Ecevit anlatıyor...

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'le görüşmeyeli iki ay oluyor. Son sohbetimizi, Fikret İstanbul'a getirildiği gün yaptık. Çok üzgündü:

‘‘Bir an önce iyileşmesi için dua ediyor, Allah'tan şifa diliyorum.’’

Acı, gerçeği önleyemiyor, dünya dönüyor. Ecevit, bir yılı anlatıyor:

‘‘Hükümetin bir yılını üç saat süren basın toplantısında anlattık. Bu hükümet, ülkeyi cumhuriyet tarihinin en ağır rejim ve devlet bunalımından esenliğe çıkardı. Bunu demokratik hukuk devleti kuralları içinde yaptı.’’

Ecevit, burada bir noktayı vurguluyor: ‘‘Halkımız artık laik demorasiyi kendi dayanışmasıyla koruyabiliyor. İradesi ile rejimi esenliğe çıkaracak düzenlemeler yapabiliyor. Hükümetimiz de katkıda bulunuyor.’’

* * *

Ecevit, grupta da bunları anlatıyor. Üç partili bir azınlık hükümeti olmalarına rağmen, Meclis'te çoğunluğu olan tek parti hükümetlerinin bile el atamadığı önemli atılımları başlattıklarını savunuyor:

‘‘- 8 yıllık zorunlu eğitim sayesinde irticanın kaynağı kurutuluyor. İrtica kaynağı başka yerler var. Okul masraflarını karşılamakta zorlanan çocuklara, dini siyasete alet etmek isteyen belli çevreler barınma yerleri ve yurt sağlıyordu. Çocukları laiklik karşıtı akımların etkisine alıyordu. Bunu önlemek için bölge yatılı ve pansiyonlu okullara ağırlık verildi. Halk büyük katkı yaptığı için bunlar yaygınlaşıyor.

- İrtica ile mücadele ve dinin toplumda daha saygın yere kavuşturulması için yasal düzenlemeleri Meclis'e getirdik. Örneğin, camiler. Cami topluluk, birlik yeri. Ama sözde tarikatlar bütünlüğü bozup camileri tarikat yuvasına çevirmek istiyorlar. Bu yasal açıdan önlenip, camiler Diyanet'e bağlanacak.

- 8 yıl yanında eğitim reformu kapsamında, çağdaş iletişim ve bilgi teknolojisinin tüm imkânları yurt sathında değerlendiriliyor.

- Yıllardır el atılmayan Mera ve Haller yasaları Meclis'ten çıkarıldı. Cumhuriyet döneminin en kapsamlı ve en iddialı Vergi Reformu tasarısı genel kurulda görüşülüyor. Yasa çıkmadan, sırf esintisiyle vergi gelirlerinde büyük artış sağlandı. Kayıt dışı ekonomi bu reformla kayıt içine alınacak. SSK ile ilgili önlemler de devreye girince kayıt dışı ekonomi kısa sürede daraltılacak. Düşünün, yan yana çalışan iki işletme var; biri kayıt içi, diğeri kayıt dışı çalışıyor. Biri vergi ve primlerini ödüyor, diğeri ödemiyor. Böyle adeletsizlik olur mu?’’

Ecevit, anlattıkça açılıyor. Yapılanları ve yapılacakları sıralıyor:

‘‘Köylü çok ihmal edilmişti. Devletten alacaklarını yıllarca alamıyordu. Ürün parasını aylar sonra alabiliyordu. Hükümetimiz bu sorunu çözdü. Tüm birikmiş alacaklarını alan köylü üreticiler, şimdi ürününü devlete teslim ettiği an bedeli ödeniyor.’’

* * *

Özelleştirme, otoyollar, yeni barajlar falan derken Ecevit'e, ‘‘Esnaf ne olacak? Klasik slogandır, 'Esnaf siftahsız kepenk kapıyor' denir. Son günlerde bu sloganı duyuyorum’’ diyorum. Duraksamadan yanıtlıyor:

‘‘Esnaf konusunda ve genellikle ekonomide büyük ölçüde Asya krizinden kaynaklanan sarsıntılı bir durum var. Önümüzdeki birkaç gün içinde ilgili bakanlarla bir toplantı yapacağız. Sarsıntı henüz önlenemeyecek düzeyde değil. Aslında en az etkilenen ülkelerden biriyiz. Ama bize de uzanmaya başladı. Çok kaygı duyulacak bir durum yok. Fakat başka etkiler var mı yok mu, ona da bakarak zamanında tedbir almak istiyoruz. Abartılı şeyler de söyleniyor. Ama, bir sıkıntı var tabii.’’

Bunca iyiye gidiş varken erken seçim niye? Ecevit'e göre sorumlusu CHP:

‘‘Bu reform ve atılımları önleyen CHP'ye halk seçimde hesap soracak.’’

Ecevit böyle söylüyor...













Yazarın Tüm Yazıları