Paylaş
TÜRKİYE 1980’lerde serbest piyasa ekonomisine geçerken bir yandan da ihracatla tanışıyordu. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın desteğiyle gündeme geldi. Amaç iş insanlarının tek başına gitmeye cesaret edemeyecekleri ülkelere kolayca gidebilmesi, gelen heyetlerin ise bir muhatap kuruluş bulmalarıydı karşılarında.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) çatısı altında 1987’de kuruldu DEİK. Bugün 137 ülkede 144 iş konseyi ile faaliyette olan bir iş insanları örgütü. Kurulduğu ilk yıldan itibaren etkinliğinin nasıl artacağı, kimin yetkili olacağı tartışmaları hep vardı. İki yıl önce TOBB çatısı altından alınıp Ekonomi Bakanlığı’na bağlandı ve başkanının bakanlık tarafından atanması kararı çıktı.
KİMSE ÖNÜMÜZDE DURAMAZ
Kurum bir süredir yeni bir yapılanma içinde. Yeni başkan Nail Olpak ise en önemli misyonunu DEİK’in etkinliğini arttırmak, kamuoyuna tanıtmak olarak belirleyip kolları sıvadı. Geçen haftalarda iş konseylerinin yeni başkanları seçimle belirlendi. Bir süredir ise televizyon kanallarında ve internet sitelerinde bir film dönüyor. Ali Koç’tan Fuat Tosyalı’ya, Alı Kibar’dan Zeynep Bodur’a 27 yönetim kurulu üyesi DEİK’i anlatıyor. Ana tema önemli “farklılıklarla güçlü olmak...” Filmde farklı işinsanları, “Birbirimizden ne kadar farklı olsak da, sınırlara hep farklı yollardan ulaşsak da, uyum içerisinde çalıştığımızda kimsenin önümüzde duramayacağımızın farkındayız. Bu nedenle bu kadar farklıyken bu kadar benzeriz” mesajı veriyor.
GÜCÜ BURADAN GELİYOR
Nail Olpak’la buluştuk, ne anlatmak istiyorlar, amaçları ne, konuştuk. Olpak, DEİK’in TÜSİAD ya da MÜSİAD gibi bir misyon kuruluşu olmadığını söyleyerek başlıyor söze. “Bu kurumlar istese de istemese de belirli bir dünya görüşünü yansıtıyor. DEİK’in yapısında bu yok” diyor. Ancak DEİK’in bilinirliği ve algısı konusunda sorun olduğunu ekleyen Olpak, “DEİK’in gücü farklılıkların bir arada olmasından geliyor” diyor ve ekliyor: “Kurucuları Türkiye’nin köşe taşı insanları. Bir Feyyaz Berker’i, bir Mustafa Koç’u atlayamazsınız. Bu mücevherin kasada saklanması olmazdı. Bugün yönetim kurulumuzda Tuncay Özilhan, Güler Sabancı, Fuat Tosyalı, Cemal Kalyoncu, Abdurrahman Kaan gibi isimler var. Bu insanların siyasi görüşleri, dünya görüşleri pek de benzemiyor. Ama orada bir sinerji var.”
İşte bu farklılığa sahip çıkmaya karar vermiş Olpak ve yönetim kurulu. “Biz bu sinerjiyi anlatan bir genel kurul filmi yapalım dedik. Biz farklılıklarımızla güçlüyüz, farklılıklarımızla uyum içindeyiz. Bence Türkiye’nin de ihtiyacı olan mesajlardan bir tanesi bu” diye devam ediyor.,
ZAMAN GÖSTERECEK
Bu gücü kullanarak yeni bir anlayışla işe başlamışlar. Bundan sonrasını ise şöyle anlatıyor Olpak: “Bu gücümüzü kullanmak istiyoruz. Üye sayımızı bu çeşitliliği yansıtacak şekilde önce 3 bine sonra 5 bine çıkaracağız. Hedefimiz Türkiye ekonomisini oluşturan bu gücümüzü kullanarak fikir üreten bir platform olmak. Sorun yansıtmaktan çok çözüm getirmek.” Olpak’ın dediği gibi Türkiye’nin ihtiyacı artık kavga, kutuplaşma değil farklılıklarıyla bir araya gelmek. Adımları önemli. Ancak son düzenleme ile başkanların göreve gelmesi ve gitmesi Ekonomi Bakanı’na bağlı. Bir de seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iş dünyasından ‘pehlivanlar’ diyerek kabineye davet edeceği işadamları arasında Olpak var mı, yok mu? Olpak’ın gönlü 2019 genel kuruluna kadar DEİK’in bilinirliğini arttırmak. Bunu başaracak kadar görevde kalır mı? Bunu zaman gösterecek!
COOKSHOP MAGNOLİA MARKASI BİZİM
GEÇEN hafta yeme içmeden inşaata kadar bu yazın trendi Magnolia markasına ilişkin rekabeti yazmıştım. Yazıda markanın tesciline ilişkin verdiğim bilgiler eksik olmuş. Markanın tescilini yıllar önce yeme içme sektöründe CookShop markası ile tanınan EFK İnşaat Turizm ve Sanayi şirketi almış. Şirketten gelen açıklamada “Şu anda fazlaca tecavüze uğramakta olan ve tüm hukuki süreçleri başlatılmış olan markamıza ait Türkçe ve İngilizce yazılışı dahil olmak üzere tüm haklar bizdedir” bilgisi yer alıyor. Şirket markasını korumak için hukuki mücadelesini sürdürüyormuş. Yazımda sadece bu yaz trend olan bir tatlı için yaşanan rekabeti anlatmak istedim. Eksiği düzeltmek tabii ki görevimiz.
Paylaş