Paylaş
RAMAZAN geldi, her akşam bir iftar daveti var. İstanbul’da, Ankara’da beş yıldızlı oteller dolu...
Bugünlerde iş dünyası da oldukça yoğun.
Patronları sabah saatlerinde aramak doğru değil. Ancak akşam geç saatlere kadar bulmak ise sürpriz olmuyor. Bazı işadamları sahura kadar çalışıyor.
EN ÇOK İLGİ GÖRENLER
İş dünyasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katıldığı iftarlar çok revaçta. Örneğin Anadolu Aslanları İşadamları Konfederasyonu’nun (ASKON) perşembe günü düzenlediği ve Başbakan Yıldırım’ın katıldığı iftarda bine yakın davetli vardı.
MÜSİAD’ın bu akşam yapılacak iftarına ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuk olacak.Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ise ayrı bir davet yerine 16 Haziran’da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile ortak düzenledikleri “Ambargo sonrası İran Ekonomik ve Ticareti Etki Analizi” raporunun açıklanacağı toplantının ardından iftar verecek.
15 HAZİRAN’DA KÜLLİYE’DE
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geleneksel hale getirdiği iftar ise öğrendiğime göre 15 Haziran’da. Külliye’de yapılacak iftara iş dünyası, sanat dünyası ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından yüzlerce davetlinin katılacağı belirtiliyor.
İş dünyasının diğer temsilcileri TOBB ve TÜSİAD’a gelince...
TOBB’a bağlı odaların illerde kendi inisiyatifleriyle verdiği iftarlar dışında iki kurum da “geleneksel iftar daveti” vermiyor.
İftar tüm kırgınlıkları unutup bir araya gelmenin vesilesi. Türkiye’nin de bugünlerde buna çok ihtiyacı var!
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) iftarına katıldı.
TESCO NEDEN BAŞARISIZ OLDU?
BU köşeyi okuyanlar hatırlayacaktır. 29 Mayıs’ta Migros’un Kipa’ları satın almak için Tesco ile masada olduğu kulisini yazmıştım. Açıklama cuma günü geldi ve Anadolu Grubu’nun geçen yıl satın aldığı Migros, İngiliz grup Tesco’nun Türkiye’deki markası Kipa’yı satın aldı.
Rekabet Kurulu’ndan onay çıktıktan sonra büyük ihtimalle Ege’den doğan Kipa markası tarihe karışacak.Türkiye’den çıkan yabancı perakende zincirlerine şimdi de Tesco eklenmiş oluyor.
2000’lerden sonra akın akın Türkiye’ye gelen yabancı perakende zincirleri şimdi birer birer gidiyor. Son birkaç yıldır Türkiye’den ayrılan bazı markaları sıralayayım. Real, Satürn, Darty, Carrefour, Praktiker, Elektro World.
Yabancılar neden başarısız oldu?
Bu sorunun yanıtını perakende uzmanlarına sordum.
Rauf Arditi konuyu ‘yabancılar-yerliler’ diye ayırmanın doğru olmadığını söylüyor.Başarılı şirketlerden Migros’un, BC Partners’ın çoğunluk hisseleri ve stratejisiyle bu noktaya geldiğini ekliyor.
Tesco Kipa’nın durumu ise global bir sıkıntıdan kaynaklanıyor. Arditi İngiliz Tesco’nun dünya ölçeğinde ciddi ölçekte para kaybetmesinin Türkiye’deki kararında büyük rolü olduğu düşüncesinde.
Eski CEO Leahy zamanında hem Birleşik Krallık’ta hem uluslararası olarak ABD, Asya, Doğu Avrupa’da ciddi yatırımlar yapıldığını hatırlatıyor.“Yalnız ABD’deki Fresh & Easy 1 milyar USD’en fazla zarara yol açtı ve Tesco o zinciri neredeyse bedavaya verdi. Çin’den çekilmeye mecbur kaldı. Başka Asya ülkelerinde operasyonlarını sattı” diyor.
Arditi, Türkiye’de Kipa’nın bir Ege markası olarak önce o bölgede büyüme kararı aldığını hatırlatıyor. Ancak karlı pazar İstanbul’a gelmekte geç kaldığını dile getiriyor.
Genel olarak başarısızlıkların nedeni ise sık CEO değişimleri, yönetimsel hatalar, bazı bölgelerde yeterli kritik ağırlık sağlayamamak olarak gösteriliyor.
