Paylaş
‘Aşk Ekmek Hayaller’ dizisinde oynadığını öğrenince sırf bu yüzden, geçtim televizyonun karşısına...
Bir Güney Kore uyarlaması olan dizi, “Size baba diyebilir miyim amca?” repliğini anımsatan sahneleriyle, Müjde’nin oynadığı Yeşilçam parodisi ‘Arabesk’ filminin paradosi olmuş.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, sevişme öncesi yatakta konuşan karı kocanın;
- “Klasik müzik mi istersin, caz mı hayatım.”
- “Bana kalırsa Neşet Ertaş olsun” repliği, popülizm tarihine geçecektir!
Rahmetli Neşet Ertaş’ın kulakları keşke böyle çınlamasaydı. Neşet Baba bütün gönüllere girmişti de yatak odasına hiç girmemişti. Dizide buna da şahit olduk. Facialar bununla da kalmıyor! Berna Laçin’in Beyoğlu’nun arka sokaklarından alınmış naylon perukla 20’li yaşlarına dönebileceğine inanmak beni bile aştı! Böyle senaryoyu ancak Gönül yazar, bu görüntüye de ancak Kadir inanır...
Hafızama ‘fırıncının kızı’ olarak kazınan Müjde Ar’ı, gün gelip ‘fırıncının annesi’ olarak görmek psikolojimi bozmuş olabilir.
Sezen’den Nükhet’e pek çok ünlünün para kasası, gönüllü mali danışmanı olarak bildiğimiz Müjde, belli ki bu projeye evet derken sanatı boşvermiş...
Ah Belinda, Şalvar Davası ve Ağır Roman gibi toplumsal mesajları olan filmlerde boy gösteren ‘emekli seks ilahemiz’, belki bu dizide de bir mesaj veriyordur ama ahmaklığımdan olsa gerek ben bulup çıkartamadım.
Bana kızma Müjde, ‘eski seni’ mumla arıyorum. Yine de seni günümüzün ‘Aliye Rona’sı olarak değil, gençliğimin ‘Fahriye Abla’sı olarak hatırlayacağım.
“Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla...”
Dizideki karakterlerin Yeşilçam’daki ataları
Çocukluktan beri birlikte büyüdüğü evin masum beslemesi Funda Andıç: Hülya Koçyiğit...
Zengin evin aşık evladı Sinan Tuzcu: Ediz Hun...
Kocasını tekrar kazanmak için onun kuzeni ile ilişkiye giren kötü kadın Berna Laçin: Lale Belkıs...
Ezan sesiyle hidayete erip vicdanının sesini dinleyen kötü adam Burak Hakkı: Önder Somer...
Fırından poğaça çaldıktan sonra babası olduğunu bilmediği ‘amca’ya, “Aç kalırım ama gururum olmadan yaşayamam” diyen çok bilmiş velet Efe Kahraman: Ömercik...
Erkek torun sahibi olmak için elinden geleni ardına koymayan kayınvalide Müjde Ar: Aliye Rona...
Galiba hiç bitmeyecek
Ak Parti’nin İzmir Belediye Başkanlığı takıntısı...
Hande Yener’in Lady Gaga’ya benzeme çalışmaları...
Gülşen’in kapısında “bize de bir hit şarkı ver” diye yatan popçular...
Başbakan’ın sinirli tavırları...
Şeyda Coşkun’un Bebek’te ünlülerle yürümesi...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başbakan olma hayalleri...
Arka Sokaklar dizisi...
Rasim Ozan Kütahyalı...
Instagram’a konan selfie’ler...
Engin Can’ın stil arayışı, annesinin diyetleri...
‘Hep Bana’ olmamış
Emel Sayın’ın single’ını heyecanla aldım ama hayal kırıklığına uğradım. Neden mi?
Albümde beni en çok ‘kıl eden’ söz ve müziği Tarkan’a ait ‘Hep Bana’ şarkısı oldu.
Tarkan’ın ‘Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nden seçmeleri bir araya getirerek yazıp, başka sanatçılara dağıttığı ‘potpori’ şarkıların modası çoktan geçti sanırım. Serdar Ortaç’ı hep ‘aynı şarkıyı’ yapmakla suçlayanlar, Tarkan konusunda neden sessiz kalıyorlar merak ediyorum.
Belki bu besteyi Sibel Can söyleseydi daha değişik bir sonuç çıkardı ortaya.
Çünkü Tarkan ile Emel Sayın’ın frekansları tutmamış; biri ‘kalk gidelim’ derken diğeri ‘halt etme otur oturduğun yerde’ diyor sanki.
Yiğidi öldürelim ama hakkını da yemeyelim. Albümdeki Sinan Akçıl’ın ‘Dönme Dolap’ şarkısını Emel çok güzel okumuş.
Sinan da keşke artık şarkı söylemeyi bıraksa ve en iyi yaptığı işe, besteciliğe dönse...
Kıssadan hisse...
Zorla güzellik olmuyor! Emel Sayın’ı Emel Sayın yapan şarkılarıyla, Sinan Akçıl’ı notaların başında, Tarkan’ı da ‘yeni sürümüyle’ görmek istiyoruz artık.
Paylaş