Jale Özgentürk

Aras kavgasında söz Avusturyalı ortakta: Kimseyi kandırmadık

19 Şubat 2017
Aras Kargo’nun yabancı ortağı Austrian Post, Aras Kargo CEO’su Evrim Aras’ın “Kandırıldık” açıklaması üzerine CEO’su Georg Poelzl’i Türkiye’ye gönderdi. Poelz, “Bu sözde ‘kandırılma’nın ne olduğunu anlayamadık. Ortaya atılan iddialar safsatadır” ifadelerini kullandı.

Aras Kargo 12 bine yakın çalışanı, 800 milyon TL’nin üzerinde cirosuyla Türkiye lojistik sektörünün dev şirketlerinden biri...
Celal Aras’ın kurduğu şirket, bugünlerde bir anlaşmazlıkla gündemde. Tartışma hem yerli hissedarlar hem de yabancı yatırımcı arasında sürüyor.

Yabancı yatırımcı Austrian Post 2013’te İş Yatırım’ın yüzde 20 hissesi ile Aras Ailesi’nin yüzde 5 hissesini satın alarak Türkiye’ye girdi. Yapılan anlaşmaya göre 2016’da hisse oranını yüzde 75’e çıkaracaktı. İp de burada koptu. Aras ailesinden aynı zamanda CEO olan Evrim Aras, hisselerini satmak istemediğini, aksine diğer yüzde 25 hisseyi de almak istediğini açıkladı.

İki şirket arasında mahkeme süreci başlarken, geçen hafta Evrim Aras’ın iddialarını “onur mücadelesi veriyorum” başlığıyla bu sütunlara taşıdık.

ORTAK TÜRKİYE’YE GELDİ

Uzun süredir sessiz kalan Austrian Post ise artık iddialara sessiz kalmayacağını açıklayarak, geçen hafta şirketin CEO’su Georg Poelzl’i Türkiye’ye gönderdi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu vasıtası ile çeşitli temaslarda bulunan şirketin temsilcisi Poelzl, sorularımı da yanıtladı.

Poelzl, büyümeye karar verdiklerinde Türkiye’yi bölgesindeki en güçlü ve dinamik ekonomi olarak gördükleri için Aras Kargo’ya doğrudan yatırım kararı aldıklarını belirtiyor.

Yatırım yaparken net bir çoğunluğa ulaşmanın kendileri için ön koşul olduğunu, bu koşulun bugün de geçerli olduğunu söyleyen Poelzl, anlaşmayı da bu doğrultuda yaptıklarını anlatıyor.

Yazının Devamını Oku

Zorlu’ya ABD'li ortak

12 Şubat 2017
Öyle görünüyor ki dünyada enerji üretimi için gelecek ‘güneş’te. Türkiye, güneş enerjisinde yeni bir sürece girerken, Çin ve ABD gibi ülkelerden gruplar fırsat kolluyor. Zorlu da güneşte ABD’li First Solar ile yeni yatırım yapabilir. Gözler YEKA ihalesinde olacak.

TÜRKİYE son yıllarda yerli kaynak diye enerjide kömür yatırımlarına ağırlık verirken dünya tersine gidiyor. Dünyada ilk kez bu yıl fosil yakıtlara yatırımın azaldığı açıklandı. ABD ve Çin gibi devler, özellikle güneş enerjisi yatırımlarına hız veriyor.

Bu da güneş sistemlerinde teknolojinin büyük bir hızla ilerlemesini, maliyetlerin de düşmesini sağlıyor. Yine bir araştırmaya göre bugün yüzde 40’a ulaşan maliyet düşüşü, 2025’te yüzde 60’lara kadar düşecek. Güneş enerjisi alanındaki teknolojik ilerleme o boyutta ki, yakında her bireyin elinde küçük portatif bir panelle kendi enerjisini üretebileceği konuşuluyor. Aslında bu, enerji sektöründe büyük bir devrimin sinyallerini veriyor.

Türkiye’de yatırımcılar bugünlerde Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) kapsamında gerçekleştirilecek Konya Karapınar’daki 1000 megavatlık ilk güneş enerjisi yatırımı ihalesi için geri sayıyor. Duyduğumuza göre 30’u aşkın şirket ihale için şartname aldı. Yerli şirketlerden bazıları, Çin ve ABD gibi güneş enerjisinde öncü ülkelerden yabancı gruplarla birlikte ihaleler için hazırlık yaptı. Fransa, ABD ve Çin gibi ülkelerden ilgilenen yatırımcılar var...