KARALAHANA FAKTÖRÜ
BİR başka görüşe göre de başarısızlığın nedeni yerelleşememek. Yabancı zincirlerin know how paylaşmak istememesi, bu nedenle yönetimleri Türklere terk etmemesi başarısızlığa zemin hazırlıyor. Bu görüşü savunanlardan Mehmet Nane’nin daha önce yaptığımız sohbetlerde anlattığı şu örneği hatırlıyorum: “Karadeniz’de kara lahananın önemini bilirsiniz. Bu kentlerdeki marketinize kara lahana koymazsanız, stokta bulundurmazsanız müşteri bir daha gelmez. Yabancılar pazar şartlarını algılayamadılar.” İki görüş de doğru. Özellikle gıda ve elektronik perakendeciliğinde rekabet çok yoğun. ABD ve Avrupa’da hız kesmeyen ekonomik kriz de şirketleri zora sokuyor. Arditi’nin dediği gibi her piyasada olduğu gibi ‘yabancı veya yerli’ diye ayırım yapmak yerine ‘işini iyi bilen, pazarı tanıyan, müşterisini iyi tartan’ ayrımı yapmak daha doğru. Sektör alışveriş mağazalarının artması, internet alışverişinin yaygınlaşması gibi nedenlerle köklü bir dönüşümden geçiyor. Bu sektörde hareket durulacak gibi görünmüyor!
DOĞU’DA İŞ DÜNYASI CAN SUYU İSTİYOR
TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadoğlu Cizre doğumlu bir işadamı. Bugün akaryakıt sektöründe önemli bir grubun yönetim kurulu başkanı. TÜSİAD’ın yönetim kurulu üyeliğini yaptı. Cizre ile Batı arasında köprü oluşturup yatırımları çekmek için hayli çaba harcadı. Tabii bugünleri tahmin etmek o zaman mümkün değildi. Kadoğlu ile karşılaştım. Vahim durumu bir de ondan dinledim.İnsan hayatının yanında işin, paranın lafı olmaz ama hayat devam ediyor. İş ve aş her an lazım. Güneydoğu’da yaşananlar tabii ki iş dünyasını çökertmiş. 80-90 gün kapalı kalan kepenklerin ardından normal hayata dönmek imkansız. Çekler ödenmiyor, para dönmüyor. Bankalar kredileri kesmiş. Büyük firmaların bayiliklerini yapanlar vadeli ürün alamıyor. Bölgede iş dünyasının cansuyu beklediğini söyleyen Kadoğlu’nun önerisi şu: “Genel olarak tüm bölgede vergiler ötelenmeli. Hatta bazıları affa girmeli. Kamu bankaları KOBİ’lere ayağa kalkabilmeleri için cansuyu vermeli. İşsizlik zaten sorundu. Şimdi çok büyüdü.”Kadoğlu polisiye tedbirlerle teröre çözümün bir yere kadar gidebildiğini hatırlatıyor ve bölgeye barışın yeniden gelmesini istiyor.Umarım teröre yani ölümlere alışmadan barışı yeniden görürüz.
SABANCI’DA PERAKENDE KURTUL’A EMANET
Anadolu Grubu’nun gıda perakendesindeki atağı, teknoloji marketlerinin ise uzun süredir devam eden düşük kârlılık sorunu, yeniden yapılanmayı tüm gruplar için kaçınılmaz kılıyor.
Sabancı Grubu da geçen hafta ilginç bir açıklama yaptı.
Sigorta şirketleri ile perakende şirketlerinin daha iyi büyüyebilmesi için iki grup başkanlığı olarak ayrıldığını duyuruldu.
İki sektörün grup başkanı Haluk Dinçer’di.
Yeni organizasyonda sadece sigorta grubu Dinçer’e bırakılırken perakende için yeni bir isim açıklanmadı.
Sabancı Grubu’nun perakende de iki önemli markası var.
Teknoloji market zinciri Teknosa ve gıda market zinciri Carrefoursa.
İkisi de sektörün çok önemli iki oyuncusu. Bu gelişme üzerine sektörde Perakende Grup Başkanı kim olacak sorusu sorulmaya başlandı.
Ben de bu soruya yanıt aradım. Aldığım kulisler şöyle:
Perakende de rekabet artık daha yoğun. Karlılıklar düşüyor. Ayrı bir başlık altında, odaklı yönetilmesi gerektiğine karar verilmiş. Bu kararın Erol Sabancı’nın da ‘olur’uyla alındığını düşünüyorum.
Perakende sektöründeki iki şirketin başına da yönetim kurulu başkanı olarak CEO Zafer Kurtul getirildi. Uzun bir süre grup başkanlığı için bir isim aranmayacak.
Carrefoursa Genel Müdürü Hakan Ergin ve Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan doğrudan Kurtul’a bağlı çalışacak.
Sabancı Grubu sigortada bireysel emekliliğe odaklanarak büyümek istiyor. Bu nedenle Dinçer’in görev alanı sadece sigorta olarak belirlendi.
Paylaş