabileceğiniz tipik liseli gençlik. Esmer ve bıyıklı veya “saçı kalın örgülü” şeklinde zihinlere yerleştirilmiş “tipik solcu” imajıyla alakaları yok. Eğlenceli bir okul gezisine çıkmış gibiler... Eski tüfeğe dönüp “TKP’li gençler bunlar galiba; 1 Mayıs’ta Taksim’de görmüştüm, TKP’nin liseli bir tabanı da var...” dememe kalmadan önce alkış tufanı, ardından Avusturya İşçi Marşı patlıyor: “Bu bir rüya değil, bu bir hülya değil, yıldızıdır kurtuluşun...” Eski tüfek “Nereden biliyor bu çocuklar bu marşı?” diye bakıyor şaşırmış bir halde. Şaşkınlık yaşayan tek kişi o değil. Ön sıramızda normal bir 15.45 seferine çıkmış çekirdek Türk ailesi de sarsılmış duruyor: Anne, baba, 3 çocuk. Çocuklardan biri arabada; baba kopan şamataya sinirlenip “Yavaş olun, çocuk uyuyor!” diye bağırıyor. Ufak bir şaşkınlık geçirme sırası genç kitlede bu kez. Bir an sessizlik oluyor. Bir büyük tarafından azarlanmaya verecekleri tepkiyi bekliyor bütün vapur. Biraz susuyorlar, 30 saniye kadar. Sonra yeni bir alkış tufanı ve Partizan Marşı: “Beyazların elinde kalan/son kıyıya varmak için/dağlardan ve ovalardan/ilerledi partizan...” Baba, çekirdek aileyi toplayıp vapurun daha sessiz bir bölgesine doğru ilerliyor; gençler saygılı bir şekilde açılıp yol veriyor. ¡ ¡ ¡ Vapur AKP aleyhtarı sloganlarla Haydarpaşa İskelesi’ni teğet geçip Kadıköy için hız kesiyor. TKP’li gençler 15.45’in “normal” yolcularından “Pardon” diyerek izin istiyor ve hazırladıkları pankartı açıyorlar. Eski tüfek “Ben bu kadar efendi devrimci görmedim, ne terbiyeli gençler bunlar” diyor, gülüyoruz. Slogana devam. Arada yanlış söyleyen veya başlattığı slogana destek bulamayıp tek başına kalanlarla dalgalarını geçiyorlar, eğleniyorlar. Renkli vapur yolculuğu sona ererken içlerinden biri “Vapurdan en son biz ineceğiz, haberiniz olsun” diyor. Duyurusuna heyecanlı bir karşılık bekliyor olacak ki; hiç tepki alamayınca kendisiyle dalga geçer bir tavırla “Eeee... Olsun!” diyor. Sadece TKP’li gençler değil, bütün kıçüstü yolcuları kırılıyor gülmekten. ¡ ¡ ¡ Mitinge 10 bin kişi civarında bir katılım oluyor. Kadınların ve gençlerin çoğunluğu dikkat çekici düzeyde. Çocuklarıyla, bebekleriyle pazar gezmesine çıkmış gibi gelenler, Doyuran Büfe önünde buluşamayanlar, Star Wars ve The Doors tişörtüler, ful aksesuvar (şapka, miting önlüğü, Yetmez Ama Hayır! tişörtü vb.) devrimciler, Türk bayrağını pelerin yapıp kafaya TKP şapkası takıp ÖDP rozetiyle kreasyonu zenginleştiren karışık teknik politik görüşlüler, eski tüfekler, 68’liler, 78’liler, 88’liler olarak sakin ve eğlenceli bir miting yapıyoruz. Eski tüfek dostuma miting hatırası olarak 5 TL’ye satılan TKP şapkası, kendime de üzerinde “Hayır! Solcu” yazan tişört (Yine 5 TL) alıyorum. Form düşüklüğü nedeniyle mitingin ilk yarısında 45 dakika forma giydikten sonra Postane yakınındaki lokantalardan birine çekiliyoruz. Miting, alanı çeviren polisleri üzecek en ufak bir hadise yaşanmadan sona eriyor. Parti flamalarını, bayraklarını yüklenmiş vaziyette dağılan kitleyi uzaktan izlerken bir vatandaş yanımıza yaklaşıp “Ne diyor bunlar” diye soruyor. Cevap eski tüfekten: “Hayır diyorlar...”