Bu ihaleye katılıp katılmayacağını bilmiyorum ama güneş enerjisi sistemlerine yönelen yerli gruplardan biriyse Zorlu. Önceki akşam girişimci destekleme platformu Endeavor’un 23’üncü yılını kutlamak için katıldığım toplantıda Zorlu Enerji Grup Başkanı Sinan Ak’la sohbet etme fırsatım oldu. Zorlu, son yıllarda giderek sıkıntılı bir sektör haline gelen enerjide yatırım yapan neredeyse iki üç gruptan biri.

GELECEK GÜNEŞTE

Zorlu Grubu’nun güneş enerjisine özel bir ilgisi var. Geçen yıl en az 500 milyon dolar yatırımla güneş paneli üretimi yapabileceklerini açıklamışlardı. Ak’a bu yatırımın ne aşamada olduğunu sordum. Şunları anlattı: “Güneş enerjisinde teknoloji çok büyük bir hızla gelişiyor. O yatırımı yapmak yerine ABD’nin en önemli güneş sistemleri üreticisi First Solar ile farklı bir anlaşma yaptık. First Solar’ın Türkiye dahil 26 ülkede distribütörü olduk. Anlaşmamızda yatırım da var. First Solar Türkiye’de yatırıma karar verirse, bunu Zorlu ile birlikte yapacak.”

Dünya ve Türkiye’de enerji üretimi için gelecek güneşte. Teknolojideki gelişme ve bu teknolojiye erişime ilişkin haberler ise umut verici.

Yazının Devamını Oku

Rusya Made In Turkey istemiyor

5 Şubat 2017
Türkiye ile Rusya arasında siyasi ilişkiler düzelmiş gibi görünse de ekonomide öyle değil. Rusya’nın hedefi 2020’ye kadar tarım ve tekstilde Türkiye’den ithalatı aşağıya çekmek. Bugünlerde ünlü markalara ‘Üretimi Rusya’ya kaydırın’ diyor. İş dünyasının gözü ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın marttaki Rusya ziyaretinde.

“Rusya 2020’ye kadar domates ve salatalık dahil, tüm yaş meyve ve sebze talebinin yerli üretimle karşılanmasını istiyor.” “Rusya’da hükümet, yabancı tekstil şirketlerini ithalat yerine ülkede üretim yapmaları için teşvik ediyor. İspanyol hazır giyim devi Zara’nın yerli üretime geçme sürecini hızlandırmak için girişimlere başlandı. Zara’nın ürünlerinde “Made in Turkey” menşeli mallar büyük yer tutuyor.”

Bu iki haber bu hafta içinde Rus basınında yer aldı. Turkrus.com sitesinden alıntıladığım bu haberler bir süredir Türkiye ile Rusya arasında bir bahar havası yaşandığı algısının fotoğrafı tam olarak yansıtmadığını gösteriyor. Türk hükümeti ile Rus hükümeti arasında özellikle Suriye konusunda başlayan siyasi yumuşama, ekonomiye hala yansımış değil. İşadamları hala saatlerce gümrük kapısında bekletiliyor, çalışma izinleri hala çok zor alınıyor, vize konusunda da Rusya oldukça cimri davranıyor.

GÖZLER ZİYARETTE

Geçen hafta Rusya’da yapılacak bir toplantı için bana verilen vize üç gündü. Toplantı da zaten üç günde bitiyordu. Yıllardır Rusya’da yaşayan Dünya Türk İşadamları Konseyi Avrasya Başkanı Ali Galip Savaşır’a son durumu sordum. Savaşır, Rusya ile yaratılan havanın gerçeklerle uyuşmadığını söylüyor. Her alanda ambargonun devam ettiğini söyleyen Savaşır, hiçbir konuda geri adım atılmadığını anlatıyor. Turizmde charter seferlerine izin verildiğini ancak bu adımın okulların açılmasından sonra atıldığını da ekliyor. Savaşır, bu sıkıntıları yeterince ifade edemediklerini de dile getiriyor. Tek umutlarının ise bu sorunları anlatabileceklerini umdukları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’ya mart ayında yapacağı ziyareti olduğunu anlatıyor.

İKİ SEKTÖR ÖNEMLİ

Rus hükümetinin iki bakanının ayrı ayrı yaptığı açıklamalar çok önemli. Rusya Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev’in yasak kalksa bile orta vadede Türkiye’den sebze almına fiilen gerek kalmayacağı yorumu ile Rusya Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Viktor Yevtuhov’un ürünlerini Türkiye’de ürettirip Rusya’ya getiren Zara’ya güvenilir partnerler bulma konusunda yardım edeceklerini açıklamaları bu iki sektörde ciddi bir tehdidin varlığını gösteriyor.

