Paylaş
Dünyada da Türkiye’de de 2019 yılının zor bir yıl olacağı sır değil. Şirketler şiddetli geçeceğini bekledikleri yeni bir global soruna hazırlanıyor. Geçenlerde bir sohbet sırasında Türkiye’den büyük miktarlarda alım yapan perakende zincirlerinden birinin buradaki ofisine gönderdiği bir yazı ile bir ekonomik sorun anında kaç kişi evden çalışır, hangi tedarikçi ile devam edilir gibi araştırmalar yaptığını öğrendim. Yani Edirne’den Denizli’ye birçok kentten alım yapan bu büyük alıcı global ekonomik sorun için hazırlanıyor. Türkiye bir süredir zaten sıkıntılı bir süreçte. Büyüme düşüyor, enflasyon ve işsizlik artıyor. Konkordatolar hız kesmiş gibi görünse de finansman bulamayan şirketlerin başı zorda. İstanbul’da 1 milyona yakın tüccar ve küçük işletmenin üyesi olduğu İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ile bu süreçte nasıl bir hazırlık içinde olduklarını konuştuk.
BİLANÇO YAPISI
Avdagiç, 2019’un ihracata yönelerek aşılabileceğini düşündüklerini söylüyor ve “Bu yılı Global Nefes: İhracat Yılı olarak ilan ettik. 2019 dünya için zor bir yıl olacak. Biz de 2019’u fırsat yılına çevirmek için çalışacağız” diyor. Alınan önlemlerle eriyen stokların yerine yeni ürünlerin konulmasının önemli olduğunu ve bunun da üretimle olacağını ekleyen Avdagiç, “Teknoloji ekosistemine daha çok Türk firması ilave etmeliyiz. 2019’da çarklar hızlandırılmalı” diyor ve bu yılın en önemsedikleri projesini şöyle anlatıyor: “İTO olarak en küçük cirolu üyemiz bile olsa, aktif-pasif yönetimi, öz sermaye sınırı, gereksiz kredi kullanımı, e-ticaret gibi konularda üyelerimize yönelik bilgilendirmeye başlıyoruz. İstanbul’un dört bir yanında ‘İTO Sahada’ başlığı altında road show’a çıkıyoruz. Ekibimizde finans kesimi temsilcisi de KOBİ’lere destek olan kamu kurumlarının yetkilileri de yer alacak. Ayrıca kredi garanti fonu sistemi ile alacak sigortası uzmanı da bulunacak.”
Türkiye’nin kayıtdışı çalışan değil kurumsallaşmış firmalara ihtiyacının olduğunu da ekliyor Avdagiç ve “Bizim önceliğimiz büyüme. İstediğimiz şey, ihracat yapan ve istihdam sağlayanların krediye daha kolay ulaşması. Firmaların bilanço yapısının düzeltilmesi için danışmanlık vereceğiz” diyor.
Avdagiç ekonomide yeni bir güç planı yapıldığını hatırlatarak reform adımlarının hızlanması ile performansın artacağını da belirtiyor. Ana konunun da üretim olacağına dikkat çeken Avdagiç, şunları ekliyor: “Bu dönem güvenin arttırılmasına çok ihtiyaç var. 10 yıl sonra hangi ürünler daha sofistike olacak onları teşvik etmemiz gerekiyor. Start-up’lar dahil, yerli ve milli üretim için bu işlere girişenler için Ar-ge’yi ticari mala dönüştürecek oryantasyonu başarmamız lazım. Ankara’da ciddi bir çaba var. Sorunların farkındalık... Ne yapmalı sorusuna açık bir yaklaşım görüyorum.”
Avdagiç de sistemde tıkanmanın ana nedenlerinden birini özel bankalar olarak görüyor. Şunları söylüyor: “Bankalar çok az bir nakdi piyasaya veriyorlar. İstanbul iş dünyası için temel beklentimiz, daralan kredi musluklarının, yerine göre yapılandırma, yerine göre yeni kredi sağlamak suretiyle bir an önce açılmasıdır. Teminat konusunda hiçbir problemi olmayan firmaların finansmana erişim konusunda sıkıntı yaşamamaları lazım.” Avdagiç önceki gün yapılan Meclis toplantısında isa bankaları şu ilginç sözlerle eleştiriyor: “TL kredi faizleri iniyor, döviz kredi faizleri ise bir türlü inmiyor. Biz iş dünyası olarak bunu anlamakta zorlanıyoruz. Herhalde unuttular diye düşünüyoruz.”
PHILIP KOTLER İSTANBUL HAKKINDA KİTAP YAZACAK
PHILIP Kotler dünyanın pazarlama efsanelerinden biri. Adı pazarlamayla özdeşleşen bir guru. Financial Times
tarafından iş dünyası konusunda yazılmış en iyi 50 kitap arasında gösterilen Pazarlama Yönetimi’nin de yazarı. Kotler geçen ay kurucusu olduğu World Marketing Summit için İstanbul’daydı. 5 bin kişi izledi. Avdagiç “Bugüne kadar İTO’nun en büyük katılımlı organizasyonu oldu. Philip Kotler şimdi İstanbul üzerine bir kitap yazacak. İstanbul markasının Kotler imzasıyla yayınlanması ciddi bir iş olacak. Bunun görüşmelerini yapıyoruz” diyor.
İTO’DAN EMİNÖNÜ’NE MİMARİSİ SEMBOL OLACAK KÜLTÜR MERKEZİ
Avdagiç İstanbul Kültür Başkenti projesi sırasında başkanlık yapmıştı. O dönemde bazı projeler gündemdeydi. İTO’nun yer aldığı Sirkeci Eminönü bölgesi ise tarihi yarımadanın kalbi. İTO’nun da değerli arazileri ve binaları var. Avdagiç’e bölgeye ilişkin görüşlerini sordum.
İstanbul çok değerli bir marka. Bize düşen bunu daha da parlatmak. Benim İstanbul vizyonum, turizm, finans ve lojistik anlamında bu şehri dünyanın ilk 3 şehrinden biri olarak görmek. Bu anlamda İstanbul’u özel bir ticaret bölgesi olarak düşünüp, vergilendirmesinden, finansmanına kadar özel bir sistem tasarlanmasını öneriyorum.
Bugün Eminönü bölgesi bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Otellere dönüşen hanlar ve restoranlara dönüşen dükkanlar ile bölge değişiyor. Bu dönüşümün iyi anlaşılması, bölgenin yeni kimliğinin doğru tarif edilmesi son derece önemli. Bölgenin 24 saat yaşar hale gelmesini istiyoruz.
Bu noktada bizim Eminönü’nde sahip olduğumuz gayrimenkuller ile ilgili yürütmekte olduğumuz projeler var. TOBB’la ortak olduğumuz arazide İstanbul için sembol olabilecek bir kültür ve sergi merkezi yapacağız. Türk mimari ofislerinden daha önce öneriler alınmıştı, yenileyeceğiz.
Paylaş