Annesinin alışverişini izleyen çocuk

Çocuk diyor ki; Tatil günlerimiz sıkıcı geçiyor. Sabah, babam, annem, hep birlikte kahvaltıya gidiyoruz. Orada uzun uzun oturuyorlar.

Haberin Devamı

Bana göre bir bölüm yok; oyun oynayacak arkadaş yok; sıkılıyorum.
Oradan çıktığımızda, hep birlikte alışveriş merkezine gidiyoruz.
Babam ayrı, annem ayrı mağazalara bakıyor.
Bense, annemle gidiyorum.
Annem, bütün mağazaların vitrinlerini teker teker dolaşıyor.
Saatlerce geziniyoruz; annemse, sürekli elimden tutuyor.
Yoruluyor, sıkılıyorum.
Sonra da, hiçbir şey almadan evimize geliyoruz.
Babam televizyon izliyor; annem teyzemle telefonda konuşuyor; ben de odamda, bilgisayarda oynuyorum.
Hayat, sıkıcı.

TEVFİK İLERİ İMAM HATİP LİSESİ

Geçen hafta, Tevfik İleri İmam Hatip Lisesi’nde bir söyleşiye katıldım.
‘Edebiyatın hayatımızdaki yeri ve gençlik’ üzerine konuştum.
İlgili, okuyan, canlı, pozitif bir öğrenci kitlesiyle karşılaştım.
Yusuf Hacip’ten, Nizamülmülk’ten, Mevlana’dan, Şeyh Sadi Şirazi’den de haberdarlar; Dostoyevski, Balzac, Stendhal; hatta Faulkner, Albert Camus’dan da haberdarlar.
Sorular sordular, yorumlar yaptılar.
Konuşmamdan önce, bir kız öğrenci kürsüye çıktı ve ‘Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan Büyük İnsan, Davası Olan İnsandır başlıklı yazımı okumak istediğini’ söyledi ve okudu.
Okullarımızdaki entelektüel yapı, öğretmenlerimizin çabasıyla daha da gelişecektir.

Haberin Devamı

BENİ MUTLU EDENLER HASAT MEVSİMİNDEYİZ

Okullarımızdan çok sayıda davetiye alıyorum.
Bilim ve teknoloji fuarları, resim sergileri, şiir dinletileri, tiyatro gösterileri, müzik etkinlikleri gibi, bugünlerde yoğunlaşan gösteriler var okullarımızda.
Hepsine gidemiyorum ama, gönlüm onlarla.
Öğretim yılı sonu, okullarımızda hasat mevsimi gibidir.
Bir yıllık çalışmanın, velilere, öğretmenlere ve öğrencilere sergilenmesi, kamuoyunun önüne çıkarılmasıdır.
Çocuklarımız ve onları yetiştiren öğretmenlerimizle gurur duyacağımız öyle çok etkinlik var ki, tümü de kayda değer çalışmalar.

ÖĞRETMEN TUTUMUNU DEĞİŞTİRDİ

Yüksek sesle konuşuyor, başaramayan öğrencileri sert bir şekilde uyarıyordu.
Çocuklar korkuyor, okula gitmek istemiyordu.
Okulun müdürü, çağırdı, konuştu meslektaşıyla.
‘İstersen, bir de şöyle dene’ dedi.
Öğretmen makul, mantıklı, ‘ille de benim yaptığım doğru’ demeyen birisiydi.
Gitti, çocuklarla içten bir şekilde konuştu. Bununla da yetinmedi, ‘belki bana söyleyemiyorsunuzdur; sizi tedirgin eden tutumlarımı bir de anketle belirleyelim’ dedi.
Çocukların tedirgin olduğu davranışlarını değiştirdi.
Çocuklar mutlu, ‘öğretmenimiz artık bizi çok seviyor’ diyorlar.
Aslında, öğretmen, önce de çok seviyordu onları ama, galiba başarıya odaklanmıştı ve sevgisini gösteremiyordu.
Bu olay, bir hafta içinde, aynen gerçekleşti.

Haberin Devamı

ÇOCUK DOSTU ŞEHİR OLUYORUZ

Ankara Çocuk Dostu İl Meclisi geçen hafta toplandı.
Meclis Başkanı öğrenci Melikşah Alican açılış konuşması yaptı ve hedeflerini anlattı.
25 ilçeden, seçilmiş 121 çocuğun katıldığı İl Meclisi’nde bir konuşma yapan Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, ‘Ankara, Çocuk Dostu Şehir olmayı hak ediyor. Bunun için UNICEF’e başvuru yapıldı.’ dedi.
Daha sonra çocuklar, Kent ve Çevre, Sağlık, Eğitim, Kültür-Sanat, Turizm gibi konularda komisyonlar oluşturdular ve çalışmalarına başladılar.
Bakarsınız, büyüklerden daha başarılı olurlar.

GÜNÜN NÜKTESİ

“Ben eskiden, iletişim konusunda herkesin her şeyi bildiğini sanıyordum.
Meğer eğitim konusunda herkes her şeyi çok biliyormuş.
Burada, ilk öğrendiğim şeylerden biri bu oldu.”
Nabi AVCI
Milli Eğitim Bakanı

Haberin Devamı

İÇKİ VE SİGARAYLA MÜCADELE EDİLMELİDİR

Yeşilay 1920’de kuruldu.
1934’te de, Bakanlar Kurulu kararıyla, kamu yararına çalışan dernekler arasına katıldı.
Amacı, devlet kurumlarıyla işbirliği yaparak; sigara, içki ve uyuşturucu maddelerin kullanımını önlemek.
Bunun için de elinden geleni yapıyor.
İleri toplum, kendisini zararlı alışkanlıklardan koruyan toplumdur.
Gelişmiş ülke, toplumun geleceğini, bugününden daha çok düşünür; bunun için stratejiler geliştirir, bilinç oluşturur.
Sigara, içki ve uyuşturucuyu önlemek için mücadele etmek, özellikle de eğitimcilerin en temel görevlerindendir.
Eğitimcilerimiz bu konuya eğilmeli, önemsemeli, Yeşilay ile işbirliği yaparak; çocuklarımızın kötü alışkanlık edinmelerinin önüne geçmelidir.
Alkol bir çağdaşlık göstergesi değil; tersine, hayatı önemsememek, kendi kendine, bilerek zarar vermektir.
Bir gün, alkollü içecekler de, sigara da, tıpkı uyuşturucu gibi, tüm dünyada yasaklanacaktır.
Öngörüm budur.

Yazarın Tüm Yazıları