Baharda dağlardan gelen portakal çiçeği, yazın sedir ağacı kokuları, pırıl pırıl deniziyle büyüleyici. Tesiste 270 denizde, 150 çekekte olmak üzere 420 tekne konaklayabiliyor.
Finike uzun yıllar tarım bölgesi olarak korundu. Portakalıyla ünlü ilçede şimdilerde bağcılık, buna bağlı olarak şarapçılık hızla gelişiyor. Bahçelere nar dikiliyor.
Finike’de aralık ayında, güneşli havalarda, karlı dağların eteklerinde denize giren turistlere rastlarsınız. Sokaklarda tişörtle dolaşılacak kadar sıcaktır havası. İlkbaharda dağlardan gelen narenciye, sedir kokuları birbirine karışır. Yatçılara büyüleyici manzara eşliğinde, büyüleyici bir doğal parfüm şöleni sunar.
FİYATLARI MAKUL
Finike’de uzun yıllar yatçılara hizmet veren basit bir mendirek vardı sadece. 1997’de mendireği kiralayan Setur, Finike Marinası’nı kurdu. Tesis sayesinde ünlü İtalyan yat yazarı Antonio Coppi gibi birçok tanınmış yatçı Finike’nin sürekli konukları arasına katıldı.
Marinanın su derinliği beş metre. Dibi tonoz kaplı olduğu için demir atılmıyor. 70 metreye kadar uzunluktaki tekneler yanaşabiliyor. Denizde yat kapasitesi 270, çekeklerinde 150 tekne kışlayabiliyor. Teknelere su, elektrik ve telefon bağlantısı yapılıyor.
80 tonluk vinci olan tesisin teknik hizmet veren atölyelerinde her türlü boya, yelken, branda, metal, ahşap işlerini yaptırmak mümkün. Makine bakımı, onarımı, elektronik ekipman tamir ve montaj hizmeti de veriliyor. Marinanın ücret tarifesi makul düzeyde. 24 saat palamar servisi mevcut. TV odası, tuvalet ve duşları bulunuyor.
KIŞ AYLARINDA HAREKETLİ
Finike Setur Marinası özellikle kış aylarında tur yapan yatçıların gözdesi. Antalya Havaalanı’na karayoluyla yaklaşık 2 saat, Dalaman Havaalanı’na 3 saat mesafede. Bu avantajı kullanan İstanbul ve Ankaralı yatçılar, tesisten kış boyunca yararlanıyor. Türkiye’nin en temiz sularındaki marina mavi bayraklı. Çevresinde dalış yapılabilecek birçok alan bulunuyor. Bir başka önemli özelliği önemli antik kalıntılara yakınlığı. Noel Baba’nın yaşadığı Demre’ye, antik Olympos ve Chimera kentlerine karayoluyla 30 kilometre mesafede.
Bölgede gezilecek yerler
GELİDONYA BURNU
Gelidonya Feneri’nin bulundugu antik bölge bir yarımada. Ucunda beş adalalar bulunuyor. Sıldanlar adı verilen bu adaların çevresinde daima şiddetli rüzgar eser. Ters rüzgarlar havada ve suda akıntılar yaratır. Anaforlar gemicilerin, alçak irtifada uçan pilotların korkulu rüyasıdır. Buna karşın yelkencilerde adrenalin yükseltici etkisi vardır. Adalar dalış için elverişli bölgelerden biridir.
KEKOVA
Bir başka ismi Geyikova. SİT alanı olmasına karşın sürekli yeni yapılaşma tehlikesiyle yüzyüzedir. Yasadışı yapıların yıkılması, sahipleri hakkında dava açılması bu gelişmeyi durdurmaz. Bölgede bu konuda mahkemelik olmayana rastlamak zordur. Kekova doğal bir limandır. Üçağız, Kaleköy, Gökkaya limanı arasında seyir harikadır. Kaleköy’ün Simena Surları, lahitler, su altındaki antik kalıntılar görülmesi gereken yerler arasında.
KARALOZ KOYU
Kekova’nın hemen arkasında saklı, çok korunaklı, az bilinen bir koy. Vahşi bir güzelliğe sahip. Akdeniz’in en güzel koyu olduğu söylenebilir. Girişi saklı. Birkaç tekne alabilir. Denizi boncuk mavisi. Dik dağların arasında olması kuzey ülkelerindeki fiyord görüntülerini anımsatır.
PORTO CENEVİZ KOYU
Sazak Koyu ile sırt sırta. Karadan ulaşım olmadığı için sadece tekneyle görebilirsiniz. Akdeniz’in en korunaklı koylarından biri. Girişinde kayalar var. Dağlardan sert rüzgarlar iner aşağı. Kış aylarında koya palamut sığınır. Baharda kelebekler uçuşur. Rüzgarın sesi çoğu kez kayalarda, taşlara tutunmuş ağaçlarda farklı tonlar kazanarak bir senfoniye dönüşür. Ekim ve kasım aylarında büyüleyici bir özellik kazanır.