Paylaş
* İnsanı derinden sarsan yazarlardan ve eserlerinden çoğu kişi habersizdi.
* Bu yazarlar ders kitaplarında yer almıyordu.
* Birçok yazarın sanat edebiyat içerikli köşelerinde bile konu edilmiyorlardı.
* Bazı çevreler yok sayıyorlardı bu yazarları, düşünce adamlarını.
* Nuri Pakdil de kapalı bir tutuma sahipti.
* Konuşmayan, kitleler karşısına çıkmayan, reddeden bir yaklaşım içindeydi.
* Gizemliydi.
* Merak uyandırırdı.
* * *
Son günlerde Nuri Pakdil sıkça gündeme gelmeye başladı.
* Röportajlar verdi, çıktı kürsülere konuştu, kitaplarını imzaladı.
* Öyle ki en yakınındakileri bile şaşırttı bazen.
* Kapısını çalan hemen herkesi kabul etti, görüştü.
* Kendisine gösterilen ilgiyi karşılıksız bırakmadı.
* Toplumla fiziksel olarak da buluştu.
* Kişisel bilgilerinden, günlük yaşamından, sevdasından, radikal düşüncelerinden çekinmeden söz etti.
* Yedi Güzel Adam dizisinin toplumda uyandırdığı merak ve ilgi de önemli bir etken oldu.
* Ve tabi ki Star Gazetesi’nin düzenlediği Necip Fazıl Kısakürek Onur Ödülünün Nuri Pakdil’e verilmesi, Nuri Pakdil’in bu ödülü kabul etmesi ve ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan alması, bütün sanat, edebiyat camiasının dikkatlerini üzerine çekti.
* * *
Nuri Pakdil’in dostlarına yazdığı mektuplar, Edebiyat Dergisi Yayınları tarafından üç cilt olarak yayınlandı.
Kitap, Hüseyin Su tarafından yayına hazırlandı.
* * *
Mektup, kişiseldir.
Özel bir metindir. Sadece karşıdakine iletilmesi istenen mesajları içerir.
Bir yazarın mektuplarınınsa, kime yazılırsa yazılsın, hepimizi kuşatan, hepimize dokunan bir yanı vardır.
Hele Nuri Pakdil gibi evrensel düşünen, evrensel yaşayan, en sıradan davranışlara bile evrensel bir anlam katan bir yazarın mektupları, asla bireysel kalamaz.
* * *
Nuri Pakdil yaptığı işi de, karşısındaki kişiyi de, ilişkilerini de ciddiye alan bir kişiliğe sahiptir.
Bir sanatkâr titizliği ile yaşar hayatı.
Evine gelen herkesi geliş tarihi, saati, dakikasıyla not eder.
Yaptığı telefon görüşmeleri de dakikasıyla not edilir.
Sehpanın üstünde, düzgün kesilmiş, dikdörtgen kâğıtlar, destelenmiş durur bu işler için.
Bir kitabı imzalaması üç beş dakika sürer ve imzaladığı her kitaba ayrı bir cümle yazar; derin, anlamlı, devrimci bir cümledir bu.
* * *
Nuri Pakdil’in mektuplarını görünce, edebiyatımızda böyle mektuplar var mı diye baktım, bulamadım.
Özgün, samimi, dirilten; karşıdakini ciddiye alan ve karşıdakine dokunan mektuplar bunlar.
Nuri Pakdil’i yakından tanıdım.
Ustamızdı. Usta çırak ilişkisi boyutunda yürüyen bir yolculuğun içindeydik.
Sonradan dostluğa dönüştü.
Şimdi merak edilen, Nuri Pakdil’e yazılan mektupların ne zaman kitaplaşacağıdır.
* * *
Özetle söylenebilir ki, Nuri Pakdil’in mektupları bir fenomendir.
Birer bildiridir.
Son yıllarda yazılan edebi metinlerin en klas’ıdır.
* * *
Hüseyin Su özetlemiş;
“Nuri Pakdil’in mektuplarının işlevlerinden birisi, tanıdığı her insana, hatta bütün insanlığa; birlikte yürümeye, bir dostluğa, bir anlama, inanca; dini, varoluş bağlamında anlamaya ve algılamaya; bu anlamlı yolu bilinçli olarak seçmeye; sorumluluğu, eylemin yükünü, kalemin yükünü üstlenmeye; bu yükle ateş çemberinden birlikte geçmeye dair yapılan apaçık bir çağrıdır.”
MEKTUPLARDAN CÜMLELER
“Devrimci, her acıyı tohum gibi toprağa serpen ve ondan yeni ürünler almasını bilen insandır. İnanan insan eyleminin yanı başında durur: kaya gibi: kaçamaz.”
*
“Onurlu yaşamaya diktatörler engeldir.”
*
“Param olsa, bir ay boyunca, her akşam tiyatroya giderdim.”
*
“Parasızım, bundan korkmuyorum.”
*
“Doğrulama, katılma, özgür olma: Şahadet getirmek.”
*
“Müslüman olmak çetin bir iştir. Bir adanıştır ışığa; ölümsüzlüğe! Mütemadiyen mülkiyeti irdelemek!”
Nuri Pakdil
Paylaş