Yazının Devamını Oku

Expo 2021’de Hatay’da

29 Ocak 2017
Avustralya ve Çin’le yarışan Hatay, ‘2021 Expo’sunu aldı. Antalya’da geçen yıl yapılan Expo’da 40 proje arasına giren Medeniyetler Bahçesi-Hatay’ı yarışta öne geçirdi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın bu başarıda emeği büyük. 

SURİYE savaşının başladığı ilk günden bu yana göçmenler sorunundan en fazla etkilenen illerden biri Hatay. Yaklaşık 1.5 milyon nüfusuna 500 bin Suriyeli göçmen eklenmiş. Ama Hataylılar onları misafir olarak görüyor. Kentte ekonomik ve sosyal sıkıntılar gerçekten çok büyük. İşsizlik, kiralardaki artış, belediye hizmetlerinde artan nüfusa yetememek gibi büyük sıkıntılar var. Ancak bugünlerde Hataylılar çok sevinçli. Çünkü 2021 yılı için aday oldukları Botanik Exposu’nu Hatay aldı.

3-6 AY SÜRÜYOR

EXPO, exhibition (sergi) kelimesinden geliyor. Dünyanın en eski ve en büyük uluslararası etkinliklerinden biri. Dünya Sergisi olarak adlandırılıyor. Bu sergilerde ürünler değil fikirler, kültürler ve dünyanın geleceği için projeler sergileniyor. EXPO’lar Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) tarafından organize ediliyor. Üç türlü EXPO var. 

- Evrensel EXPO, 5 yılda bir ve 6 ay süre ile yapılıyor. İzmir’in iki kez yarıştığı bu EXPO, 2020’de ise Dubai’de yapılacak. Diğeri ise tematik EXPO.

- Botanik EXPO’ları ise BIE’nin Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) ile gerçekleştirdiği sergiler. Bu sergiler iki yılda bir yapılıyor. Antalya’da 2016’da 6 ay süresince yapılan çiçek ve çocuk temalı sergi işte bu EXPO’lardan biri. 2019’da Çin’in Beijing kentinde yapılacak.

2021 EXPO’sunu alan Hatay ise Antalya’da düzenlenen EXPO’ya Medeniyetler Bahçesi projesi ile katılmıştı. Bu projenin sergi boyunca ilgi görmesi ve başarılı 40 proje arasına girmesi üzerine 2021 yılı için başvurma kararı aldı, bu başvurusu kabul edildi.

3 KEZ SUNUM YAPTI

Yazının Devamını Oku

TÜSİAD’da masayı kim devirdi?

22 Ocak 2017
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan kamuoyunda yaratılan, “TÜSİAD’a başkan bulunamıyor” algısından uzun süredir rahatsızdı. Bunun için de ilginç bir formül buldu. Kendisi gibi güçlü bir ismin başkan olduğu ve yönetimde eski başkanlardan oluşan ailelerin yer aldığı bir sistem üzerine anlaşıldı. Ancak planlar daha ilk gece altüst oldu.

EROL Bilecik, geçtiğimiz hafta Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 18’inci başkanı olarak göreve başladı. TÜSİAD’ta hem Bilecik’in başkanlığa doğru gittiğini hem de onun listesinde hissedilen Ali Koç’un ağırlığını geçen haftalarda gündeme getirmiştik.

Ancak itiraf edeyim TÜSİAD’ın başkanlık seçim sürecinde önemli bir ayrıntı atlamışım. Hem de önemli bir atlama bu. TÜSİAD seçimi sırasında tesadüfen öğrendiğim, daha sonra da kontrol edip doğruluğundan emin olduğum bir bilgiyi paylaşacağım sizlerle.

SÜRPRİZ KARAR

Bildiğiniz gibi TÜSİAD’ta başkan belirleme süreci uzun sürmüştü. Meğer Erol Bilecik’in isminden önce TÜSİAD’ın kurmayları başka bir formül üzerinde çalışmış. Hatta bayağı da yol almışlar. Ancak bu formül sürpriz bir şekilde rafa kalkmış. Nedir bu teklif derseniz...

Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan daha önce birkaç kez değindiğim gibi kamuoyunda yaratılan “TÜSİAD’a başkan bulunamıyor” algısından uzun süredir rahatsızdı. Bunun için de formüller üzerinde duruyordu.

