Paylaş
YIL 1989... Doğu Bloku’nun çöktüğü yıllar. Romanya’da rejim değişikliği diğer ülkelerden daha sert oluyor. Diktatör Nikolay Çavuşesku ve eşi açlık ve yoksulluk nedeniyle sokaklara dökülen halk tarafından korkunç bir şekilde infaz ediliyor.
Ardından Romanya’nın dışa açılma günleri başlıyor. Yatırım için araştırmaya başlayan işadamları arasında ise ilk sırada Türkler var. 1990’da çantasını kapıp gelen bu işadamı heyetlerinden birinde gazeteci olarak ben de varım. Çavuşesku’nun 1100 odalı görkemli saray inşaatına tezat, bomboş dükkanlar, işsiz insanlarla ülkenin yoksulluğu insanın suratına hemen çarpıyor.
Yıl 2017... Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin (TÜGİAD) Bükreş’te temsilcilik açmak için geldiği heyetle 23 yıl sonra Bükreş’e tekrar geliyorum. 2007’den beri Avrupa Birliği üyesi olan ülkede değişim hemen göze çarpıyor.
Dünyanın en büyük şirketleri yatırım yapmış. 500 büyük kuruluşun 495’i yabancı sermayeli. Türkiye’den gelen yabancı sermaye miktarı ise 6.5 milyar dolar civarında. Arçelik kısa süre önce yeni bir fabrika açmış, Şişecam, Kastamonu Kereste önemli yatırımcılar arasında. Praktiker zincirinin sahibi Ömer Süsli de en büyük yatırımcılardan biri. LC Waikiki, Koton pazarın önemli markaları arasında.
Romanya’da 15 bine yakın Türk şirketi var. 15 bine yakın Türk vatandaşı bu ülkeyi mesken tutmuş.
Yani Romanya bugün Türkiye’de yaşanan krizi yurtdışına açılarak aşmak isteyen Türk yatırımcılarının en fazla ilgi gösterdikleri ülkelerden biri olmuş. TÜGİAD da bu nedenle temsilcilik açıyor. Yücelen “Romanya AB’ye açılan kapı. Avrupa hedefine inanıyoruz. Yerimizin Avrupa olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden buradayız ” diyor.
Romanya’da beş yıldan az hüküm giyen veya cezası kalanların serbest kalmasını öngören kararnamelerin yolsuzluğu “yasallaştıracağını” savunan onbinlerce eylemci, bu yıl 22 Ocak’tan itibaren başta başkent Bükreş olmak üzere, ülkenin diğer büyük kentlerinde de hükümet karşıtı protestolar düzenleyip kararnamelerin iptal edilmesini istemişti.
AB ŞEFFAFLIK İSTİYOR
Ancak Romanya’da yatırımcıların dikkat etmeleri gereken bir süreç var. Bir süredir AB’nin isteği ve kamuoyunun baskısı ile ciddi bir yolsuzlukla mücadele programı uygulanıyor. Öğrendiğime göre bu mücadele sırasında vergi ve şeffaflık konusunda bazı Türk şirketleri de sıkıntıya girmiş. Büyükelçilikten destek istemişler.
Romanya Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, mücadelenin tavizsiz süreceğini anlatıyor. Ertaş’ın yatırım düşünen işadamlarına uyarı ve önerileri ise şöyle:
“Romanya’da yatırımlar için çok elverişli bir ortam var.. Ancak yolsuzlukla mücadelede kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar. Bu nedenle en büyük tavsiyem bu ülkeye yatırım yaparken güvenilir insanlarla yola çıkın. İyi bir avukat ve mali müşavirinizin olması lazım. Şeffaflık çok önemli.”
AB ülkelerinde olumsuz algının tavan yaptığı bugünlerde Romanya’dan önemli yatırımcı haline gelen Türklerin prestiji yüksek.
Yatırım için uygun bir AB ülkesi arayan yatırımcılara duyurulur!
BÜYÜME YÜZDE 5.6
YENİ hükümetin en genç bakanlarından İş Çevresi, Ticaret ve Girişimcilik Bakanı İlan Laufer, ülke ekonomisine ilişkin şu bilgileri veriyor:
“Romanya’da işsizlik yüzde 6, yüzde 1.5 deflasyon var. Bu yıl için enflasyon hedefi yüzde 2, büyüme yüzde 5.6 olacak. Asgari ücret 322 Euro ancak hedefimiz 450 Euro’ya çıkarmak. Türk yatırımlarının artması için her türlü desteğe hazırız.”
