Paylaş
İşte insanoğlunun da sonu gelmez günahlarıyla aynı hızda kirlendiği dönemde, Allah onları yarattığına pişman olmuş ve bütün canlıları yeryüzünden silmeye karar vermiş.
Hikâyenin sonu malum... ‘Büyük Tufan’ gelir ve Rabb’in emriyle 600 metrelik gemisini yapan Hz. Nuh Peygamber insanoğlunun yeryüzündeki ikinci var oluşunu gerçekleştirir.
Hemen hemen her kültürde ve kutsal kitapta az çok farklarla anlatılan ‘Büyük Tufan’ın öyküsü, 1928 yılından beri pek çok filme de esin kaynağı oldu.
Sonunda Hz. Nuh’un gemisinin Hollywood macerası bizim ‘kanka’ Russell Crowe’a kadar geldi dayandı.
Darren Aronofsky’nin “Noah” filmi Türkiye’de bu hafta vizyona giriyor...
“Russell Crowe nasıl oynamış, Anthony Hopkins nasıl rol kesmiş” falan demeden önce, Hz. Nuh Peygamber hakkında okuduğum bazı bilgileri aktarayım da filmi bir de bu gözle izleyin...
1 Hz. Nuh’un dünyaya gelmesi insanoğlu için bir dönüm noktasıymış. İsmi ‘rahatlık’ anlamına gelen Hz. Nuh, yaratıcının özel işareti olarak doğuştan sünnetliymiş.
2 O kadar güzel bir çocukmuş ki Hz. Nuh, babası Lamek, karısının kendisini biriyle aldattığına inandığı zaman onu suçlamış...
3 Önceleri yeryüzündeki ekinler hep dikenliyken, Hz. Nuh’un doğumundan sonra Allah bu laneti kaldırmış; Hz. Nuh da saban, orak, balta gibi aletleri kullanmayı insanlara öğretmiş. Bu arada rock’çılara bir not; Ian Anderson’un grubunun adı olan ‘Jethro Tull’ da, yeryüzünde karasabanı kullanan ilk insanın ismidir.
4 Yeni bir nesil kurmak için görevlendirilen Hz. Nuh, insanları işlediği günahlardan dolayı cezalandırmak isteyen Rabb’in gazabını erteleyebilmek umuduyla geminin yapımını yavaşlatarak 52 yılda bitirmiş. Hz. Nuh’un gemisi hazır olduğunda Allah insanlara bir şans daha tanımış. Fakat insanoğlu O’nun bu çabasını boşa çıkarmış. Büyük Tufan, Hz. Nuh 600 yaşındayken başlamış ve 40 gün 40 gece sürmüş.
5 Gemidekiler dışında yeryüzündeki tüm canlılar ölür. 150 gün sonra sular çekilir, gemi Ağrı Dağı’nın üzerine oturur. Hz. Nuh dünyanın durumunu anlayabilmek için gemiden bir pencere açarak güvercin salar. Güvercin yedi gün sonra geri döner. Aradan bir yedi gün daha geçer. Hz. Nuh’un tekrar saldığı güvercin, gagasında bir zeytin dalıyla o akşam geri döner. Bundan yedi gün sonra tekrar saldığı güvercin bu kez geri dönmeyince Hz. Nuh geminin çatısına çıkar ve dünyanın kurumuş olduğunu görür.
6 Önde Hz. Nuh ve ailesi, ardından tüm canlılar gemiden çıktılarında, yağmurdan sonra meydana gelen bir gökkuşağı ile karşılaşırlar. Ve Rabb; “Artık yeryüzünü yıkmak için yeni bir tufan olmayacak. Göğü ve yeri birleştiren bu kuşak, sizinle ve tüm canlı varlıklarla, tüm nesiller için geçerli olmak üzere yaptığım anlaşmanın işareti olacak” der.
7 Üzüm bağını kurup şarap yapan ilk kişi olmanın onuru da Hz. Nuh’a bahşedilir.
8 Tufan sonrasında Hz. Nuh’un çocukları Sam, Ham ve Yafes’in de işe karıştığı ve Hz. Nuh’un bir sarhoşluk anında meydana gelen olaylar sonucu siyah ırk yani Afrika kökenliler ortaya çıkar.