İşte bu formüllerden birini seçim öncesi Başkanlar Kurulu’na götürmüş. Herkesi şaşırtan teklifiyle başkanlığa aday olabileceğini ancak bir şartı olduğunu açıklamış. Şartı şöyle: Başkanlık Konseyi’ndeki her aileden bir temsilci ve eski başkanlar yönetime girecek. Eğer bu kabul edilirse hem başkanlığı hem de Yüksek İstişare Başkanlığı’nı aynı anda yapabileceğini, böylece güçlü bir yönetim ile TÜSİAD’ın tek ses olarak güçlü bir şekilde temsil edileceğini söylemiş.

Başkanlık Konseyi üyeleri beklemedikleri bu sürpriz teklif karşısında çok şaşırmışlar. Toplantıya katılanların tümü eksiksiz bir şekilde teklifi memnuniyetle kabul ettiklerini açıklamışlar. Eski başkanlardan oluşan, ailelerin üst düzeyde temsil edildiği bir yönetim ile birlikte Tuncay Özilhan gibi tecrübeli ve güçlü bir ismin başkan olduğu bir TÜSİAD’ın mutluluğu ile bitmiş o gün toplantı.

Yazının Devamını Oku

O eski sanattan eser yok şimdi

15 Ocak 2017
Dünyada da, Türkiye’de de sanat piyasasında sıkıntılı günler var. Alıcılar azalıyor, fiyatlar düşüyor, galeriler kapanıyor. Bugünleri atlatmak için ise sanatçılar devlet desteğinin şart olduğunu söylüyor.

ÇOK değil, 5-6 yıl önce hem dünyada hem Türkiye’de en parlak günlerini yaşıyordu “sanat piyasası.” Dünyada Ruslar ve Çinlilerin yeni koleksiyonerleri piyasaya çıkıyor, klasik ve özellikle çağdaş sanat eserlerinin fiyatları hızla yükseliyordu.

Wall Street Journal’da 2009’da yayınlanan bir yazıda, Türkiye çağdaş sanatı “yükselen piyasa” olarak niteleniyordu. Bu piyasa, yabancı yatırımcıların da ilgisini çekiyor Sotheby’s Türkiye’de şube açıyor, Türk sanatçılara odaklanan müzayedeler düzenliyordu.

Yerli bankalar yatırım değeri gördüğü için kendi resim koleksiyonlarını oluşturuyor, ünlü işadamı Murat Ülker, Burhan Doğançay’ın Mavi Senfoni isimli eserine servet ödüyordu.

Bugün artık bu parlak günler geride kalmış gibi görünüyor. Dünyada da Türkiye’de de sanat piyasasında sıkıntılı günler var. Alıcılar azalıyor, fiyatlar düşüyor, galeriler kapanıyor.

Türkiye’de ekonomide başlayan belirsizlik, siyasetteki tartışmalı ortam bu piyasayı nasıl etkiledi? Soruyu sanat alanının önemli isimlerine yönelttim.

ESER FİYATLARI DÜŞTÜ

Tayfun Poyraz küratör. Ekonomik krizin her sektörde olduğu gibi sanat piyasasında da etkili olduğunu söylüyor. Sanat galerileri ve sanatçıların gerçekten zor bir süreç yaşadığını, eser fiyatlarının geçmiş yıllara göre çok düştüğünü ve koleksiyoner sayısının da azaldığını vurguluyor.

Yazının Devamını Oku

Temennisiz bir genel kurul

13 Ocak 2017
TÜRKİYE’nin en önemli iş dünyası örgütlerinden TÜSİAD’ın beklenen genel kurulu gerçekleşti. Uzun bir süre başkan belirleme sıkıntısı yaşayan TÜSİAD’ı 2019’a kadar yönetecek yeni yönetim kurulu Erol Bilecik’in başkanlığında yapılan seçimlerle belirlenmiş oldu.

Ekonomi ve siyasette yaşanan belirsizliklerin en yoğunlaştığı, başkanlık yolunda anayasa değişikliklerinin oylandığı günlerde yapılan genel kurula katılım eski yıllara göre düşüktü. Genel kurulda Bülent Eczacıbaşı ani çıkan bir seyahat nedeniyle yoktu. Hastalık nedeniyle katılamayan Cem Boyner ve Güler Sabancı da gözlerin aradığı üyeler oldu.

