Paylaş
BUGÜNLERDE çevremde sohbetlerin ana konusu “Yurtdışına nasıl gideriz?” “Hangi ülkeye en kolay gideriz?” oluyor.
Çoğunluğu eğitim çağında çocuğu olan iyi eğitimli, iyi gelir seviyesine sahip insanlar. Yurtdışında bir bağlantısının olmasını isteyenler sadece çocuğu olanlar değil tabii ki. Bugünlerde 5-10 milyon dolarlık küçük şirketler bile ikinci bir pasaportun peşinde. Hatta özel yatırım fonlarının hizmetleri arasına yatırım yoluyla oturma izni, vatandaşlık hakkı alma gibi konular da girmiş...
EĞİTİMLİ KİŞİLER GÖZDE
Aslında 2010’dan itibaren tüm dünyada ülkesinden memnun olmayanlar, savaşlar nedeniyle can korkusu yaşayanlar ciddi bir hareket halinde. Yasal olmayan yollardan gidenlere mülteci deniyor ve bugün sayıları 60 milyon civarında.
Mültecileri kimse istemiyor. Ancak parası olan, iyi eğitimli göçmenler ise son yıllarda tüm ülkelerin gözdesi. Hatta bazı küçük ülkeler için yatırımları çekmenin yollarından biri haline geliyor.
Artık 150 bin Euro ile 1 milyon Euro arasında yatırımı garanti ederseniz, vize muafiyetli 10’larca ülkede oturum izni almanız, hatta o ülkenin pasaportuna sahip olmanız hiç de zor değil.
KOBİ’LER AĞIRLIKTA
Bu konuda danışmanlık veren uluslararası şirket Henley and Partners yakın zamanda Türkiye’de de ofis açmıştı. Son günlerde yaşananları yöneticileri Tolga Habalı ve Hakan Çörtelek’e sordum. Yurtdışında yaşam olanaklarını soranların sayısı patlamış. Başvuranlar arasında küçük ve ortaboy işletme (KOBİ) sahibi işadamları çoğunlukta. Verdikleri bilgilere göre bugünlerde en kolay uygulama Malta, Antigua, St Kitts ve Dominik gibi adalarda gerçekleşiyor.
Bu adalardan Antigua’nın Vatandaşlık ve Yatırım Bölümü yetkilisi Thomas Anthony ile konuşuyoruz. Şunları anlatıyor: “2008’den sonra ülkemizde yabancı yatırımlar çok azaldı. Hükümet yatırımları canlandırmak için yatırım yoluyla vatandaşlık verme kararı aldı. 200 bin dolardan başlıyor yatırım miktarı. Altyapı yatırımlarına ihtiyacımız var. Vergi avantajı, Schengen ülkeleri dahil 134 ülkeye vizesiz gidiş imkanı var.”
Yeni ülkeler sisteme girerken yıllardır en kolay vatandaşlık alınan ülkelerden Kanada ise yoğun talep üzerine vatandaşlık programını bu yıl için durdurmuş.
KARA DEĞİL TEMİZ PARA
YUNANİSTAN’da ev almak ise vizesiz AB’ye girişin en kolay ve risksiz yolu. Tabii tüm bu ülkelerin baktığı en önemli kriter, götürülecek paranın ‘temiz’ olması. Türkiye de, geçen günlerde “Turkuaz kimlik” projesiyle bir anlamda kendi programını açıkladı. Yatırım yapacak ya da Türkiye’de yaşamak isteyen nitelikli iş gücüne yönelik imkanlar artırıldı.Parası olana alternatif artıyor. Türkiye ilgi görecek mi zaman gösterecek! Yabancı yatırımları çekmek için Turkuaz kart gibi çalışmalar yapan Türkiye’nin, kendi yetişmiş nitelikli iş gücünün bir kesiminin yurtdışına çıkış yapmasına göz yumması çarpıcı bir tezat oluşturmuyor mu?
