Paylaş
DOĞUŞ Grubu’nun 14 yıldır desteklediği Uluslararası Müzik Festivali için Bodrum’dayız. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra ve şef Rengim Gökmen’in yönetiminde tenor Murat Karahan ve Avustralyalı genç soprano Lauren Fagan konserinin ardından muhteşem bir Fazıl Say konseri izliyoruz. Doğuş Grubu’nun bu çok önemli etkinliğine aslında başka bir katılma nedenimiz daha var. Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, uzun yıllar sonra ilk kez basının karşısına çıkacak. Cennet Koyu’nda kendi markalarından İll Ricciho’daki toplantıda CEO Hüsnü Akhan, Yönetim Kurulu üyesi Ergun Özen, Levent Veziroğlu, Nafiz Karadere, Nevzat Öztangut ve Naci Başerdem gibi kurmaylarıyla karşılıyor bizi Şahenk. 7 sektörde 35 bin kişinin çalıştığı Doğuş Grubu, son zamanlarda ekonomi çevrelerinin en önemli gündem maddelerinden biri olan borçların yeniden yapılandırılması konusunda ilk adımlardan birini atmış ve bankalarla masaya oturmuştu.
Ferit Şahenk, 5 yılda 300-350 milyon Euro’luk tasarruf hedefi koyduklarını ve bu hedef için 5 kişilik izleme ekibinin kurulduğunu söyledi.
BİR PROGRAM SUNDUK
Sorularımızı yanıtlayan Şahenk, öncelikle yaptıklarının yeniden yapılandırma değil yeniden vadelendirme olarak tanımlanması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Bir kere gönül rahatlığıyla söyleyeyim; bankalarımıza hak hukuk çerçevesinde en doğru olan nakit akışlarını çıkarıp bir program sunduk. Bu analizler daha onlar incelemeye almadan arz edildi. Hüsnü Bey bu olayı çok yeni bir aşamaya getirdi. Borçlardan ne bir kesinti ne de iskonto istedik. Faizi piyasada neyse ona göre oluşmasına bakıyoruz. Söz konusu kredi portföyünün yapısını iki yıl faiz ödemeli, dört yıl anapara artı faiz ödemeli planladık. Burada teminatsız olan bankalarımız da vardı, hepsi yüzde yüz elliye yakın teminatlanmış da oluyor.”
Hüsnü Akhan ise bankalarla şu anda yeniden vadelendirmeye sokulan toplam kredi portföyünün bütün kredi portföyünün yüzde 42’sine tekabül ettiğini belirterek, “Borçlarımızın tamamını masaya koymuş değiliz. Şu andaki rakamlara göre beş şirketimizin altındaki yaklaşık 2.3 milyar Euro tutarındaki kredilerimizi yeniden vadelendirmeye tabii tutuyoruz. Ve bunlar için de yaklaşık 3.6 milyar Euro tutarında bir teminat havuzu ortaya koyuyoruz. İlave olarak Şahenk Ailesi’nin imzalarını veriyoruz. Bu programa çok inanıyoruz. Tahmin ediyorum en kısa zamanda artık bir imza aşamasına geleceğiz” dedi.
8 MİLYAR DOLARLIK YEME-İÇME HEDEFİ
YEME-içme ve eğlence sektöründe yaptıkları yatırımları anlatan Şahenk, “Şu anda 1.2 milyar dolar büyüklüğe ulaştık. Sektörde hedefimiz 8 milyar dolarlık bir grup yaratmak. Dikkat ederseniz biz hiç otellerimizi aynı isimle değil kendi özellikleriyle, hikayeleriyle oluşturmak istiyoruz. Bu da yatırımcıların da ilgisini çekiyor. Otel grubumuzda yeniden bir yapılandırmaya gidiyoruz. Stratejik anlamda. Yeni otel alımı gibi satımı da olabilir. Artık daha yüksek markalara gitmek istiyoruz. Galataport’a şimdi Peninsula Grubu geliyor. Biz Four Seasons, Ritz olmayacağız. Galataport inşallah en geç 2020’nin şubat ya da mart ayı gibi tamamlanacak” dedi.
VW KAPIYI AÇSA 1-2 MARKA DAHA ALIRIZ
İNŞAAT gibi ana sektörlerde çalışmaların devam edeceğini anlatan Ferit Şahenk, “Benim çok önem verdiğim bir iş de otomotiv. Son zamanlarda otomotivle ilgili duyumlar çıktı üzüldüm ben. Otomotiv bizim için büyümeye de devam edeceğimiz bir sektör. Volkswagen bize biraz kapı açsa biz bir iki tane daha Volkswagen Grubu dışından da bir şeyler yapabiliriz. Çok iyi bir bayi yapısına sahibiz” dedi.
YATIRIMIN YÜZDE 81’İ TÜRKİYE’DE
YENİDEN yapılandırma ihtiyacı duyulduğu için üzülüp üzülmediğine ilişkin soruya ise Ferit Şahenk, “Bu tür yapılandırmalar normaldir. Dünyanın önemli şirketleri bile zaman zaman yapar. Hiç gocunmadım. Biz devam ediyoruz, girişimciliğin getirdiği risk yapısı için ilk hamleyi yapan olduk, yanlış anlaşıldı. Bizim dostlarımız bizim ne olduğumuzu bilir, memleketimize olan bağlılığımızı bilir. 12 yılda 9 milyar dolarlık yatırım yaptık. Yaptığımız yatırımların yüzde 81’i memleketimizdedir. Yüzde 19’u da restoranlar olsun marinalar olsun yurt dışındadır” yanıtını verdi. Şahenk, Türkiye’deki kaynaklarını yurtdışına çıkartmasına ilişkin ise, “Biz demiyor muyduk ki Türk şirketleri bölgesel güç olsun. Bunların olabilmesi için yurt dışına da yatırım yapabilmeniz lazım” cevabını verdi.
Paylaş