Paylaş
İSMET Abi, DTP Genel Başkanı İsmet Sezgin, 74 yaşına bastı.
46 yıllık siyaset adamı, dün iki yaş gününü birlikte kutladı. DTP'nin de 4. kuruluş yıldönümü idi. Ve dün sabah brunch'ı vardı.
Hemen, ‘‘Tamam, entel takılıyor’’ demeyin!
Brunch, çocuk yaşımda, orak tarlasından bildiğim kuşluk yemeği!
Dünkü brunch'ta Türkiye konuşuldu, Türkiye'nin sorunları tartışıldı.
* * *
Sezgin'in DTP'deki yardımcıları tam kadroydu; Turgut Toker, Tunç Bilget, Yılmaz Hastürk, Mehmet Korkmaz, Adnan Turfan, Hamdi Üçpınar ve Pulat Tacer.
Davetli sayısı da sınırlıydı; TESAV Başkanı Erol Tuncer, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet'ten Sedat Ergin, Emin Çölaşan, ben ve Muharrem Sarıkaya, Star'dan Esen Ünür, Sabah'tan Murat Yetkin... Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın da geleceği söylendi, ama yetişemedi.
1970'li yıllarda Demirel'in İmar ve İskan Bakanı olan Turgut Toker ile dönemin Afet İşleri Genel Müdürü, eski CHP Genel Sekreter Yardımcısı Erol Tuncer hararetle kucaklaştılar. Toker, bu hasretin nedenini açıkladı:
- AP hükümetinin bakanı olarak makamıma oturduğum gün, Erol Bey gelip istifa dilekçesini verdi. Başarılı olduğunu bildiğim için, derhal yırttım, 'Görevinizin başına dönün' diye talimat verdim.
Hatırlıyorum... O dönemde, devlet bürokrasisi henüz tahrip edilmemişti.
Erol Tuncer'in siyasi nezaketi ise doğrusu ibret vericiydi:
- CHP'li bakan Selahattin Babüroğlu'nun 25 yaşında genel müdür yaptığı biri olarak, AP'li bakan ve yeni hükümetin önünü tıkamamak istemiştim.
İsmet Abi, başlıklar halinde, kısa bir sunuş yaptı:
Türkiye'de siyaset iflas etmiştir...
Türkiye çaresizlik içindedir. Ve Türkiye'de yönetim krizi vardır.
Türkiye'de iyi işleyen bir demokrasi olmadığı ortaya çıkmıştır. Çünkü, Türkiye'de muhalefet yoktur. Ana muhalefet partisi kendi derdinde, diğeri güvensizlik içindedir.
Parlamentodaki partiler, çağdaş anlamda parti kimliğinde değillerdir; biri ocak, diğerleri cemaat, şirket, dernek ve aile partisi görünümündedir.
Türkiye kötü yönetilmektedir. Ülkeyi birkaç bürokrat idare etmektedir. İşadamları ile bürokratlar birbirlerini 'hırsızlar' ve 'geri zekálılar' diye tanımlamaktadır. Koalisyonda uyum yok, paylaşım ve partizanlık vardır.
Türkiye'ye korku hákimdir. Ülke yeniden 1980 öncesinin mali polis baskısının altına girmiştir. Ekonomide tedhiş, ülkeyi bir yere götüremez.
Bu gidiş iyi değildir. Son kara çarşamba gibi, baharda yeni krizler ihtimal dahilindedir. Türkiye'de herkes elini taşın altına sokmalıdır.
Yaz ayları ve bayramda 48 ili dolaştım. Kırklareli büyük parkında vatandaşlar nelerden şikáyetçi ise Tunceli'de de aynı şikáyetler vardır.
İsmet Abi, davetlilere de düşüncelerimizi sordu. Şu sözler güzeldi:
- Türkiye bugüne, geleceğini yiyerek gelmiştir. Ama, yine de kurtarıcı beklenmemelidir. Kurtuluş, demokraside vardır.
Paylaş