Eski başkanlardan Rahmi Koç’un eski başkan ve yönetim kurulu üyelerine plaket verdiği genel kurulda Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve başkanlığı bırakan Cansen Başaran Symes’in laiklik, insan hakları, hukuk vurgulu konuşmaları birçok üye tarafından sertlik dozu iyi, ancak vurgusu “sağlam” konuşmalar olarak yorumlandı. Genel kuruldan bazı izlenimlerim ise şöyle:

Türkiye’nin en büyük sanayicilerinin yer aldığı TÜSİAD üyeleri son günlerde dövizde ve ekonomide yaşananlara ilişkin yorum yapmaktan kaçınırken, aslında gidilen yön konusunda da ciddi bir belirsizlik içinde gibiydi.

Başkan bulmakta zorlanan TÜSİAD’ın kadın başkan dönemi şimdilik biterken yönetim kurulunda kadın üye sayısı bu kez üçe çıktı. Esin Güral Argat’ın tekrar seçildiği yönetim kurulunun diğer kadın üyeler Serra Akçaoğlu ve İdil Yiğitbaşı oldu.

LEYLA ALATON GİRDİ

TÜSİAD’a bu yıl 25 yeni üye katıldı. Bu isimler arasında en dikkat çekenlerden biri Leyla Alaton’du. Geçen yıl kaybettiğimiz TÜSİAD’ın en etkin isimlerinden biri olan İshak Alaton’un yerine Alarko’yu temsilen katılan Leyla Alaton, 10 yıl sonra tekrar TÜSİAD’a girmiş oldu.

Yazının Devamını Oku

TÜSİAD listesine girişimci damgası

7 Ocak 2017
TÜSİAD Başkanı kim olacak? Bu soru bu yıl için de Erol Bilecik ismiyle yanıtını buldu. Dernekteki vizyon değişikliği ise yedek üyelerin kimliğinde yatıyor. Listede girişimci destekleme programı Endeavor’dan girişimci dostları dikkat çekiyor.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği’ne (TÜSİAD) kim başkan olacak? Birkaç yıldır her genel kurul öncesi belirsizlik yaşanan bu sorunun yanıtı bu yıl da belli oldu. Daha önce yazdığımız gibi yeni başkan adayı Erol Bilecik...

Peki TÜSİAD’a kimin başkan olacağı neden merak ediliyordu? Çünkü bu gönüllü iş dünyası örgütü Türk ekonomisinin temel direklerinden biri. 600’e yakın üyesi dış ticaretin yüzde 85’ini gerçekleştiriyor, sağladıkları istihdam ise toplam istihdamın yüzde 80’ini oluşturuyor. Özel sektörün yarattığı milli gelirin yüzde 50’sini de TÜSİAD üyeleri gerçekleştiriyor.

DENGELER KORUNMUŞ

Başkan önemli ama TÜSİAD üyelerine gönderilen yeni yönetim kurulu üyelerini oluşturan isimler de derneğin geleceğine ilişkin önemli ipuçları barındırıyor. Yönetim Kurulu’unda bu yıl 4 değişiklik var. Ayrılan üyeler Mehmet Pekarun, İsmail Akçakayalıoğlu, Şükrü Ünlütürk ve Cansen Başaran Symes. Onların yerine Conrad Otelleri ve Turcas’ın sahiplerinden Batu Aksoy, İzmir Yaşar Holding’ten İdil Yiğitbaşı, Sabancı’dan ise Pekarun’un yerine CFO Barış Oran aday. Bu isimlere bakıldığında Koç-Sabancı dengesi, İzmir’den bir üye gibi dengeler korunmuş görünüyor.

Ancak benim ilgimi çeken asıl liste yedek yönetim kurulu üyeleri listesi. 12 kişilik listede 8 isim değişmiş. Değişen isimler arasında Akfen Holding’in veliahtlarından bu yıl evlenen Pelin Akın Özalp de var.

GİRİŞİMCİ DESTEKÇİLERİ

Liste neden ilgimi çekti derseniz... Yedek listeye giren Selçuk Yorgancıoğlu, Sina Afra, Can Yücaoğlu, İrem Oral Kayacı, Emre Eczacıbaşı ve Cem Tüfekçi’nin ortak bir özelliği var. Bu isimler ya uluslararası girişimci destek programı Endeavor üyesi ya da bizzat kendileri girişimciler. Yani Endeavor’ın en büyük destekçilerinden Ali Koç’la ortak bir amaç için Türkiye’de girişimciliği desteklemek için birlikte çalışan isimler.

Yazının Devamını Oku