Ve Zara sinemalarda!

İSPANYOL İnditex Grubu, Pull and Bear, Bershka, Oysho, Massimo Dutti, Stradivarius gibi önemli markaların sahibi. 94 ülkede 7 bin mağazası var. Türkiye’de ise 198 mağaza ile faaliyette.

Zara ise grubun en önemli markalarından biri. Türkiye’nin çeşitli kentlerinde 38 mağazaya sahip. Bir dönem Türkiye’den gitti gidecek söylentileri çıktı ama doğru çıkmadı. Zara mağaza sayısını azaltmadı.

Dünyanın en önemli hızlı moda gruplarından Zara’nın bugünlerde başı Türkiye’deki 175 tedarikçisinden biri olan Bravo Tekstil’de yaşananlar nedeniyle dertte. Batan ve sahipleri kaçan Bravo Tekstil’den paralarını alamayan 140 işçi 3 aylık maaş ve ihbar tazminatlarını Zara’dan istiyor. Gerekçe ise Zara’nın uluslararası küresel sendika ile yaptığı sözleşmede tedarik zincirlerinde üretim yapan işçilerin alacaklarından sorumlu olduklarını resmi olarak kabul ettiği iddiası.

Zorlu Center’daki Cinemaximum’un ikinci katı Zara için boşaltıldı, sinemanın kapasitesi yarı yarıya düştü.

PARAMI ALAMADIM ETİKETİ

Geçen hafta Bravo işçileri Zara ürünlerine “Alacağınız ürünü ben yaptım ama paramı alamadım” yazılı etiketler yerleştirerek ilginç bir eyleme de imza attı.

Zara’nın bu kriz karşısında henüz bir açıklaması yok. Benim söz edeceğim konu ise farklı. Bu konuyu Zara’nın Türkiye pazarından çıkmayacağını gösteren bir gelişme olarak yorumlamak da mümkün. Zara dünyanın en önemli markalarının yanı sıra H&M gibi zincirlerin de yer aldığı Zorlu Alışveriş Merkezi’nde yeni bir mağaza açıyor.

205 mağazanın dolu olduğu AVM’de Zara’ya yer ayarlamak için ilginç bir yöntem bulundu.

Güney Koreli Cinemaximum’un işlettiği ve iki katta hizmet veren sinemanın bir katı Zara’ya kiralandı. Sinemanın 1600 kişilik kapasitesi yarı yarıya azalırken Zara da büyük bir alanla Zorlu’ya girmiş oldu. Aldığım bilgilere göre Zara, mevcut sinemanın Boğaz katında konumlanacak. Diğer katta sinema hizmeti devam edecek.

‘İKİ DESİNG’ YURTDIŞINDA OFİS BAKIYOR

LONDRA’nın önemli otellerinden biri olan Lancaster, geçen hafta sonu Avrupa’dan yüzlerce gayrimenkulcüyü ağırladı. Sektörü buluşturan ise Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri’nin Avrupa ayağıydı.

Yarışmada en fazla ödül kazanan ülkelerden biri Türkiye oldu.

Ünlü mimari tasarım ofislerinden iki desing’nın ortağı Murat Kader de üç proje ile toplam 10 ödül aldı. 

İki desing grup, Murat Kader ve Sema Eser Özsaruhan’ın 1995 yılında kurduğu, bugüne kadar 30 milyar dolarlık yatırım değerine sahip 72 bin konut çizimi gerçekleştirmiş bir tasarım ofisi. Bu konutlarda 182 bin aile yaşıyor.

İstanbul’da üstlendiği projeler arasında Emaar Square, Tema Park, Vadi İstanbul, Piyalepaşa gibi büyük ölçekli projeler yer alıyor. 

MİMARA DA BAKIN

Kader’in yaptığı projelerle son üç yılda aldığı ödül sayısı 50’yi bulmuş. Kaderle ödül töreni sonrası hem bu gelişmeyi, hem de isimleri daha çok duyulmaya başlayan Türk mimarlık ofislerinin, tasarımcılarının gelecekteki yerini konuştuk.

Kader, mimari tasarımın giderek önem kazandığını belirtiyor ve bunun nedenini dünyada kaynakların giderek azalmasına bağlıyor. Dünyada en fazla enerjinin tüketildiği konutların doğru tasarlanmasında en önemli görevin mimarlara düştüğünü ekliyor.

Kader tüketicinin de konut yatırımı yaparken projede sadece müteahhit veya geliştiriciye değil mimarın ismine de dikkat eder hale geldiğini anlatıyor.

TÜRKİYE DENEY ALANI

Türkiye’de kentsel dönüşümle birlikte mimarların da büyük bir tecrübe kazandığını anlatan Kader, “Türkiye deneysel bir proje alanı oldu. Çok iyi tasarım ofislerimiz var artık. Hangi ülke olursa olsun rekabete girebilecek durumdayız” diyor.

Ancak henüz özellikle Avrupa ve ABD’de tasarımları ortaya çıkaracak kamu binaları, müzeler gibi sembolik binaların yarışmalarına Türk ofislerinin davet edilmediğini söyleyen Kader, “Türkiye’nin AB üyesi olmaması etkili oluyor” diyor.

Bu sorunu aşmak için Turquality gibi bir de Turkidea projesi hazırladıklarını ama bir türlü harekete geçilemediğini söyleyen Kader, şirket olarak bu ülkelerde ya bir tasarım ofisi satın almayı ya da ortak olmayı planladıklarını belirtiyor. “Amacımız artık kendi kabuğumuzu kırmak. Ben inanıyorum ki yakın gelecekte dünyanın star mimarları bu coğrafyadan çıkacak. Çünkü yenilenme içindeyiz” diyor.

Sembol binalar önemli. Türkiye de dünyada tanınacak müze, opera gibi binalara hazırlanıyor. Bakalım Türk mimarlar o projelere davet edilecek mi?