SIX AND SENSES, SABRİ YİĞİT’LE NİŞANTAŞI’NA GELİYOR
PHILIPPE Starck, dünyanın en ünlü tasarımcılarından. Son yıllarda John Hitchcock’un Yoo markalı gayrimenkul projelerinin de tasarımcısı... Dünyanın birçok ülkesinde lüks konutlar inşa ediyorlar.
Türkiye’de de Starck imzalı iki proje gerçekleşti. İstanbul’da biri Basın Ekspres yolundaki Mar Yapı’nın ofis projesi diğeri ise Ortaköy’deki konut projesi.
Bazı imar sorunları nedeniyle uzun bekleme sürelerinden sonra sonunda tamamlanan Yoo İstanbul projesini görmek için geçenlerde yatırımcı Sabri Yiğit’le buluştum. 23 yıl önce kurduğu Digicom’la teknoloji, Pareks markası ile gıda dışı perakende ürünleri üreticisi olan Yiğit’in Starck’la tanışma öyküsü ilginç. İlk tanışması Starck’ın meşhur limon sıkacağı ile olmuş. Daha sonra da tasarımını yaptığı otellerde kalmış. Starck’ın peşine düşüşünü de şöyle anlatıyor:
“Dünyada 70’in üzerinde Yoo projesi var. Katma değerli bir proje yapmaya karar verince Starck’tan randevu istedim ama vermedi. Bunun üzerine gittiği restoranları araştırdım, karısı çok akıllıdır onunla bağlantıya geçtim. Sonunda kabul ettirdim. Şimdi çok yakın arkadaşız.”
Yoo markasını dünyada gayrimenkulun Gucci’si olarak tanımlıyor Yiğit ve işbirliğinden iki tarafın da çok memnun olduğunu ekliyor. Yiğit, Yoo Grubu’nun satıştaki önerilerini de şöyle anlatıyor:
“Oligarkları tercih etmeyin, Çünkü Araplar dünyayı gördü, biliyor. Oligarklar yeni para kazanıyorlar, uzak durun.”
Yiğit, Starck ve Hitchcock yeni projelere de hazırlandıklarını söylüyor ve “İki proje daha geliyor. Biri Nişantaşı’nda. Uzakdoğulu ünlü sağlık merkezi Six and Senses yoga merkezi ile anlaştık, getiriyoruz. Lüks ve lifestyle gayrimenkul içinde önemli oyuncu olacağız.
‘EMEK’LER BOŞA GİTTİ
Beyoğlu İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biriydi Emek Sineması. Yapılan tüm itirazlar, eylemler fayda etmedi. Bünyesinde bulunduğu Beyoğlu’nun simgelerinden Cercle d’Oriant binasının alışveriş merkezine dönüştürülmesi projesiyle yıkılarak, her ne kadar bire bir sinema katına taşınsa da tarihe karıştı.
Grand Pera adıyla açılan alışveriş merkezine uğradım geçen gün. Hafta sonu olmasına rağmen içeride hemen hemen kimse yoktu. Mağazalar bomboş müşteri beklerken, Doğuş Grubu’nun yeniden Beyoğlu’na döndüğü The House Cafe de dahil cafeler, yeme içme mekanları bir iki müşteri ile günü kurtarmaya çalışıyordu.
Yani görüntü vahimdi. Ben de perakende sektörünün uzmanlarını aradım. Rakamlara göre değerlendirme yapmalarını istedim. Aldığım bilgilere göre İstanbul’daki tüm AVM’ler içinde cirosu en düşük mağazalar Grand Pera’daymış. AVM’de yer alan perakendeciler ciroya göre kira avantajıyla henüz seslerini çıkarmıyor olsalar da çare arıyorlarmış.
Sinema salonları da AVM’den farklı değilmiş. Ne yazık ki yukarı taşınan Emek de bomboşmuş.
Emek Sineması’nın hedef kitlesi küstürülerek yapılan110 milyon dolarlık yatırım kime yaradı belli değil. Umarım boşa gitmez!
Paylaş