ROSENBERGLER ÖLMEMELİ

19 Haziran 1953 günüydü... Ölüm hücresinde sadece iki kişi vardı; Julius ve Ethel Rosenberg... Ama Sing Sing cezaevinin dışında onbinlerce kişi tek bir ağızdan çıkmışcasına “Julius ve Ethel’a özgürlük’ diye haykırıyordu. Bu çığlıklar hapishanenin koridorlarında yankılanıp o gece elektrikli sandalyede cezaları infaz edilecek olan Rosenberg çiftinin üçüncü kattaki hücresine kadar ulaşıyordu

Haberin Devamı

O güne kadar gerçekleen en büyük protesto gösterisiydi bu. Sadece Amerika değil, dünya kamuoyu da günlerdir idamları durdurmaya çalııyordu. Avrupa’da yüzbinlerce kiinin katıldığı mitingler düzenleniyor, radyolar sürekli olarak Rosenbergler'in masumluğunu yineleyip duruyordu. Beyaz Saray'a gelen onbinlerce mektup arasında Papa XII. Pius’un af talebi bile vardı.

Olayın dünya çapında yankıları infazları durdurmaya yetmiyordu. Çünkü dönem; McCarthy dönemiydi. Wisconsin Senatörü Joseph McCarthy komünizme karı ölümcül bir cadı avı balatmıtı. ABD politikalarına muhalif olan bütün sesler komünist ve vatan haini ilan ediliyordu. İşçiler ve aydınlar üzerinde müthi bir terör estiriliyor, işçi önderleri komünist oldukları gerekçesiyle hapse atılıyordu.

Haberin Devamı

İşte bu kaos günlerinde Julius ve Ethel Rosenberg çifti, Sovyetler Birliği adına casusluk yapmaktan ve atom bombası yapımının sırlarını dümana teslim etmekten ötürü yargılandı ve ölümle cezalandırıldı. Julius ve Ethel Rosenberg Yahudi kökenli Amerikalılardı. Her ikisi de çeitli işçi eylemlerine katılmı, Komünist Partisi’yle ilikiler kurmu, sınıf mücadelesiyle ilgilenmi insanlardı.

Rosenbergler'in yargılanma süreci ise aslında tam bir kara mizahtı. FBI muhbiri David Greenglass kendini kurtarmak için onları suçlamı, çift taraflı bir Sovyet ajanı olan ‘kızıl spiyoncu’ Elizabeth Terrill Bentley isimli bir kadın Rosenbergler aleyhine ifade vermiti. Hiçbir zaman doğrulanamayan bu suçlamalar Ethel ve Julius Rosenberg’ü idama kadar götürecekti.

nfaz günü yaklaırken Truman Hükümeti uluslararası baskılara dayanamadı ve Rosenbergler'le birkaç kez pazarlık yapmaya giriti. lk teklif; ‘Suçlarınızı itiraf edin 30 yıl hapis cezasıyla kurtulursunuz’ eklindeydi. Aracılarının aldığı cevap ‘hayır’ oldu.

Haberin Devamı

Hükümetin ikinci teklifi Ethel Rosenberg’e geldi: “Kocanın suçlu olduğunu itiraf et, seni hemen serbest bırakalım!” Ethel bu iğrenç öneriyi hiçünmeden reddetti.

Sonunda o me'um gece geldi. Ethel ve Julius, gardiyanların arasında hücrelerinden alındılar ve cezaevinin karanlık koridorlarında kaderlerinin çizdiği yolda yürümeye baladılar. Ama elektrikli sandalyenin bulunduğu odanın kapısında onları elinde telefonla Devlet Bakanı William Carroll bekliyordu. Rosenbergler'i özgürlüğe kavuturacak son teklif, son anda gelmiti.

"Bakan Truman hattın öbür ucunda” dedi Bakan Carroll; “Suçlu olduğunuzu itiraf ederseniz affedileceksiniz ve çocuklarınıza kavuacaksınız...”

Haberin Devamı

Ethel ve Julius birbirlerine baktılar. Cezaevinin önündeki onbinlerce insanın söylediği özgürlük arkıları duvar ve sınır tanımıyor, bulundukları yere kadar geliyordu.

“Evet mi, hayır mı... Bakan cevap bekliyor” diye yineledi William Carroll...

Ethel Rosenberg onun gözlerinin içine bakarak u tarihi yanıtı verdi: “Ya dıarıdakiler ?... Suçsuzluğumuza inanan onca insan... Onlar da bizim çocuklarımız değil mi? Nasıl bakarız onların yüzlerine...”

İşte Rosenbergler'i efsane yapan, arkılara, filmlere, tiyatro oyunlarına konu edip ölümsüzlüklerini sağlayan cevap buydu.

Birkaç dakika sonra 'cellat' alterleri indiriyordu. Elektrikli sandalyede can vermeleri 57 saniye sürdü. Ölüme gittikleri 1953 yılının 19 Haziran günü aynı zamanda onların evlilik yıl dönümüydü.

Haberin Devamı

Melih Cevdet Anday’ın onlar için yazdığı ‘Rosenbergler Unutulmamalı/Anı’ adlı iiri ile selamlayalım bu onurlarını ölüme tercih eden yürekli çifti...

Bir çift güvercin havalansa

Yanık yanık koksa karanfil

Değil bu anılacak ey değil

Apansız geliyor aklıma.

Neredeyse gün doğacaktı

Herkes gibi kalkacaktınız

Belki daha uykunuz vardı

Geceniz geliyor aklıma.

Sevdiğim çiçek adları gibi

Sevdiğim sokak adları gibi

Bütün sevdiklerimin adları gibi

Adınız geliyor aklıma.

Rahat döeklerin utanması bundan

Öpüürken o dalgınlık bundan
Tel örgünün deliğinden buluan

Parmaklarınız geliyor aklıma.

Nice arkadalar gördüm

Kahramanlıklar okudum tarihte

Haberin Devamı

Çağımıza yakıan vakur sade

Davranıınız geliyor aklıma.

Bir çift güvercin havalansın

Yanık yanık koksa karanfil

Değil unutulacak ey değil

Çaresiz geliyor aklıma.

Yazarın Tüm Yazıları