9 Tevrat’a göre Hz. Nuh, tufandan sonra 350 yıl daha yaşamış ve 950 yaşında ölmüştür. Onun ölümünden sonra insan yaşamı 120 yıl ile sınırlandırılır.
10 Gelelim yakın tarihe... Hz. Nuh’un Gemisi’nin Ağrı veya Cudi dağlarından birinde olduğu söylentisi bu bölgelerde araştırmacı kisvesi altında cirit atan casusların mekanı olmuştur. Umarım Darren Aronofsky’nin bu filmi yalnızca Nuh’un Gemisi’nin yeri araştırmalarını yeniden alevlendirmez, bölgenin turizm açısından da bir cazibe merkezi haline gelmesine vesile olur..
NOT: Bilgiler, Atlas Tarih nisan sayısı Alp Ejder Kantoğlu’nun yazısından derlenmiştir.
Bir dedikodu: Müjde'nin kılavuzu Mesnevi mi?
Geçenlerde bir dost sohbetinde söz döndü dolaştı Müjde Ar’a geldi.
“Biliyor musunuz” dedi onu yakından tanıyan bir arkadaşı; “Müjde son zamanlarda Mesnevi’yi kılavuz edinmiş...”
Bu aralar ne zaman başı sıkışsa, dara düşse, Mesnevi’den rastgele bir sayfa açıp gözüne ilk çarpan hikayeyi okuyormuş Müjde.
Karşısına çıkan öykünün kendi durumunu yansıttığını, aradığı çözümü o satırlarda bulduğunu görünce de mutlu oluyormuş.
Ben anlatanın yalancısıyım ama yine de Mevlana’nın öğretilerinin Müjde’nin dünya görüşüne tam oturacağını düşünüyorum.
Bir grup: Yedi Cihan Kadınları
İnsanların ötekileştirildiği, ayrıştırıldığı, aralarına kalın duvarlar örülüp derin sınırlar çekildiği şu günlerde içimi ısıtan dört kadın gördüm ekranda.
Anadolu’nun dört uzak köşesinden gelen dört sanatçı, ‘7 Cihan Kadınları’ adıyla bir grup kurmuşlar.
Sanki yaşadığımız bu gergin günlere inat, birlikte bu toprakların türkülerini okuyorlar.
Ekibin en genç ismi Züleyha Kürtçe ve Zazaca, Mehtap Demir Kafkas ve Azerice, Eda Karaytuğ Arabi ve Farsça, İmran Salkan ise Balkan dilinde ezgiler söylüyor.
Bu dört kadının bize öğreteceği çok şey var... Özellikle siyasilerimize.
Ortaya karışık havadisler
1 Uluslararası Kürk Federasyonu’nun yaptığı açıklamaya göre kürk sanayisi yıllık 40 milyar dolarlık ciroya ulaşmış. Bu rakam neredeyse global Wi-Fi piyasasının cirolarıyla aynı. Hayvanseverler daha akıllı yöntemlerle durumun önüne geçmeli! Öyle kürk giyenlere un, yumurta, boya atmakla olmuyor demek ki bu iş!
2 İngiltere’de eşcinsellere evlenme hakkı tanıyan kanunun kabul edilmesinin ardından Elton John, 8 yıldır birlikte olduğu hayat arkadaşı David Furnish’le mayısta nikah kıyacağını açıklamış. Elton acaba kına gecesi yapıp piyanoda Yüksek Yüksek Tepeler’i çalar mı?
3 Ünlü fotoğrafçı Mert Alaş, cumartesi günü Instagram’ında, altına “Aile zamanı” yazarak Naomi Campbell’ın tek başına bir fotoğrafını, ardından da partneri Marcus Piggott ve süpermodelle birlikte 3’lü selfie’sini paylaştı. Huysuz Naomi’ye bile kendini sevdirebilen Mert’e helal olsun.
4 Alki David adlı bir milyarder, Amy Winehouse’un hologramını yaptırıp bir dünya turnesi düzenleyeceğini açıklamıştı. Amy’nin babası ise kızının bu ‘ölümünün ardından çıkacağı turne’ haberini yalanladı. Hologramı üretecek şirketten patent satın alan David kendi kendine gelin güvey olmuş olabilir...
Paylaş