Paylaş
Bütçe maratonunda kulisler iyice renklendi. Milletvekilleri, bakanlar, üst düzey bürokratlar, yasağa rağmen buraya sızan ziyaretçiler, korumalar...
Yeniden düzenlenen Genel Kurul'un Başkanlık Divanı girişindeki holde Fikret Ünlü, Erdoğan Toprak ve Ali Ilıksoy'la tur atıyoruz. Mümtaz Soysal ve Ahmet Tan da komisyondan yeni çıkmışlar, bize katılıyorlar.
BAŞKAN HAKLI
Mümtaz Hoca büyük bir keyifle anlatıyor: ‘‘Genel Başkanımızın haklı, bizim gazetede çıkan AB haberinin de doğru olduğunu savunduk, geliyoruz...’’ Ecevit'in, 'Hükümetin tam üyelik başvurusunu çekme kararı olmadığı' yolunda yaptığı açıklamayı kastediyor. Derken, Şeref Kapısı tarafından Ecevit görünüyor. Yanımıza gelirken üşüdüğü belli oluyor:
‘‘Hava çok soğuk ama yürümek yine de iyi geliyor!’’
Ecevit'i son günlerde hiç bu kadar keyifli görmemiştim. Gülerek tek tek hepimizin elini sıkıyor. Ve Mümtaz Hoca'ya, ‘‘Mesajımı herhalde henüz almadınız; yeni Ceza Yasası değişikliği geldi. Çok geniş hacimli tasarı. Ben de henüz inceleyemedim. Sizin incelemenizi rica ettim’’ diyor. Soysal, komisyondan yeni çıktığını belirtirken, Ecevit devam ediyor:
‘‘Ceza Yasası'nın tümünde değişiklik öngörüyor. Bizim insan hakları ve ifade özgürlüğü ile ilgili görüşlerimizi yansıtma olanağı bulabiliriz. Diğer arkadaşlarla birlikte sizin de incelemenizde yarar var. Zaten Sayın Özkan'a biraz önce bu ricamı size iletmesini söylemiştim.’’
Ecevit, birden duygulanıyor:
‘‘Meclis'te slogan atan o çocuklara verilen 8 yıllık, 10 yıllık cezalar yürekler acısı... Belki bu gibi sorunlara bir çözüm bulabiliriz. Slogan atmanın bir bedeli olur ama terör örgütü gibi cezalandırmak çok acı.’’
Soysal, ‘‘10 değil, 18 yıl’’ diye düzeltiyor. Ünlü de, ‘‘Toplam 96 yıl. Çocuklar da parasız eğitim istiyor Sayın Genel Başkanım! Harçların artması üzerine buraya gelmişler, bunu ben de savunuyorum’’ diyerek Türkiye'nin asla hak etmediği yanlışlığı işaret ediyor. Bu ayıbı AB istediği için değil, Türk halkı için yeniden düzenlemek gerektiğini vurguluyor.
Ecevit, odasına gitmek için ayrılıyor. Daha sonra, Ecevit'in neden bu kadar keyifli olduğunu sanıyorum çözdüm. Yürüyüşten önce Avrupa Alevi Federasyonu Genel Başkanı Ali Kılıç ile görüşmüş ve anlamlı destek almış:
‘‘AB kararına karşı hükümetin tutumunu destekliyoruz. 500 bin nüfuslu Kıbrıs Rum kesimi için çırpınan bu topluluk, Avrupa'da yaşayan 3 buçuk milyon Türk'ü gözardı edebiliyor. Sadece Almanya'da 40 bin iş sahibi Türk vatandaşı var, bunu nasıl izah edebilirler?’’
Kulis turumuz sürüyor. Erdoğan Toprak, Ahmet Tan'a, ‘‘İstanbul'dan bir heyet geldi, Maliye Bakanı'na çıkmak istiyorlar. Zekeriya Bey'e birlikte gidebilir miyiz?’’ diye soruyor. Tan, Maliye Bakanı ile Mülkiye'den sınıf arkadaşı. Toprak, aynı partiden olmasına rağmen bu yüzden Tan'dan 'Torpil' yapmasını istiyor. Tan, ‘‘Eskiden de, Mehmet Ağar sınıf arkadaşım olduğu için herkes benden torpil istiyordu. Rahmetli Uğur Mumcu bile, 'Senin yakın arkadaşın, söyle de gençlere fazla işkence yapılmasın' diye takılıyordu. Maliye Bakanı senin partinin bakanı arkadaş!’’ deyince kahkahalar patlıyor.
KAPI ARALANDI
Fikret Ünlü sohbetin bitiminde Mümtaz Hoca'yı uyarıyor: ‘‘Hocam, Genel Başkan'ın o çocuklarla ilgili sözleri ve hassasiyeti çok önemliydi. Bu işin üstüne gidip haksızlığı önleyecek kapıyı aralamış oldu...’’
Paylaş