Paylaş
JOLLY Tur, Türkiye ekonomisinin öncü sektörlerinden olan turizmin en önemli markalarından biri. Turizmin gelişmeye başladığı 1980’lerde, Vural Öger’le birlikte turizm sektörüne giren Sinan Vardar tarafından kuruldu.
Teröre, Ortadoğu’daki savaşlara rağmen yılda bir milyona yakın Alman’ı Türkiye’ye getirmeyi başaran bir şirket oldu yıllar içinde. Bugün artık Türkiye’nin ilk üçüne giren tur operatörü Jolly Tur’un yönetiminde Sinan Vardar’ın çekirdekten yetişen iki oğlu Mete ve Mert Vardar var. Baba Vardar ise artık onursal başkan. Jolly Tur için 2016 büyük bir anlaşmaya imza attığı sıra dışı bir yıl olmuştu.
YÜZDE 10 İLE BAŞLADI
Dünyanın en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs, turizmin en zor döneminin yaşandığı o günlerde Jolly Tur’dan yüzde 10 hisse alarak Türkiye turizm sektörüne yatırım yaptı. Altunizade Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Turizm bölümünden mezun olan, turizmciliğe ise 15 yaşında lise öğrenciliği döneminde Jolly Tur’da rehberlik yaparak başlayan Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, o günlerde Hürriyet’e yaptığı açıklamada, ortaklığın kendileri için anlamını “alanında küresel oyuncu olmak” diye açıklıyordu. Vardar, “Türk turizmi için bu kadar kötü senaryoların konuşulduğu bir dönemde böyle bir ortaklık belgesel konusu bile olabilir” diyordu.
SONUÇLANMAK ÜZERE
Yaklaşık 16 ay gizli görüşmeler yaptıktan sonra Goldman Sachs’la ortak olan Jolly Tur, bugünlerde o belgesele yeni sahneler eklemek üzere. Türkiye ekonomisi zor günlerden geçer ve yabancı yatırımlar azalırken, Goldman Sachs, Jolly Tur’la ortaklığını daha da geliştirmek istiyor. Aldığım bilgilere göre Goldman Sachs, şirketin yüzde 15 hissesini almak için yeniden masada. Görüşmeler sonuçlanmak üzere. Açıklamanın kısa süre içinde yapılması bekleniyor.
Dünyanın EN BÜYÜK 500 ŞİRKEABD’lİ yatırım bankası Sachs’ın kuruluş tarihi 1869. Bugün dünyanın en büyük 500 şirketinden biri. 34 binden fazla çalışanı var. Goldman Sachs’ın Türkiye’deki yatırımları 2015’te Socar Türkiye Enerji AŞ’nin hisselerini 1.3 milyar dolara satın almasıyla başlamıştı. İkinci yatırım ise Rekabet Kurulu kararlarına “Club Jolly Turizm ve Ticaret A.Ş. ve Gordion Teknoloji AŞ’nin sermayelerini temsil eden bir kısım payların ELQ lnvestors II Ltd. tarafından devralınması işlemi” olarak geçmişti. Goldman Sachs’la Jolly Tur’un ortaklığının önemli başka bir anlamı daha var. Goldman Sachs son yıllarda sık sık klasik bir şirket değil bir teknoloji şirketi olma hedefinde olduğunu açıklıyor. Birleşme ve satın almalarında da teknoloji şirketlerine yatırım yapıyor. Yapay zeka da yatırım alanları arasında. Vardar ailesinin hedefi de turizm sektöründe önemli bir teknoloji şirketi olmak. Bu ortaklığın büyümesinin Jolly Tur’un dünyanın ana oyuncularından biri olma hedefine yürüyüşünde stratejik bir adım olacağı kesin.
MERCEDES 2019’UN DEV MODA BULUŞMASI İÇİN STARTI VERDİ
MERCEDES-Benz bir otomobil markası ama Türkiye’nin uluslararası ağa dahil tek moda etkinliği Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un da isim sponsoru. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından desteklenen etkinliğin 12’incisi 11-14 Eylül tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlendi.
Türk tasarımcılarının yıllardır heyecanla beklediği etkinliği konuşmak için Mercedes-Benz Türk Otomobil Grubu İcra Kurulu Üyesi Şükrü Bekdikhan’la sohbet ettik. Önce mart ayındaki etkinlik için kısa bir bilgi verdi Bekdikhan. “Bu yıl haftaya 45 marka katılacak. 20 bin ziyaretçi bekleniyor. Satın almacılar yine etkinliğimizin konukları arasında olacak” diyor.
Mercedes-Benz’in dünya genelinde 50’ye yakın moda haftasını ve platformunu desteklediğini söyleyen Bekdikhan, bu etkinliklerin amacını da şöyle açıklıyor:
“Amacımız dünyadaki farklı moda platformlarından genç ve yetenekli tasarımcıları farklı pazarlara tanıtma şansı sunmak” diyor.
ILO’DAN SURİYELİ KAYIT DIŞI İŞÇİLER İÇİN 70 MİLYON TL
ULUSLARARASI Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Numan Özcan, ILO’nun Türkiye’deki çalışmalarını anlattı. Çocuk işçilikten, kadınların çalışma hayatında eşit yer alabilmesi, sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılmasına kadar çeşitli konularda projeler üreten ILO’nun son zamanlarda tabii ki en önemli gündem maddelerinden biri kayıt dışı çalışan Suriyeli işçiler. Türkiye resmi rakamlara göre 3.5 milyon Suriyeli, 500 bin kadar da diğer milletlerden insana ev sahipliği yapıyor. Çalışan Suriyeli sayısı ise 1 milyon.
İş gücü piyasasına giren Suriyeliler sorunu birçok ilde sosyal sorunlar yaratan bir konu. Özcan, 1 milyon Suriyeli’nin yüzde 99’unun kayıt dışı çalıştığını söylüyor. “Aslında Suriyelilerin iş gücü piyasasına erişimiyle ilgili yasal bir engel yok. Ancak farklı sebeplerle kayıt dışı çalışıyorlar. İşverenler için maliyet avantajı getiriyor ancak Suriyelileri bile ikna etmekte zorlanıyoruz” diyor. Nedenini de şöyle anlatıyor:
“Mültecilere yardım amacıyla parasını Avrupa Birliği’nin verdiği, Kızılay kartı var. Kişi başı 120 lira. 4-5 kişilik bir aile olunca bu rakam 500-600 lira oluyor. Kayıtlı çalıştıklarında bu yardım kesiliyor.”
Kayıt dışı çalışmanın iş piyasasında dengeleri bozduğunu vurguluyor Özcan. ILO’nun SGK ile yeni bir anlaşma ve proje hazırlığında olduğunu ekliyor. Verdiği bilgiler şöyle: “Bir pilot proje bu. SGK’ya 70 milyon TL kaynak sağlanacak. Suriyelilerin yoğun olduğu 5-6 kentte uygulanacak. Suriyelileri kayıt altına alan işverenin 6 ay boyunca sigorta primlerini ILO ödeyecek. ILO’nun bu projeyle Suriyelilerin iş piyasasındaki hedefi, etki analizi de yapmak. Böylece yeni politikalar üretilebilecek. Ben şahsen iş dünyasından farklı eğilim ve profilleri temsil eden TOBB, MÜSİAD, TÜSİAD bu konuda ne düşünüyor, kayıt dışı konusunda ne yapıyor çok merak ediyorum...
Paylaş