CÜNEYD ZAPSU’DAN ENERJİK HAMLE
CÜNEYD Zapsu, AK Parti’nin kuruluş yıllarının en ünlü ve renkli simalarından biri. Fındık ihracatçısı olarak da kamuoyunda tanındı. Daha sonraki dönemde önce Türkiye’nin ilk indirim market zinciri Bim’in kuruluşuna öncülük yaptı, sonra da A101’in...Uzun süre kamuoyundan uzak kalan danışmanlık yapan Zapsu’nun, bir süre önce Kayseri’de 1 MW’lık lisanssız güneş enerjisi santrali kuracağı haberleri basında yer aldı. Yani Zapsu enerji yatırımcılığına güneş enerjisi ile soyunuyordu. Habere göre Zapsu’nun yatırımı yaklaşık 3.5 milyon TL civarında olacaktı. Bu yatırım için de Cüneyd Zapsu Danışmanlık’a gümrük muafiyeti ve KDV istisnası avantajları tanındığı bilgisi vardı. İki gün önce ise Rekabet Kurumu’na bir başvuru yapıldı. Açıklamaya göre Beykoz Enerji, Hency Trading Limited ve Kibar Enerji’nin yüzde 30 hissesini devralmak istiyordu.
2 AY ÖNCE KURDU
Rekabet Kurumu’ndan onay bekleyen Beykoz Enerji, Cüneyd Zapsu’nun 2 ay önce kurduğu enerji şirketi. Şirketin ortakları arasında ise kızı Ayşe ile evli olan damadı Muzaffer Taviloğlu ve AK Parti milletvekili adayı asistanı Cavidan Gülşen Karanis Ekşioğlu yer alıyor. Beykoz Enerji AŞ bu adımıyla Ali Kibar’ın sahibi olduğu Kibar Enerji’nin yüzde 30’una talip. Kibar Enerji, 2012’de İstanbul’un ihtiyacını karşılayacak doğalgazı ithal etmek üzere kurulan 4 özel şirketler arasında yer alıyordu. Yüzde 48’i Kibar Holding’e ait şirketin, yüzde 30’u ise Hency Trading’e ait. Zapsu ve Kibar’a ulaşamadığım için Beykoz Enerji’nin sadece yabancı şirketin hisselerini mi devralacağı konusunu öğrenemedim.Ortaklar Taviloğlu ve Ekşioğlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da yabancı değiller. Erdoğan hem Taviloğlu’nun hem Cavidan Gülşen’in nikâh şahitliğini yapmıştı. Bu arada yabancı ortak Hency Trading’in işleri arasında ise güneş enerjisi panelleri konusunda danışmanlık yaptığı bilgisi yer alıyor. Zapsu, doğalgaz alımına girecek mi yoksa güneş enerji üzerinde mi yoğunlaşacak zaman gösterecek. Zapsu bu girişimi ile enerjide büyümek için önemli bir adım atmış görünüyor.
ERDOĞAN’IN İFTARINDA TÜSİAD YOKTU
RAMAZAN ayının son günlerine yaklaşıyoruz. İftar davetleri hız kesmeden sürüyor. İstanbul boğazında artık teknede iftar ve sahur turları yapılıyor. Turist olmadığı için boş kalan teknelere bu talep nefes aldırmış. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da toplumun birçok kesimine davet verdi. 450 kişinin katıldığı iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarına verdiği davette ise tüm kurumlar vardı, bir tek TÜSİAD’tan kimseyi göremedim. İftarın ardından yer alan haberlerde de TÜSİAD’ın adı geçmiyordu. Derneğin ünlü isimlerinden sadece Bülent Eczacıbaşı oradaydı. O da İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nı temsilen. TÜSİAD’a sordum. Başkan Cansen Başaran Symes’in yurtdışında olması nedeniyle yanıt alamadım.
TOBB: YARDIM YAPIYORUZ
Bu arada Ramazan’ın başladığı ilk günlerde bu köşede “İş dünyası iftarda buluşuyor” başlıklı iş dünyası örgütlerinin iftar davetlerine ilişkin bir yazı yazmıştım. TÜSİAD ve TOBB’un iftar daveti vermediğini belirtmiştim. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu aradı. TOBB olarak otel davetleri yerine farklı bir karar almışlar. Şöyle anlattı:“Uzun yıllar önce bir karar aldık. Ramazan başında birliğin bünyesindeki odalara belli bir miktar finansal destek veriyoruz. Onlar da bölgelerindeki yoksul, yardıma muhtaç ailelere çeşitli yardımlar yapıyorlar. Bu yaklaşımın daha doğru olduğunu düşündük.”TOBB bugüne kadar bunun duyulmasını da pek istememiş. Aslında Ramazan’ın ruhuna daha uygun olan bu değil mi?
Paylaş